Bursa?da "param yok, bana ekmek verin" deyip 2 gün fırın çalışanlarından ekmek isteyen zanlı, 3?üncü gün gittiğinde sadaka kutusu çaldı. Şüphelinin sadaka kutusunu çalma anları güvenlik kameralarına yansırken, polis ekiplerince yakalanarak adliyeye sevk e
Olay, merkez Osmangazi ilçesinde bulunan bir fırında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, bir genç, 2 gün boyunca fırına giderek, "Param yok, karnım aç, bana ekmek verir misiniz" diyerek çalışanlardan ekmek istedi. İşçiler, şüpheliye ekmek vererek gönderdi.
3. günün ardından fırına tekrar giden şüpheli, çalışanların arka tarafta olmasını bilerek sadaka kutusunu çalıp hızla uzaklaştı. Birkaç gün sonra sadaka kutusunun yerinde olmadığını fark eden iş yeri çalışanları durumu polis ekiplerine bildirdi. İş yerindeki güvenlik kameralarını inceleyen polis ekipleri sadaka kutusunu çalan hırsızın Ersin G. olduğunu tespit ederek, yakalamak için çalışma başlattı. Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği ekiplerinin çalışması sonucu Ersin G. gözaltına alındı.
"PARAM YOKTU, AÇTIM, PİŞMANIM"
Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği ekiplerinin çalışması sonucu gözaltına alınan şüpheli emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edildi. Gazetecilerin "Neden yaptın" soruna Ersin G, "Param yoktu, açtım, pişmanım" diye cevap verdi.
SADAKA KUTUSUNU ÇALMA ANI GÜVENLİK KAMERASINDA
3 gün üst üste fırına giden şüpheli, iş yerine giderek bir süre beklemeye başladı. İş yerinde kimsenin olmadığını fark eden şahsın tezgahın üstünde duran sadaka kutusunu alıp montunun içine koyarak kaçma anı güvenlik kameralarına yansıdı.
Çalınan sadaka kutusunu sonradan fark ettiklerini söyleyen iş yeri çalışanı Emrah Bayraktar, "Olay biz arka kısımdayken oldu. Sonradan fark ettik ki sadaka kutusu çalınmış. Daha sonra güvenlik kameralarını inceledik. Bu arkadaş zaten 2 gündür 'Param yok' diyerek bizden ekmek alıyordu. 3. gün de bizim arkada çalıştığımızı fırsat bilerek sadaka kutusunu çalıp gitmiş. Biz zaten parası olmadığı için ekmek verip gönderiyorduk. Gelip bizden para istese yine verirdik" diyerek şaşkınlığını anlattı.
