Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kadınlara yönelik istismar siyasetinin sonu gelmiştir

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, "Kendi partilerindeki, belediyelerindeki, çevrelerindeki kadınlara yönelik taciz, tecavüz, baskı, tehdit olaylarını görmezden gelenlerin istismar siyasetinin sonu gelmiştir. Artık mızrak çuvala sığmıyor. Bu rezilliklerin de üstü örtülemiyor" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 ilde birden gerçekleştirilen kadın kolları kongrelerinin hayırlara vesile olmasını diledi. Erdoğan, "Siyasi hayatımızın başladığı günden bu güne kadar yürüttüğümüz mücadelemizde kadınlarımız bizi hiçbir zaman yalnız bırakmadı. Bugün AK Parti Kadın Kolları, 5 milyon 300 bini aşan üye sayısı ile ülkemizde diğer tüm siyasi partilerin üye sayılarının toplamına yakın bir güce sahiptir. Birileri sadece kadının adını kullanır, bedenini istismar eder, ruhunu yaralarken biz her alanda kadınlarımızı hak ettikleri yerlere getirmenin gayreti içinde olduk. Ülkemizde yıllarca köhne bir zihniyet, çağdaşlık kisvesi adı altında 'başörtülü' diye kızlarımızı okula sokmadı, özel sektörde horladı, hatta sokakta küçümsedi. Biz bu zihniyeti yıkarak kadınlarımızın hayatında yepyeni bir dönemin başlamasını sağladık. Kadınlarımız, eğitimde fırsat eşitliğine hakiki anlamda bizim dönemimizde kavuştu. Kadınlarımız Meclis'te en yüksek temsil oranına yine bu dönemde erişti. Halen Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki AK Parti grubumuzda 54 kadın milletvekilimiz yer alıyor. Kabinede 2 kadın bakanımız yer alıyor. Öğretmenlerin yüzde 60'ı, üniversitelerdeki akademik kadroların ve yargı mensuplarının yarıya yakını, kamudaki toplam istihdamın yüzde 40'ı kadınlardan teşekkül ediyor. Kadınlarımız iş hayatında, girişimcilikten sanayiye, hizmet sektöründen ihracatçılığa kadar her alanda bu dönemde etkinlik kazandı. Kadınların iş gücüne katılımı yüzde 31'i geride bıraktı. Kayıt dışı çalışan kadınlarımızın sayısının yarı yarıya azalmasını temin ederek hak kayıplarını önledik" dedi.

'ARTIK MIZRAK ÇUVALA SIĞMIYOR'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin en büyük kadın örgütlenmesine sahip partisi olarak, kadınların nerede nasıl bir sıkıntısı veya talebi varsa hepsine kulak vererek çözümü için çalıştıklarını kaydederek, "Anne olarak başımızın tacı, kardeş olarak canımızdan bir parça, eş olarak hayat arkadaşımız, evlat olarak gözümüzün nuru olarak gördüğümüz kadınlarımız için çalışmaya bundan sonra da devam edeceğiz. Kendi partilerindeki, belediyelerindeki, çevrelerindeki kadınlara yönelik taciz, tecavüz, baskı, tehdit olaylarını görmezden gelenlerin istismar siyasetinin sonu gelmiştir. Artık mızrak çuvala sığmıyor. Bu rezilliklerin de üstü örtülemiyor. Tabii bu durum bizim sorumluluğumuzu daha da artırıyor. Ülkemizde ulaşmadık tek bir hanım kardeşimizi bırakmayacağız. Gönlünü kazanmadık, desteğini almadık tek bir hanım kardeşimizi bırakmayacağız. Kale içeriden fethedilir" diye konuştu. 

'SANDIKLARI SİZLERE EMANET EDECEĞİZ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan 2023 seçimlerine de değinerek, "Geçtiğimiz 18 yılda her alanda ülkemizin elde ettiği kazanımları koruyabilmemizin yolu 2023'te milletimizin desteğini bir kez daha alabilmekten geçiyor. Büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasını tamamlayarak, evlatlarımıza 2053 vizyonunu gerçekleştirebilecekleri bir ülke bırakmanın yolu da buradan geçiyor. Önümüzdeki seçimlerde sandıkları evvela sizlere emanet edeceğiz. Kadın kollarımız seçimlerde kurulacak 272 bin sandık için 813 bine yakın kadın sandık kurul üyesi görevlendirme sözü verdi. Sandıklarımıza, kadınlarımız sahip çıktığında orada hiçbir eksiklik, yanlışlık olmayacağına inanıyorum. Vazife üstlenecek hanım kardeşlerimizi de şimdiden belirlemeliyiz. Bu arkadaşlarımız, seçim gününe kadar seçim bölgelerindeki hanımları tek tek ziyaret ederek işi bitirmelidir" ifadesini kullandı. 

'BUNLAR TÜR KADININI TANIMIYOR'

Erdoğan, hükümetleri döneminde kadınlara yönelik hizmetlerin odağında hep ailenin yer aldığını belirterek, şunları kaydetti: 

"Erkek ailenin direği ise kadın da temelidir. Kadının sarıp sarmalamadığı şefkati ve dirayeti ile kucaklamadığı bir ailenin dağılıp gitmesi kaçınılmazdır. Batı'da ailenin çöküşü kadının bu kutlu vazifeden uzaklaştırılmasıyla başlamıştır.  Aynı oyunu bizim de üzerimizde oynamaya çalışıyorlar. Televizyonu, filmi, dizisi, müziği, interneti ile ailemize yönelik çok büyük operasyonlar çekiliyor. Biz kadınlarımızın iş hayatında yükselirken de ailelerine sahip çıkmayı sürdürebileceklerine yürekten inanıyoruz. Ama bazıları sanki bunların birbirinin alternatifi gibi biri olduğunda diğeri ortadan kalkacakmış gibi göstermenin gayreti içindedir. Tabii bunlar Türk kadınını tanımıyor. Bunlar ülkemizdeki hanımların irfanını, kabiliyetini, azmini gücünü bilmiyor. Önümüzdeki dönemde eğitim ve kültür ile birlikte aileyi de önceliklerimizin en başına yerleştirerek bu hakikatleri cümle aleme göstereceğiz."

'NÜFUS AVANTAJINI SÜRDÜRMENİN YOLU AİLEDEN GEÇER'

 Geçtiğimiz günlerde 2020 nüfus istatistiklerimiz yayınlandı. Ülkemizin nüfusu 84 milyona dayanmakla birlikte nüfus artış hızımızın neredeyse yarı yarıya düştüğünü gördük. Bu gidişle çok uzak olmayan bir dönemde nüfusumuz azalmaya dahi başlayabilir. Avrupa ülkeleri bu tehdit ile uzunca bir süredir karşı karşıya. Türkiye'nin aynı akıbete düçar olmasına izin vermeyeceğiz. Bu iş öyle teşvikle, parayla pulla falan da olmaz. Nüfus avantajımızı sürdürmenin yolu aileye sahip çıkmaktan geçiyor. Eskiler, 'yitik kaybedildiği yerde aranır' derler, biz de milli ve manevi hasretlerimize yönelik saldırıları ilk başladığı yerde yani ailede boşa çıkartarak binlerce yıllar bizi ayakta tutan değerlerimize yeniden sıkı sıkıya sarılacağız. Kadın kollarımızın özellikle kongrelerimizin parti çalışmaları yanında işte bu büyük davamız için de yeni bir dönüm noktası olarak da görüyorum. Kadın elinin değdiği hiçbir işin başarısız olma şansı yoktur" dedi.