Hayvanları 'uyutacak' tasarısının arkasında mama lobileri var
Konu hayli hassas ve meselenin iki yönü var.
Bir yanda insanların bile nefes alamadığı, pıtrak misali yükselen beton binalar yüzünden, her geçen yaşam alanlarını yok ettiğimiz sokak hayvanları…
Diğer yanda, bir köpek sürüsü tarafından sıkıştırılıp, azgın dişleriyle parça pincik edilen yavrularımız…
Binlerce yıl önce genetiklerine işlenmiş alan koruma içgüdüleriyle saldırganlaşan köpeklerin, doğasının gereği neyse onu yaptığını bilmeyiz, bilmek istemeyiz.
Ayrıca, yerel yönetimlerin zabıta ekiplerinin kamyonete doldurduktan sonra, dağ başlarına ve otoban kenarlarına salıp ölüme terk etmelerinin sorumlusu da biziz.
Yerinden, yurdundan koparılıp, kuş, uçmaz kervan geçmez diyarlara sürülen o köpeklerin bir kısmı ya araba çarpmasıyla ölüyorlar, ya açlıktan ölmemek için, bir birlerinin etiyle yaşama tutunmaya çalışıyorlar, ya da yerleşim birimlerine inerek, bozuk psikolojileriyle insanlara saldırıyorlar.
Bugün ise gündemde 'uyutma' sözcüğüyle, cinayet fiilini yumuşatmaya çalıştıkları, sokak köpeklerini katletme tasarısı var.
Peki kısırlaştırma gibi çok daha 'hayvancıl' bir yöntem varken, hükümet, kendisini de tartıştıracak ve başta hayvanseverler olmak üzere toplumun geniş kesimlerinin hedefi olacak bir işe neden girer?
Toplumun sinir uçlarıyla oynayan böylesine radikal bir kararının arkasında güçlü bir lobi olsa gerek.
Kim bu lobiciler?