Tarih: 27.11.2025 15:53

Bursa sanayisi için tehlike çanları!

Facebook Twitter Linked-in

"Ticaret Bakanlığı, 2025 yılı ocak-ekim döneminde 29 ilde 1 milyar doların üzerinde ihracat yapıldığını ve 46 ilde ihracatta artış kaydedildiğini açıkladı. Bursa, 2025'in ilk 10 ayında ihracatta önemli bir artış göstererek, Türkiye'nin en güçlü sanayi ve ticaret merkezlerinden biri olmaya devam ediyor."

 

***

Bursa basınında da çıkan bu haberden ne anlaşılıyor?

İhracatını arttıran Bursa sanayisi tam gaz üretim yapıyor, çarklar dönüyor, sanayici de mutlu ve mesut.

Ancak haberin devamında Bursa açısından hiç  de parlak bir tablo yok.

Nitekim Bursa, ihracatçı iller arasında dördüncü.

Birinci her yıl olduğu gibi İstanbul, ikinci Kocaeli, üçüncü İzmir.

Oysa Bursa, 2020 yılına kadar Türkiye'nin en fazla ihracat yapan ikinci kentiydi.

Pandemiden sonra önce üçüncülüğe düştü, ardından dördüncülüğe kadar geriledi.

 

***

 

Kuşkusuz bu tablonun çeşitli nedenleri var.

Öncelikle pandemiden sonra ortaya çıkan çip krizinde, binek otomobil üretiminin üssü olan Bursa olumsuz etkilendi.

Ticari araç üretiminin yoğun olduğu Kocaeli'nin ihracat yükselişini de sektörsel gerekçelerle okuyabiliriz.

İzmir'deki petrokimya tesislerinin varlığı ise bu kenti ihracatta pozitif ayrıştırıyor.

O halde sıralamadan öte Bursa'nın yerinde sayan sanayi üretimi üzerinde durmamız gerekiyor.

Nitekim Bursa sanayi üretimi, son yıllarda büyümüyor.

Bu durum, kent adına son derece ciddi bir sorun.

Çünkü, Bursa demek sanayi demek.

Bir başka ifadeyle Bursa, Türkiye ekonomisinde öne çıktıysa, bunu güçlü sanayi üretimi sayesinde elde etmiştir. 

 

***

Son yıllarda Bursa'nın sanayi üretiminde büyüyememesinin çeşitli nedenleri olsa da başat faktör, yükte hafif, pahada ağır,yüksek teknolojili üretim yapacak yeni sanayi alanlarının olmayışı.

"Bu yazdığın, BTSO Başkanı İbrahim Burkay'ın tezi" dediğinizi duyar gibiyim.

Evet Burkay, bunu sıklıkla dile getiren sanayicilerin başında geliyor.

Ancak bakın mesela NOSAB Başkanı Erol Gülmez de artık mevcut sanayi alanlarının yetersiz olduğunu savunarak, NOSAB'ın genişlemesi için yıllardır çaba sarf ediyor.

Hatta Gülmez'in talep ettiği genişleme alanının  tarım alanı olduğu iddiaları olsa da, bu yazının konusu değil. 

 

***

Bursa sanayisindeki üretim hızının yavaşlamasının bir diğer nedeni de hiç kuşkusuz mevcut ekonomik koşullar.

Şimdi çok çarpıcı bir veri sunacağım değerli okur.

Bursalıların bankalardaki mevduatının ne kadar olduğunu biliyor musunuz.

560 milyar lira!

Bursa'nın 2025 yılı ilk 9 ay ihracat rakamı ise 1 milyar 821 milyon dolar. (Türk lirasıyla yaklaşık 770 milyar).

Yüksek faiz nedeniyle bankalarda kuzu gibi yatan 560 milyar liranın kent ekonomisine sokulduğunu düşünsenize.

Ekonomi bir anda vites değiştirip, canlanmaz mı?

Elbette parası faizde olan mevduat sahiplerinin içinde, esnaf, emekli veya işçiler de vardır.

Ancak, çok sayıda sanayici  şu belirsiz ekonomi ortamında parasını üretime ve yatırıma yatırmaktansa, faiz geliri elde etmeyi tercih ediyor haklı olarak. 

 

***

 

Diğer yandan, ticari kredilerin yüzde 50'lerde olduğu bir ülkede, sanayici finansman ihtiyacını karşılayamadığı için, ya üretimden çekiliyor, ya küçülüyor, ya da iflas bayrağını çekiyor.

İşte bu vahim tablo da Bursa'nın sanayi üretiminin büyümemesinin bir diğer nedeni.

***

 

O halde dilimizde tüy bitti ama bir kez daha yazalım:

Değerli ekonomi yönetimi, yüksek faiz politikanız devam ettiği sürece, başta Bursa olmak üzere ülkemizin sanayisine rahmet okutacaksınız!




MUSTAFA ÖZDAL




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —