Dile kolay tam 30 yıldır bu kentte Yenişehir Havaalanı diye bir sorun var.
Gazeteciliğe adım attığım gün, yani neredeyse çeyrek asır önce de Yenişehir Havaalanı'nın yarı atıl olması tartışılıyordu, bugün de talihsiz havaalanının canlanması için kafa yoruyoruz.
Sorunun çözülmesi için bir arpa yol alınmadığını söyleyemem ama hava ulaşımı konusunda geldiğimiz nokta Bursa gibi büyük bir kente yakışmıyor.
***
Yazıya karamsar ifadelerle giriş yaptım ama umutsuz olmayalım.
Çünkü sayıları az da olsa, Yenişehir Havaalanı'nın canlanması için kafa yoran, dertlenen ve elini taşın altına koyanlar da var bu kentte.
Onlardan biri 27. Dönem Bursa Milletvekili Dr. Mustafa Esgin.
***
Hafta sonu Bursa Hava Yolları Çalışma, İstişare ve Gelişim Grubu'nun düzenlediği 'Bursa'nın Yeni Vizyonu: Bursa Havaalanı/Havayolu' çalıştayı Almira Otel'de yapıldı.
Titizlikle tercih edildiğini düşündüğüm isimlerin konuşmalarından feyiz aldık.
***
Değerli okur, uzun bir yazı olacağı için sizden sabır istiyorum ama kent adına gerçekten önemli bir toplantıyı çok fazla kısaltmak istemiyorum.
***
Kürsüye önce Mustafa Esgin çıktı.
Son derece doğru bir tespitle artık havaalanı yeri tartışmasını gündemden çıkarmamız gerektiğini söyledi.
Nitekim 30 yıl önce yanlış olduğu düşünülen yerin, bugün ne kadar doğru olduğunu savundu. (Hatırlatayım, Yenişehir Havalimanı, Anasol-D hükümeti döneminde açılmıştı. Ayrıca dünyadaki havayollarının büyük çoğunluğunun kent merkezinden uzakta kurulduğunu da belirtmiş olayım).
Esgin'in değindiği bir diğer konu da Yenişehir Havaalanı'nın deniz (liman) karayolu (otoban) ve raylı sisteme (hızlı tren) olan entegresiydi.
Mesela hızlı trenin Balat İstasyonu'ndan havaalanına olan mesafe sadece 18 kilometre!
***
İl Kültür Turizm Müdürü Kamil Özer 'in özeleştiri kokan konuşmasına imzamı atarım.
Bursa'nın, kayak turizmi için biçilmiş kaftan olan Uludağ gibi bir nimete ve termal gibi doğal bir zenginliğe sahip olmasına rağmen, 1,7 gün ortalama konaklama süresiyle, turizm potansiyelini açığa çıkaramadığını savundu Özer.
Neden?
Sorunu bir yara olarak tanımlayan Özer, kent dinamiklerinin turizmin gelişmesiyle ilgili büyük bir beklentiye sahip olmadığını iler sürdü.
Bir başka ifadeyle kent dinamikleri gerekli çabayı göstermediği için konuyu derinleştiremiyoruz.
Yani Özer diyor ki, yağ var, un var, şeker var ama helva yapamıyoruz.
***
Yenişehir Belediye Başkanı Ercan Özel ise sorunun çözümü için birlik ve beraberliği işaret etti ve havaalanının mutlaka işler hale getirilmesini savundu.
Bir de önerisi vardı:
Göçmen kenti Bursa'da Balkan seferlerini başlatmalıyız.
***
Nalına da mıhına da vuran Bursa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Yıldız ise Bursa'nın içinde bulunduğu durumu tüm çıplaklığıyla anlattı ve aslında söyledikleri Yenişehir Havaalanı'nın içinde bulunduğu durumu da açıklıyordu:
"Siyasi partileri ayırmadan söylüyorum; Bursa'nın yerel yöneticileri, siyasetçileri, STK temsilcileri ve iş insanları, kentin yer altı ve yer üstü zenginliklerinin üzerine basarak yukarı çıkarlarken, Bursa aşağıya düştü. Ben Gaziantep doğumluyum. 30 yıl önce geldiğim Bursa, Gaziantep'ten çok daha gelişmişken, bugün Gaziantep Şampiyonlar Ligi seviyesine çıktı. Hatta Mardin, Diyarbakır gibi kentler bile Bursa'da daha ileride."
***
Bu köşenin sıkı takipçileri, Diyarbakır ile Bursa kıyaslaması yapıp, Diyarbakır'ın hem şehircilik, hem de turizm yönünden çok daha gelişmiş bir kent olduğunu savunduğumu biliyor.
Büyükşehir Belediyesi'nin üst düzey bürokratının bunu teyit etmesi, tezimi doğruladığı için benim adıma sevindirici ama Bursa adına üzücü bir durum.
***
Gerçekten de tablo tam da Yıldız'ın ifade ettiği gibi.
30 yıl önce Bursa ile kıyaslanmayacak kentler, bugün Bursa'yı birçok alanda geçti.
Mesela Eskişehir…
30 yıl önce Eskişehir'den Bursa'ya eğlenmek için gelinirken, bugün tam aksine Bursalılar eğlence hayatı için Eskişehir'e gidiyor.
Yıldız, bu tablonun sorumlusu olarak, hepimizi işaret etti.
Yani siyasetçiler, belediye başkanları, bürokratlar, iş insanları, STK temsilcileri ve gazeteciler olarak herkes suçlu.
O halde sorunu çözmek de hepimize düşüyor.
***
Finali, eski Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı ve Omar Air Yönetim Kurulu Üyesi İlker Aycı yaptı.
Aycı'nın konuşması da ufkumuzu açtı.
Şehir dışından gelen bir konuk konuşmacı değil de 40 yıllık bir Bursalı gibi Yenişehir Havaalanı'nın canlanması adına birikimini ve heyecanını paylaştı.
Sabiha Gökçen Havaalanı'nın kapasitesinin dolmasının, Yenişehir için çok önemli bir fırsat olduğunu anlattı; Bursa'nın İstanbul'un besleme kenti değil, akıllı lojistik gücüyle hem yolcu, hem de kargo taşımacılığında öncü kentlerden biri olabileceğini savundu.
Dünyadaki büyük havaalanlarının yanı başındaki kentlerin, bu durumu avantaja çevirdiğini örnekleriyle anlattı ve Yenişehir'in de aynı yönetimi izlemesini önerdi İlker Aycı.
***
Çalıştayın soru-cevap bölümünde, İlkerAycı'ya şunu sordum:
"Yenişehir Havaalanı'nın canlanması adına söyledikleriniz kuşkusuz sevindirici ancak keşke THY yönetim kurulu başkanıyken de sizi Bursa'da görseydik. Diğer yandan THY, Yenişehir Havaalanı'nda dolu olan seferleri bile kaldırdı. Yenişehir Havaalanı'nın bu durumda olmasından dolayı özeleştiri yapmayı düşünür müsünüz?".
Türk Hava Yolları'nı, dünyanın en büyük havayolları arasına sokan Aycı, çok nazik bir yanıt verdi ve Bursa adına mahcubiyetini dile getirdi.
Ancak kanımca anahtar cümlesi şuydu:
"Taktir edersiniz ki, THY'nin kaynakları kısıtlı. Benden öncelikle istenen şey, ,İstanbul'u dünyanın transfer merkezi yapmaktı. Bunu da başardık."
Evet Aycı, çok açık söylemedi ama siyasi iradenin önceliğinin Bursa değil İstanbul olduğu bu yanıtla anlaşılıyor mu?
***
Bu konuda Aycı'ya sahip çıkan ise Mustafa Esgin oldu:
"Pandemi döneminde, Yenişehir Havalimanı'nda yer hizmetleri durduruldu ve devreye İlker Aycı girerek, Yenişehir Havaalanı'nın kapanmasını engelledi".
***
Yazıyı, kargo taşımacılığına değinmeden bitirmek istemiyorum.
Evet Yenişehir Havaalanı, yolcu taşımacılığında istenen yerde değil ama kargo taşımacılığında sitayişle bahsedeceğimiz bir noktaya ulaştı.
Bunun nedeni de İbrahim Burkay'ın vizyonuyla kurulan BTSO Lojistik AŞ'nin, Yenişehir Havaalanı'nı kargo üssü haline getirmesi.
Havaalanında kurulan ve içinde soğuk hav depolarının olduğu lojistik tesislerle, hatırı sayılır miktarda ticaret ve ihracat yapılıyor.
***
Yazıya karamsar başladım ama enseyi de karartmayalım.
Öyle ki, deniz, kara ve ray ulaşımıyla entegre olacak Yenişehir Havaalanı'nın önü açık, geleceği parlak.
Bursalıların sahip çıkması koşuluyla elbette!
MUSTAFA ÖZDAL