"6 genel başkan ayrı ayrı şeyler söylüyor, vatandaş bize güvenir mi?"
Geçtiğimiz hafta "DEVA Partisi önümüzdeki seçimlere kendi adıyla, şanıyla, logosuyla girme kararı almıştır" diyerek tüm dikkatleri üzerine çeken Demokrasi ve Atılım Partisi Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, şimdi de kendi partisinin de içinde yer aldığı 6'lı masa için yaptığı yorumla gündem oldu.
Babacan, Özlem Gürses'in YouTube kanalında canlı yayın konuğu oldu. Konuşmasında, "Siz de bana sordunuz. Özelleştirme... Şimdi 6 partinin ortak Cumhurbaşkanı adayı bugün özelleştirmeyle ilgili ne söyleyecek? Diyelim ki bugün adayımız şu diye açıklasak" diyen Babacan, Gürses'in "Kılıçdaroğlu bugün 'kamulaştırma' dedi" şeklindeki hatırlatması üzerine, "Evet belki başka bir genel başkana sorsanız başka bir şey diyecek. Başka genel başkana sorsanız başka bir şey söyleyecek. Cumhurbaşkanı adayı da başka bir şey söyleyecek. Böyle bir tablo vatandaştan destek alır mı, böyle bir tablo vatandaşın güvenini oluşturabilir mi? Mümkün değil yani.." ifadelerini kullandı.
Cumhur İttifakı'nın DEVA Partisi'ni büyük bir rakip olarak gördüğünü ifade eden Babacan, "Siz, sağda solda yayınlanan rakamlara bakmayın. Psikoloji, AK Parti, Tayyip Erdoğan psikolojisi, en yakından izledikleri biziz. Çünkü biliyorlar ki asıl ülkenin başarılı olduğu zamanda o başarıların altındaki imza bana ve arkadaşlarıma ait. Bunu biliyorlar. Zaten dikkat edin, bizden ayrıldıktan sonra 2015'ten bu yana hiçbir başarı üretmiyorlar. O yüzden biz de dedik ki 'Tamam oyunu gördük. Oluşturmaya çalıştığınız psikolojik ortamın da farkına vardık. Dolayısıyla biz bu işlerde yokuz. Biz, yeni kurulan bir siyasi parti olarak kendi ismimizle, kendi logomuzla önümüzdeki seçimlere giriyoruz.' İşte falanca parti hangi partinin listesinden seçime girecek, biz onlarda yokuz. Biz münferiden, Demokrasi ve Atılım Partisi olarak seçime giriyoruz. Zaten doğal olanı da bu. Ona da ben açıkçası hayret ediyorum. Doğalı zaten budur. Doğalı, partilerin kendi ismiyle, kendi logosuyla seçime girmesidir" dedi.
"Bu altı partiden bir tanesi bir noktada 'ben yokum' derse değişebilir" diyen Babacan, şöyle devam etti: "Ya da mesela ortak cumhurbaşkanı adaylığı konusunda mutabakat sağlayamayabiliriz. İş öyle bir noktaya gelir ki partilerden birisi, 'Ben kesin kabul etmiyorum' der. Beşe bir kalınabilir. Öyle bir şeyler olabilir. Buradaki A senaryosu, altılı masanın devamı, altılı masanın mümkünse bir ittifaka evirilmesi bizim için en azından, biz bunu önemsiyoruz. Yani bir ittifak perspektifi ile bu çalışmalara biz katkı veriyoruz. Sonunda ittifak olur olmaz, ayrı. Mesela ortak aday için ittifak da şart değil. Bazen o da karıştırılıyor."
