Bakan Bilgin'den 'mevsimlik işçilerle' ilgili yeni müjde

HAK-İŞ Konfederasyonu ve Hizmet-İş Sendikası Genel Başkanı Mahmut Arslan, "Gerçekten hakkaniyetli, adil bir vergi reformuna kavuşana kadar bütün gelir vergisinde emekçilerin yüzde 10 ile sınırlandırılmasını istiyoruz." dedi.

HAK-İŞ'e bağlı Hizmet-İş Sendikası'nın 45. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen programa Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Adnan Ertem, Filistin'in Ankara Büyükelçisi Faed Mustafa, Hizmet-İş Kurucu Genel Başkanı Hüseyin Tanrıverdi ile sendikaların yöneticileri katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan program, Kur'an-ı Kerim tilavetiyle devam etti.

Arslan, burada yaptığı konuşmada devraldıkları sendikal mücadele bayrağını, geçmişten aldıkları güç ve heyecanla aynı azim ve kararlılıkla sürdüreceklerini belirterek, tarihin kendilerine yüklediği sorumluluktan asla kaçmadıklarını, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da milli irade ve demokrasiden yana olacaklarını dile getirdi.

- "Sorunların sona erdirilmesi için Bakan Bilgin ile teyitleştik"

Kamu Çerçeve Protokolü'ne yerel yönetimlerin de dahil edilmesiyle ilgili çalışma yaptıklarını belirten Arslan, dün görüştükleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin'in de aynı anlayışta olmasından duydukları memnuniyeti ifade etti.

2021'de imzalanan protokolde geçici ve mevsimlik işçilerin kadro sorununun sona erdirilmesi, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle (KHK) kadroya geçirilenlerin özlük haklarının iadesi ve güçlendirilmesi, başta kamu iktisadi teşebbüslerindekiler olmak üzere kadroya alınmayan taşeron şirket işçilerinin kadrolarının verilmesi hususlarının yer aldığını anımsatan Arslan, söz konusu sorunların imzalanacak yeni protokolle sona erdirilmesi için Bakan Bilgin ile teyitleştiklerini anlattı.

Arslan, "EYT'nin bu hafta parlamentoya gönderilmesinden sonra geçici mevsimlik işçilerle ilgili düzenlemenin parlamentoya geleceği müjdesini Sayın Bakanımızdan aldık. Bunlarla ilgili inşallah Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler öncesinde bu taahhütlerin yerine getirilmesi konusunda da kararlılığımızı ifade ettik." dedi.

- “Vergisini vermeyenleri ödüllendiren, verenleri ise mağdur eden anlayışı kabul edemeyiz”

"Vergi sistemimizin adaletli bir sisteme dönüştürülmesi devletimizin bekası açısından önemlidir." diyen Arslan, şöyle devam etti:

“Vergiyi yakaladığından alan, her seferinde vergisini vermeyenleri ödüllendiren, vergisini düzenli verenleri ise bu konuda mağdur eden anlayışı kabul edemeyiz. Vergiyle ilgili taleplerimizi Sayın Hazine ve Maliye Bakanına bir senedir ulaştıramıyoruz. Sayın Hazine ve Maliye Bakanımızdan randevu talep ettik. Vergi konusunda HAK-İŞ'in yaptığı çalışmaları kendisiyle paylaşıp taleplerimizi ilgili bakanlığa ulaştırma niyetimiz var. Ancak Sayın Bakanımızın görüşme trafiğinin yoğun olduğu, bizim sıraya konduğumuz ve sıramız gelince görüşeceğimiz ifade edildi. Ne zaman sıra gelir bilmiyoruz. Ama sıranın gelmesini bekliyoruz.”

Taleplerinden bazılarını kürsüden aktaracağını belirten Arslan, "Gerçekten hakkaniyetli, adil bir vergi reformuna kavuşana kadar bütün gelir vergisinde emekçilerin yüzde 10 ile sınırlandırılmasını istiyoruz. Bu sınırlandırma, kriz dönemi bitene kadar devam etmeli. O dönem içerisinde de gerçekten Türkiye'ye yakışan bir vergi reformuna mutlak surette ihtiyacımız var." diye konuştu.

- "Muhalefet, IMF ile gizli kapaklı görüşmeler yapıyor"

Türkiye'nin IMF'ye kapıları yaklaşık 10 yıl önce kapattığını söyleyen Arslan, "Muhalefet, IMF ile gizli kapaklı görüşmeler yapıyor. Muhalefet, çözümü IMF kredilerinde ve IMF'nin referansıyla alınacak uluslararası kredilerde görüyor. Türkiye 18 defa IMF reçetelerine imza attı. Her biri siyasi, ekonomik krizlerle sonuçlandı. IMF konusunda bir kısım çevreler görüşmeleri sağlamak için altyapı oluşturuyor. Siz zannediyor musunuz ki ana muhalefet partisinin lideri İngiltere'den kredi getirsin. Bunun arkasında IMF ve Dünya Bankası var, unutmayın." değerlendirmesini yaptı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Cumhurbaşkanı Seçimi ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi için 14 Mayıs'ı işaret ettiğini hatırlatan Arslan, Türkiye siyasi tarihi açısından 14 Mayıs'ın önemine değindi.

Son dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Kur'an-ı Kerim'e yapılan saldırıları kınayan Arslan, bunları yapanlardan hesap sorulması konusunda ilgili ülkelere çağrıda bulundu.