Dün akşam meşhur bir dönercinin ustasıyla yolda karşılaştım.
Hal, hatır faslından sonra işler nasıl diye sordum.
İşler fena değilmiş ama garson, komi gibi çalışan bulamamaktan dert yandı.
Sadece onların değil bu sorun artık işletmeleri tehdit eder boyuta gelmiş.
Düşünün durgun ekonomiye rağmen hizmet sektöründe eleman açığı var.
Şimdilik hayal ama ekonomi bir gün düzelirse, restoranlarda aşçı, kafelerde garson, fabrikalarda çarkları döndürecek işçi bulunamayabilir.
Neden?
81 ile 81 üniversite projesinden faydalanan ve apartman altlarına bile kurulan onlarca niteliksiz vakıf üniversitenden mezun olan 100 binlerce gencin masa başı iş hayalinin kaçınılmaz sonudur bu tablo.
Eğer bıçak kemiğe dayandıysa 3 harfli marketlerde kasiyer olarak çalışıyor üniversite mezunu gençlerimizin bir bölümü.
Eskiden üniversiteli olmak büyük bir başarıyken ve hatta eski sistemle ÖSS barajını geçmek bile ciddi bir emek gerektirirken, bugün bazı devlet üniversitelerinin mühendislik kontenjanları boş kalıyor, birkaçı hariç vakıf üniversitelerinin çoğu parayla diploma satıyor.
Peki sayısı 80'e dayanan vakıf üniversitelerinden nitelikli olanları sayın dersem, kaçını telaffuz edersiniz?
Bir elin parmaklarını geçmez.
Gelelim Bursa'ya…
Gazeteciliğe başladığım günden bu yana bu kentin adına yakışır, çağdaş bir vakıf üniversitesi konuşulur durur.
Ancak hayalden öteye geçmez.
Celal Sönmez döneminde BTSO öncüğünde bir vakıf üniversite kurulması gündeme geldi ancak kurumun büyük maddi imkanlarına rağmen ya cesaret edemediler ya da yüksek öğrenime kaynak ayırmak istemediler.
Geriye tek kurum kalıyor:
Çağdaş Eğitim Kooperatifi.
Kurulduğu günden bu yana Türkiye'ye örnek bir modelle, imece usulü okul, yurt ve hatta sanat merkezi yapan ÇEK, eğitimde rüştünü ispat etti.
Ama artık ÇEK'in, çağdaş, laik, aydın, Atatürkçü nesiller yetiştirecek nitelikli bir vakıf üniversitesi kurmasının vakti geldi.
Yeni bir konu değil ama ÇEK'in 30. yıl gecesinde söz alan Uludağ Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Mustafa Yurtkuran gündeme getirdi:
"ÇEK, artık bir üniversite kurmalı".
Yurtkuran, ÇEK'e eğitim yardımı yaptığı için FETÖ kumpasıyla hapis yatmış, çağdaş eğitim uğruna bedel ödemiş bir aydın.
Yani üniversite kurma isteği boş bir hayal değil, ayakları yere basan gerçekçi bir hedef.
Tabii kolay değil.
2 milyarın üzerinde bir malvarlığı göstermeniz yetmiyor, uzun bir bürokrasi sürecinden de geçmeniz gerekiyor.
Hadi kaynağı buldunuz, mevcut siyasal konjonktürü zorlayarak izin süreçlerini de aşmanız gerekir.
Ancak Bursa'da bunu başarabilirse ÇEK başarabilir.
MUSTAFA ÖZDAL