Tarih: 26.08.2025 17:15

Raftakiler ve yerdekiler

Facebook Twitter Linked-in

Öncelikle başlığı merak eden kardeşlerimiz için hemen açıklama yapalım.

Raftakilerden kastımız din adına yazılan ama sıhhat derecesi iyice araştırılmadan yazılan kitaplar.

Yerdekilerden de amaç ise pratikte yapılanlar.
Bu çelişkilere bir kaç örnek verelim.

- Raftakilerde (Teorikte) şöyle yazar; "Kim Cin Ali gibi çizgi şeklinde bile olsa bir resim yaparsa Cehenneme girer".
- Yerdekilerde (pratikte ise) içi resim/fotoğraf dolu kitaplarımız, çocuklar için aldığımız oyuncak ayıcıklar, Barbie bebekler, her çeşit oyuncak hayvanlar, evdeki vitrinimizde çeşitli biblolar, dahası Dindar TV'lerdeki çizgi filmler. (Hangisi doğru?)

- Raftakilerde (Teorikte) "DEF ve NEY hariç her türlü müzik aletleri haramdır" yazar.
- Yerdekilerde (Pratikte) üstelik bir çok dini içerikli ilahi ve ezgiler hep telli müzik aletleri eşliğinde söyleniyor. (Doğrusu hangisi?)

- Raftakilerde (Teorikte) "bir bayanın yanında mahremi olmadan tek başına yolculuğa çıkması caiz değildir" diye yazar.
- Yerdekilerde (pratikte) başka şehirlerde üniversite de okuyan kızlarımız bayramlarda, seyranlarda ve tatillerde (yanında mahremi olmadan) tek başına eve gelip gidiyor. (Hangisi doğru?)

- Raftakilerde (Teorikte) "namaz kılmayanlar hapsedilir, hatta öldürülür" diye yazar.
- Yerdekilerde (Pratikte) ise bir çok evde namaz kılmayan en az bir veya birden fazla kişi vardır. Kimse de karışmıyor. (Doğrusu hangisi?).

Maalesef günümüz Müslümanları bu çelişkilerle yaşıyor. Ne "Raftakiler"i sorguluyor ne de "Yerdekiler"den vazgeçiyor.

İşin aslına bakarsanız (haşa) İslam'da bir çelişki yoktur. Biz "Raftakiler"e takılırken asıl kaynak olan duvarda asılı olan Kur'an'ı unuttuk. Dolayısıyla Kur'an'ın tefsiri olan Sahih Hadislere de başvurmadık. Hangi olayın hangi sebepten dolayı o dönemde sınırlandığına bile bakmadık. Dinden geçinen hurafecileri, hikayecileri ve rüyacıları esas kabul ettik.

Örnek olarak resim ve üç boyutlu şekillerin Kur'an'daki açıklamalarına bakalım.

Üç boyutlu şekiller ile ilgili olan "timsâl" kelimesi Kur'an'da çoğul şekliyle (temâsîl) iki âyette yer alır (Sebe' 13 ve Enbiya 52).

- Sebe suresi 13. Ayetteki "Temasil (heykel veya üç boyutlu şekiller)" kötülenmiyor:
"Onlar, Süleyman'a, isteğine göre yüksek ve görkemli binalar, heykeller (Temasil), havuz gibi lengerler, yerinden kalkmaz kazanlar imal ederlerdi. Ey Dâvûd ailesi! Şükür için çaba gösterin. Kullarım arasında hakkıyla şükredenler pek azdır" (Sebe, 13).
Çünkü buradaki temasil tapmak için değildir.

- Oysa Enbiya suresi, 52. Ayette ise "putlar" mânasında olduğu açıktır. Buradaki temasil kötüleniyor. Çünkü tapınılan put haline getirilmiştir.
"O (İbrahim), babasına ve kavmine, "Şu kendilerine tapmakta olduğunuz heykeller (temasil) de ne oluyor?" diye sormuştu. Onlar da "Atalarımızı bunlara tapar bulduk" diye cevap vermişlerdi. İbrahim, "Doğrusu siz de atalarınız da açık bir sapkınlık içindesiniz" dedi" (Enbiya, 52-54).

Ayrıca Resulullah'ın (sav) bazı yasaklarının putlara tapmayı önlemek için olduğunu biliyoruz (Kabir ziyaretini önce yasaklayıp sonra serbest bırakması gibi).

Şunu da hatırlatmadan bitirmek istemiyorum.
Sahi, hapis korkusu veya öldürme korkusuyla kılınan namaz Maun suresindeki "Onlar ki gösteriş için namaz kılarlar" ve Kevser suresindeki "Sadece Allah için namaz kıl ve kurban kes" ayetlerine zıt değil midir?

Siz ne dersiniz?

ABDULVASİH DURAN




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —