Düşük döviz kuru, yüksek enflasyon, Rusya ile Ukrayna’nın savaşta olması ve sektördeki fırsatçılar nedeniyle son yılların en kötü sezonunu yaşadıklarını söyleyen turizmciler, unutamayacakları bir yıl geçirdiklerini belirtiyorlar.
GÜMTOB Başkanı Buğra Artıç, Bursa’da otelciliğin yüzde 40 ile 45 arasında daraldığını belirterek, “Normal şartlarda 90 gün olan sezon, bu yıl 20, 25 güne indi. 10 Ağustos’a kadar otellerimiz boştu. Bu tarihten itibaren canlanma olsa da kaybımız yüzde 40,45 civarında” dedi. TÜRSAB Güney Marmara Bölge Temsil Kurulu Başkanı Murat Saraçoğlu, turizm açısından parlak bir yıl geçirmediklerini belirterek, “Otel ve restoran sahipleri, fiyatlarını Euro’nun 40 liraya çıkacağını hesap ederek belirlediler. Ancak döviz yatay seyredince, fiyatlar da çok yüksek kaldı. Bu da özellikle Yunanistan ve Mısır gibi, fiyat bakımından daha cazip ülkeleri rekabette avantajlı kıldı” diye konuştu. TOBB Seyahat Acenteleri ve BTSO Meclis Üyesi Hasan Eker ise, otel sahiplerinin, girdi maliyetleri nedeniyle, oda fiyatlarını uygun görülen seviyeye çekmektense, boş kalmasını tercih ettiğini belirterek, “Maliyetler o kadar arttı ki, hesaplı görülen fiyatlar uygulansa, otelciler zarar edecek. Fırsatçılar elbette var ancak ortalama fiyatların yüksek olması, fırsatçılıktan değil maliyetlerin yüksek olmasından kaynaklanıyor” dedi.
--------------------------
Türk turizmi, düşük döviz kuru, yüksek enflasyon ve fiyat istikrarsızlığı nedeniyle, rekabetçiliğini kaybederken, bu durumdan başta Yunanistan ve Mısır olmak üzere, Türk turizminin rakipleri faydalanıyor. Türk turistler, özellikle fiyat bakımından avantajlı olan Yunan adalarını tercih ediyor. Rusya ve Ukrayna’daki savaş da turizmi olumsuz etkiledi. Kanal 16’ya konuşan turizmin paydaşları, turizmin bu noktaya gelmesini, sıkı para politikasına ve maliyetlerin fahiş miktarda artmasına bağladılar.
“10 GÜN AVRUPA TURU BİN, GÜNÜBİRLİK YUNANİSTAN TURU 40 EURO”
TÜRSAB Güney Marmara Bölge Temsil Kurulu Başkanı Murat Saraçoğlu: Her ne kadar vize alma konusunda sıkıntı olsa da vatandaş bunu göze alarak Yunan adalarını tercih ediyor. Çünkü Yunan adalarında ekonomik koşulları daha cazip görüyor ve kendisini daha rahat hissediyor. Ayrıca Türk ve Yunan halkı da kültürel olarak bir birlerine çok yakınlar. Akdeniz insanlarının sıcaklığı ve güven vermesi de diğer etkenler. Ayrıca esnafın satış yaparken güven vermesi çok değerli. Maalesef Türkiye’de enflasyon var diye fiyatları aşırı şişirdiler. Bir dönem döviz yüksek olduğu için turizmciler ve restorancılar döviz kurunun daha da artacağını düşündüler. Euro’nun 40 lira olacağını öngörerek fiyatlarını belirlediler. Ancak döviz yükselmediği için fiyatları fahiş kaldı. Daha sonra fiyatları indirdiler ancak insanlar çok önceden plan yaptıkları için işe yaramadı. Yunanistan’da kapı vizesi uygulaması başladı ve Türk turistler gittiklerinde çok mutlu oldular. Tüm bu etkenler, yerli ve yabancı turistlerin Yunanistan ve Mısır’a gitmesini sağladı. Bursa da bu durumdan etkilendi. Avrupa ülkelerine 10 günlük tatil turları bin Euro’dan satılıyor. Bulgaristan ve Yunanistan’a günübirlik geziler ise çok daha cazip. Mesela Bursa’dan Yunanistan Karaağaç, Bulgaristan Sofya veya Burgaz’a günübirlik gezinin maliyeti sadece 40 Euro. Bir de Rusya ile Ukrayna’nın savaşta olması, Türk turizmini olumsuz etkileyen bir başka etken oldu.
“UNUTAMAYACAĞIMIZ KADAR KÖTÜ BİR SEZON GEÇİRİYORUZ”
Güney Marmara Turistik Otelciler ve İşletmeler Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Buğra Artıç: Otelcilik, 54 sektörü içinde barındıran ve etkileyen büyük bir sektör. Enflasyonist ortamda girdilerimiz çok arttı. Girdiler artarken döviz aynı oranda artmadı. Pandemiden önce maliyet artışları, döviz kurundaki yükselişle dengeleniyordu. Ancak son yıllarda, dövizin yükselişi, maliyet artışımızın altında kalınca, fiyatlarımızı döviz cinsinden arttırmak zorunda kaldık. Bu da rekabetçiliğimizi olumsuz etkiledi. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, Bursa’da otelcilik sektörü yüzde 40,45 dolayında daraldı. Normal şartlarda 90 gün olan sezon, bu yıl 20, 25 güne indi. 10 Ağustos’a kadar otellerimiz boştu. Bu tarihten itibaren canlanma olsa da kaybımız yüzde 40,45 civarında. En az 2 aylık bir kaybımız var. Türkiye’ye en fazla İstanbul’a turist gelir. Bu yıl İstanbul’daki oteller de boş kaldı. Hiç olmadığı kadar zor bir dönemden ve unutamayacağımız bir sezondan geçiyoruz.
“BAZI OTELLER NE KADAR DOLARSA O KADAR ZARAR EDECEK”
TOBB Seyahat Acenteleri ve BTSO Meclis Üyesi Hasan Eker: Yunanistan’da sadece restoranlar bizden ucuz. Oteller ise hem bizimkiler kadar kaliteli değil hem de daha pahalı. Yunanistan otellerinde Türk otellerinde olduğu gibi her şey dahil yok, oda kahvaltı sistemi var. Bu nedenle Yunanistan ile Türkiye’yi karşılaştırmak doğru değil. Ayrıca Yunanistan’da Mikanos, Santorino gibi bölgelerde iyi otellerin fiyatı 300, 400 Euro civarında. İstanbullar, 5 saatte Yunanistan’a ulaşıp, uygun fiyatlı restoranlardan yararlanabiliyorlar. Bu bakımdan çok cazip. Ancak Türkiye, Avrupa’da paket turizm anlamında en cazip ülke. Her şey dahil sisteminde, hala Avrupa’ya göre çok cazip ülkemiz. Türkiye’de elbette enflasyonu bahane eden fırsatçılar var. Ancak ortalama fiyatların yüksekliği fırsatçılıktan değil, maliyet artışlarından kaynaklanıyor. Maliyetler o kadar arttı ki, uygun görülen fiyatlar uygulansa, otelciler zarar edecek. Belli bir fiyatın aşağısında ne kadar çok iş yaparlarsa, o kadar zarar edecek otellerimiz var. Bu nedenle, boş kalsın bari zarar etmeyelim diyor otel sahiplerimiz.
Haber:Mustafa ÖZDAL