Mahkeme, akıl sağlığı ile ilgili tedavi gördüğünü söyleyen sanığın doktorunun tanık olarak dinlenmesine, işlediği fiilin hukuki anlam sonuçlarını algılayıp algılayamadığına ilişkin Adli Tıp Kurumu'na sevkine karar verdi.
Eczacı kalfası Serdar Ergun'dan haber alamayan yakınları, şubat ayında polise kayıp ihbarında bulundu. Polis, mobese görüntülerinden Serdar Ergun'un 16 BT 773 plakalı otomobilinin, İstanbul'un Büyükçekmece ilçesinde olduğunu tespit etti. Bunun üzerine Bursa Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekipleri ile irtibata geçti. İstanbul polisi, Büyükçekmece'de otomobili durdurup, sürücü koltuğundaki Ahmet Burak Demir'i gözaltına aldı. Araçtaki aramada 1 tabanca ile Serdar Ergun'un battaniyeye sarılı cesedi bulundu.
EV ARKADAŞINI DA ÖLDÜRDÜĞÜNÜ KABUL ETTİ
İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ndeki ilk sorgusunda Serdar Ergun'u öldürdüğünü itiraf eden Demir, Bursa'daki ev arkadaşı Murat Kutlu'yu da (39) 3 gün önce öldürdüğünü söyledi. Ahmet Burak Demir'in Bursa'nın Osmangazi ilçesi Tahtakale Mahallesi'ndeki evine giden İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, Murat Kutlu'nun da cansız bedenini buldu. Demir'in evdeki köpeği de öldürdüğü tespit edildi.
'KÜFREDİNCE ÖLDÜRDÜM'
Ahmet Burak Demir, işlemlerinin ardından Bursa'ya getirildi. Burada İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekiplerince sorgulanan ve çelişkili ifade veren Demir, "Eczanede kalfa olarak çalışan Serdar'dan kullandığım bazı ilaçları alıyordum. Kendisine borcum vardı. Olay günü parayı ödemek için kendisini çağırdım. Küfredince öldürdüm. Cesedini otomobiline koyup, İstanbul'a gittim. Kredi kartıyla harcama yaptım. Daha önce de ev arkadaşım olan Murat Kutlu'yu da bana küfrettiği için tabancayla öldürdüm" dedi. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Demir, tutuklandı.
SORUŞTURMA 7 AYDA TAMAMLANDI
Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma, 7 ayda tamamlandı. İddianamede, Demir'in Kutlu'yu evinde 3 kurşunla öldürüp, başını vücudundan bıçakla ayırarak buzdolabına koyduğu belirtilerek, "Bir yıl önce Murat Kutlu ile tanıştıktan sonra zaman zaman evinde kalan Ahmet Burak Demir, olay günü Kutlu'yu aralarında çıkan tartışma sonucu tabancasıyla 3 el ateş ederek, balkondaki köpeğini de bıçaklayıp, sonra da balta ile vurarak öldürdü. Kutlu'nun başını bıçakla kesen Demir, kafasını da buzdolabına koyup, kalan vücudunun bölümünü de balkona çıkarıp, bırakarak evini terk etti" ifadelerine yer verildi. Borcunu ödemek bahanesiyle çağırdığı Serdar Ergun'u da otomobilde 3 el ateş edip öldürdüğü, cesedini bagaja koyarak İstanbul'a giden Demir'in, Ergun'un kredi kartından harcama yaptığını da ifade etti.
'SAPIKÇA TEKLİFLER YAPTI'
İddianamede, Ahmet Burak Demir'in savunmasına da yer verildi. Murat Kutlu'nun kendisine işkence yaptığını öne süren Demir, "Murat'ı hakaret ve sapıkça teklifler nedeniyle öldürdüm. Murat'ın köpeğini ben öldürmedim, Murat öldürdü" dedi. Daha önce Serdar Ergun'a borcu olduğunu söyleyen Demir, ilk ifadesinin aksine Serdar Ergun'un kendisine borçlu olduğunu ileri sürerek, "Serdar bana borçluydu. Bu borcu ödemediği, ters konuştuğu, hakaret ve tehditte bulunduğu için, aynı zamanda Murat'ı öldürmüş olmamın verdiği etki ve psikolojik bozukluk nedeniyle öldürdüm" dediği ifade edildi.
SUÇLAMALARI KABUL ETTİ
Her iki cinayetle ilgili olarak ayrı ayrı dava açılan Demir'in, Serdar Ergun'u öldürülmesine ilişkin yargılanmasına Bursa 15'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı.
İlk kez hakim karşısına çıkan Demir, yöneltilen suçlamaları kabul etti. Akıl sağlığı ile ilgili tedavi gördüğünü ve Serdar Ergun'la, ilaçlarını almak için gittiği eczanede tanıştığını söyleyen Demir, zamanla aralarında arkadaşlık ilişkisi olduğunu belirtti. Ergun'a, aralıklarla 500 bin lira borç verdiğini ancak alacağını istediğinde tehdit edildiğini öne süren Demir, "Çoluğuna, çocuğuna zarar veririm. Maktul, beni birkaç kere bu şekilde tehdit edince, kendimi güvende hissetmedim. Bu nedenle kafamda öldürme fikri oluştu" dedi. Demir, Ergun'u öldürdükten sonra İstanbul'a polise teslim olmak için gittiğini iddia ederek, "Polis ekipleri, beni yakalamamış olsaydı; ben kendim teslim olacaktım" diye konuştu. Mahkeme, akıl sağlığı ile ilgili tedavi gördüğünü söyleyen sanığın doktorunun tanık olarak dinlenmesine, işlediği fiilin hukuki anlam sonuçlarını algılayıp algılayamadığına ilişkin Adli Tıp Kurumu'na sevkine ve tutukluluk halinin devamına karar verip, duruşmayı erteleme kararı aldı.
