Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, küresel ekonomideki korumacı eğilimlere dikkat çekerek, Türkiye'nin ticaret anlaşmalarının önemine vurgu yaptı. Şimşek, "Türkiye ticaret anlaşmalarıyla dirençli olacaktır" dedi.
Bakan Şimşek, küresel ekonomik belirsizliklere karşı stratejiler geliştirmek amacıyla düzenlenen bir panelde konuştu. Son yıllarda küresel ticarette yaşanan olumsuzluklardan, yaşlanan nüfustan, yükselen jeopolitik gerilimlerden ve iklim krizinden bahseden Şimşek, bu zorlukların küresel büyüme üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini belirtti.
Küresel ticaretteki artan korumacılığa dikkat çeken Şimşek, "Küresel jeostratejik rekabetin sonucu olarak, ticarete getirilen sınırlamalar 2009 yılına göre yaklaşık 9 kat arttı. Korumacılığın bu şekilde devam etmesi durumunda küresel gayri safi yurt içi hasılada düşüşler görebiliriz." şeklinde konuştu.
ABD ile Çin arasındaki ticaret geriliminin küresel ticaret için bir risk oluşturduğunu söyleyen Şimşek, ABD'nin tarife artışlarının gelişmekte olan ülkeler üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini ifade etti. Şimşek, "Artan tarifeler sonucunda ABD'de daha yüksek bir enflasyon ve daha yüksek uzun vadeli faiz oranları görebiliriz. Bu durum, gelişmekte olan ülkeler ve küresel ekonomi için önemli bir sıkıntı" dedi.
Bakan Şimşek, Türkiye'nin bu gibi zorluklarla nasıl başa çıkacağını anlatırken, ülkenin ticaretteki güçlü pozisyonuna vurgu yaptı. "Türkiye ticaret anlaşmalarıyla dirençlidir. Gümrük Birliği'ni de eklediğimizde 54 ülkeyle serbest ticaret anlaşmamız var ve bu, toplam ihracatımızın yüzde 62'sine karşılık geliyor" dedi. Ayrıca, Türkiye'nin coğrafi avantajlarına değinen Şimşek, Orta Asya, Orta Doğu, Balkanlar ve Avrupa Birliği ile olan yakın ilişkilerinin ticaret için önemli fırsatlar sunduğunu belirtti.
Türkiye'nin borçluluk oranlarının düşük olduğunu vurgulayan Bakan Şimşek, bu durumun ülkenin ekonomik direncini artıran önemli bir faktör olduğunu söyledi. Türkiye'nin toplam borçluluk oranı, gelişmekte olan ülkeler ortalamasının oldukça altında kalıyor ve bu da Türkiye'nin ekonomisinin kırılganlıklarını azaltıyor.
Demografik potansiyelin de Türkiye'nin ekonomik gücüne katkı sağladığını belirten Şimşek, kadınların iş gücüne katılım oranını artırmayı hedeflediklerini ve bu hedefin ekonomik büyümeye büyük katkı sağlayacağını ifade etti.
Bakan Şimşek ayrıca, Türkiye'nin savunma sanayisindeki başarısına da dikkat çekerek, sektörde yüzde 80 yerli üretim oranına ulaşıldığını ve Türkiye'nin küresel savunma sanayi oyuncularından biri haline geldiğini söyledi.
Son olarak, Türkiye'nin yapay zekaya yönelik yatırımlarını sürdürdüğünü belirten Şimşek, yüksek ölçekli veri merkezlerine ve fiber optik altyapıya yapılan yatırımların artacağını vurguladı.
Türkiye'nin ekonomik geleceği için kapsayıcı yapısal reformlar ve verimlilik artışına dayalı bir büyüme stratejisinin önemine değinen Şimşek, bu adımlarla Türkiye'nin büyüme potansiyelini güçlendireceğini söyledi.