Bugün, sadece kız çocuklarının geleceğini konuşmakla kalmıyor, aynı zamanda onları koruyamadığımız acı olayları da hatırlatıyor. Türkiye’de canice öldürülen kız çocukları, hepimizin yüreğinde derin yaralar açtı. Henüz kısa süre önce, İkbal ve Ayşenur gibi genç kızlarımızın hayalleri, insanlık dışı şiddetle yok edildi.
Bu kız çocukları, hayatta olsalardı belki de eğitimlerine devam edip, kendi hayallerini gerçekleştirerek topluma katkı sunacaklardı. Ancak ne yazık ki, bu fırsatlar ellerinden alındı. Bugün, onları anarken, her bir kız çocuğunun özgürce yaşayabileceği, korkmadan büyüyebileceği bir ülke için adımlar atmamız gerektiğini daha net görüyoruz.
Kız çocuklarının hayatta kalmasını sağlamak, onların güvenliğini temin etmek, sadece bireysel değil, toplumsal bir sorumluluktur. 11 Ekim, bu sorumluluğu hatırlatma ve kız çocuklarının hak ettiği saygıyı, sevgiyi ve güveni kazanmaları için harekete geçme günüdür. Geleceğimizi aydınlatacak olan kız çocuklarına sahip çıkmak, onların sesini daha gür duyurmak hepimizin borcudur.
Haber: Ahsen Hasdemir