AK Parti İl Başkanı Gürkan’dan sert açıklamalar

AK Parti İl Başkanı Gürkan’dan sert açıklamalar

AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan, 31 Mart seçimlerinin ardından suskunluğunu ON6 TV’ye bozarak, sert açıklamalar yaptı. Gürkan, gazeteci Mustafa Özdal’ın sorularını yanıtladı. Sosyal medyadan kendisini istifaya davet edenlere yanıt veren Gürkan, “Sosyal medyadan değişim çığırtkanlığı yapanların yüzde 99’unun partimizden bir talebi olmuştur. Ya belediye başkanı olmak istemişlerdir, ya meclis üyesi olmak istemişlerdir. Yani partiden beklentisi olup da yerine getirilmeyen kişilerin yapığı ilk şey sosyal medya üzerinden eleştirmektir” dedi. “Aile mahremiyetini dışarıda tartışanlara adam denir mi? Denmez” diyen Gürkan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “3,5 kişi istedi diye teşkilatları değiştirmeyiz” sözlerini hatırlattı.  

Gürkan, AK Parti Genel Merkezi’nin henüz Bursa’yı görüşmediği bilgisini de paylaşarak, değişim ve dönüşüm sürecinin sürdüğünü belirtti. 31 Mart seçimlerinden beklenmeyen sonuçlar aldıklarını belirten Gürkan, Bursa’da yaptırdıkları 12 ankette, durumun farklı olduğunu sözlerine ekledi. Karacabey Belediye Başkanı Fatih Karabatı’nın, kadınlar plajıyla ilgili sözlerini de eleştiren Gürkan, Karabatı’yı özür dilemeye davet etti.

--------------------------

AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, ON6 TV’de Mustafa Özdal’ın sorularını yanıtlayarak, gündeme dair önemli açıklamalar yaptı. Gürkan, ilk olarak 31 Mart seçimlerini  değerlendirdi. 

“BU SEÇİM SONUCUNU BEKLEMİYORDUK”

“Yerel seçimlerle ilgili bir değerlendirme yapacak olursak Bursa ile ilgili maalesef bizim istediğimiz, arzu ettiğimiz sonuçlarla karşılaşmadık. Ama bununla alakalı tabii ki genel merkezimizin öncülüğünde değerlendirmeler  yapılıyor. Milletvekillerimiz ve teşkilat başkanlarımızla birlikte hem genel merkez, hem Bursa seçimleri masaya yatırıyoruz.  Tabii bununla ilgili çok husus var. Halkımızın söylemleri olduğu için belirtiyorum bunları. Emeklilerle ilgili olan beklentilerinin yerine gelmemesi, hayat pahalılığı ile alakalı vatandaşlarımızın şikayetleri, marketlerdeki fiyatlar, vatandaşlarımızı rahatsız etti. İşte EYT ile ilgili emeklilerin rahatsız olduğu malum. Bu kadar düşük ücretten dolayı EYT’liler suçlandı. Bunları şöyle değerlendirmek lazım, bütün Türkiye genelinde bununla ilgili bir husus var ve onu o puantaj içinde değerlendirmek lazım. Bu puantajın üzerinde olanları da diyelim ki 9 puan, bütün Türkiye’nin üzerindeki etkisi budur, işte hayat pahalılığı, emekliler veya bunlarla ilgili hususlar… Ama bunun üzerindeki puanlamalara da baktığımız zaman yerel dinamiklerle değerlendirmek lazım. Dolayısıyla biz bu şartları bu ölçüleri koyarak bir değerlendirme yapıyoruz ve çalışmalarımıza başladık. Tabii ki bu kolay bir şey değil. Süreç devam ediyor. Her ilin hatta her ilçenin kendi özelinde bazı mahallelerin bile özelinde değerlendirilmesi gereken hususlar var. Bunları iyi irdeliyoruz. Çünkü biz siyaseti halkın içinde yapıyoruz, halkla beraber yapıyoruz. Ama böyle bir sonuç bekliyor muydunuz derseniz,  kimse beklemiyordu bunu. 

“ANKETLERDE FARKLI SONUÇLAR VARDI”

Vatandaşımız bekliyor muydu derseniz, yani bu işin bir realitesi olarak kullanılan argümanlardan bir tanesi de anketlerdir, kamuoyu yoklamalarıdır. Kamuoyu yoklamalarından, bizi bu sonuca götürecek araştırmalarla  karşılaşmadık. Karşılaşacak olsaydık buna göre belki yöntemlerimiz biraz daha farklı olabilirdi ama yaptırmış olduğumuz sadece Bursa özelinde son dört beş ay içerisinde neredeyse 11-12 anket vardı. Dolayısıyla böyle bir sonuç öngörülmedi. Öngörüler beklentilerin çok üzerindeydi. Ama sonuç bu. Vatandaşımızın tercihine saygı duyuyoruz. 

“GENEL MERKEZİN SEÇİM DEĞERLENDİRMESİ SÜRÜYOR” 

Vatandaşımızın mesajları üzerinden de bir yol haritası belirleniyor genel merkezde. Biz de o yol haritasıyla beraber hareket etmiş olacağız. Şu an için yapmış olduğumuz şey belirgin olarak bu sonuçlar değerlendiriyor. Dediğim gibi akabinde de teşkilatlar bundan sonraki süreçte ne gibi bir çalışma programı yapacak, nasıl bir çalışma tarzı içerisine gireceğiz, yerel seçimleri bu ölçüler içinde değerlendirip hareket ediyoruz.  Değişim dönüşüm her zaman için teşkilatın içerisinde olur. Bu süreç içerisinde genel seçimlerden önce de görevden izin isteyenler olmuştu. Genel seçimler öncesinde 52- 53 il başkanımız görevden izin istemişti adaylıklar sebebiyle. İlk etapta onlarla ilgili olan yenilemeler yapılıyor. Vekaleten yürütenler var. İşte seçim süreci içerisinde bu makamı idare etmek ve başkanlarımızın o görevi idame etmesi istenen başkanlarımız vardı. Onlarla ilgili tasarruflar yapılıyor.

“SOSYAL MEDYADAN DEĞİŞİM ÇIĞIRTKANLIĞI YAPANLAR VAR”

Siyasette değişmeyen tek şey değişimdir. Siyasette değişimi yapamıyorsanız siyaset yapamazsınız. Ben şunu samimiyetle değerlendirebilirim. Benim teşkilatımın içerisinde olan, sosyal medyada değil, böyle herkesin bir sürü yorumuna açık alanlarda değil, teşkilatın içerisinde eleştirel bakışta hareket eden, eleştirisini yapan teşkilatımızla olur, benimle olur, başkan yardımcılarımızla olur,  vekillerimizle olur, samimi olarak teşkilatın içerisinde değerlendirenlerin durumu farklıdır. Sosyal medyadan değişim çığırtkanlığı yapanların durumları farklıdır. Sosyal medya üzerinden felaket tellallığı yapanlarda dikkat ettiğim bir husus var.

“SOSYAL MEDYADA TEŞKİLATI ELEŞTİRENLERİN PARTİDEN BEKLENTİLERİ KARŞILANMAMIŞTIR”

 Sosyal medya üzerinden mevcut teşkilatlar üzerine suizanlarda bulunan, onlar aleyhinde tezvirat yapanların yüzde 99’u partiden bir beklentisi vardır ve yerine getirilmemiştir. Ya milletvekili olmak istemişlerdir, olamamışlardır. Ya belediye başkanı olmak istemişlerdir, olamamışlardır. Aday gösterilmemişlerdir. Ya meclis üyesi olamamışlardır. Yani partiden beklentisi olup da yerine getirilmeyen kişilerin yapığı ilk şey sosyal medya üzerinden eleştirmektir. Teşkilata karşı samimi olan teşkilatı düşünen, teşkilatın gerçekten değişimle bir yerlere geleceğini düşünenler veya nelerin değişmesi gerektiğini ifade edenler bunu içeride söyler. 

“AİLE MAHREMİYETİNİ DIŞARIDA TARTIŞANLARA ADAM DENİR Mİ?”

Hiç kimse aile mahremiyetini dışarıda tartışır mı? Tartışanlara adam denir mi? Denmez. Teşkilata karşı samimi olanlara teşkilatımızın bir sürü kurumları var. Teşkilatlarda değişimlerin paldır küldür olduğunu gördünüz mü? 

“CUMHURBAŞKANI 3,5 NE DEDİĞİNİ BİLMEYEN ADAMIN LAFINA BAKARAK TEŞKİLATI İDARE ETMİYOR”

Valla Cumhurbaşkanımızın zaman zaman söylediği bir ifade  var. Biz onun bunun demesiyle teşkilatları yönetmeyiz, onun bunun demesiyle de teşkilatları değiştirmeyiz der. Son birkaç konuşmasında buna dikkat çekti. Birileri hemen olsun, gitsinler diyor. Amaç ne? Zayıflatmak.. 3 -5 tane nerede ne konuşacağını bilmeyen adamın lafına bakarak mı idare ediyor Cumhurbaşkanımız? Öyle olsaydı asla o cümleleri kullanmazdı yani.

“KARACABEY BELEDİYE BAŞKANI ÖZÜR DİLEMELİ” 

Ben bu dönemlerin bittiğini düşünüyorum. Çünkü bir zihniyet dönüşümünden geçiyoruz. Artık herkesin kimliğine, ideolojisine, bununla alakalı fikirlerine saygı duymamız gerektiği bir döneme geldiğimizi düşünüyordum. Ama bazı kişilerin, kendisine görev tevdi edilen insanların hala bu olgunluğa ulaşamadığını gördüm.Bir önceki belediye başkanımız vatandaşlarımıza kolaylık olsun, hanımefendiler daha rahat denizden yaralansınlar diye kadınlar plajı oluşturmuş gayet güzel. Bunla alakalı bir sürü memnuniyet aldık. Yakın civar illerden gelip bu plajı kullananları bile biliyoruz. Bir sürü teşekkür aldık. Yani sonuçta parti değişikliği olduğu için siz zihniyetiniz veya düşüncelerinizle aynı düşüncede olmayabilirsiniz. Saygı duyarım. Diyebilirsiniz ki ben böyle bir şeyi halka hizmet olarak görmüyorum, eski uygulamayı kaldırıyorum. Ben bu plajı herkese açık yapıyorum dersiniz. Karma yapıyorum dersin ben buna saygı duyarım, öbürüne nasıl saygı duyuyorsam buna da saygı duyarım ama sen bu uygulamayı kaldırırken bahane olarak çok çok özür diliyorum izleyenlerimizden,  bununla alakalı, yani hakikaten burayı kullananlar sadece hanımefendiler kullanıldığı için söylüyorum… Biraz da hassasiyetleri olan, karma plajlara girmekten çekinen, bunu tercih etmeyen insanlar için burayı kullananlar lezbiyendir veya lezbiyenlerin mekanı oldu demek kadar saygısızca, fütursuzca, haddini bilmezlikçe söylenen bir şeyi asla tasvip etmiyorum. 

“SAYGISIZCA FÜTURSUZCA SÖZLERİ KABUL ETMİYORUM”

Ben özellikle paylaşana kadar da kendisinden bir özür dilemesini bekledim. Bir özeleştiri gelmedi. Sözleri  ulusalda da paylaşılmaya başlandı. Çok kötü bir durum bence özür dilemeli. Vatandaşların, her nereyi kastediyorsa yani o cümlenin önünde arkasında olan kesimlerin her ikisinden de özür dilemeli . Çünkü bu iş her iki tarafa da hakarettir.Hiç kusura bakmasın bence lafını bilmeden böyle çok relaks olduğu bir dönemde kullandı herhalde bu cümleyi. Ama biraz kendine gelip de bununla alakalı o cümleleri bir daha gözden geçirmesini ve halkımızdan özür dilemesini bekliyorum.