Mimar Sinan’ın eserlerinden ilham alarak cami mimarisi alanında özgün bir iz bırakan Hezer, Türkiye’nin dört bir yanında camiler inşa etti.
Mimar Sinan’ın İzinde
Hasan Hezer, 1960 yılında Konya şehir merkezine geldiğinde inşaatlarda duvarcı olarak çalışmaya başladı. Kısa süre sonra kalıpçılık ve ustabaşı olarak cami inşaatlarına yöneldi. Bugüne kadar Konya ve ilçelerinde 250, İstanbul, Antalya ve İzmir gibi şehirlerde 71 cami inşa eden Hezer, cami yapımına olan tutkusuyla dikkat çekiyor. 300’ün üzerinde kubbeli cami inşa eden Hezer, aynı zamanda şadırvan ve çeşitli yapılar da yaptı.
Bir Hayalin Peşinde
Hasan Hezer, gençlik yıllarından itibaren cami inşa etme hayalini gerçekleştirmek için sürekli yeni planlar çizdiğini ve çeşitli projeler geliştirdiğini belirtti. Özellikle Selçuklu ve Osmanlı mimarilerini sentezleyen tasarımlar yapan usta, çimento kağıtlarının üzerine çizdiği planlarla dikkat çekiyor. Hezer, son olarak kıble cephesinin uzun olduğu, hem Selçuklu hem Osmanlı izleri taşıyan yeni bir model üzerinde çalıştığını ifade etti.
Uluslararası Tanınırlık
Hasan Hezer, geçtiğimiz günlerde İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Mimarlık Fakültesi tarafından düzenlenen Uluslararası Cami Tasarımı Yaz Okulunda katılımcılarla bilgi ve tecrübelerini paylaştı. İTÜ İç Mimarlık Fakültesi’nden Doç. Dr. Ahmet Gün, Hezer’in deneyerek öğrenme sürecinin cami mimarisine önemli katkılar sağladığını ve bu alanda özgün bir yaklaşım geliştirdiğini belirtti. Hezer’in deneyimleri, Türkiye’de cami mimarisine değerli bir referans olarak kabul ediliyor.
Babadan Oğula Miras
Hasan Hezer’in oğlu Ali Hezer de babasının izinden giderek cami inşaatlarına devam ediyor. Osmanlı mimarisini yaşatma hedefiyle çalışan Ali Hezer, şimdiye kadar 2 bin 500 metrekarelik bir cami inşa ettiklerini ve daha büyük projeler gerçekleştirmeyi hedeflediklerini belirtti.
