Köydeki her ihtiyaca koşan ve eğitimde örnek bir liderlik sergileyen Muhammed Hoca, dinî görevlerinin yanı sıra toplumun her bireyine destek oluyor.
Bir köyde, toplumsal yardımlaşmanın en güzel örneklerinden birini sergileyen Muhammed Hoca, hem dinî görevini yerine getiriyor hem de köylüsüne her anlamda destek oluyor. Elinde bir gül ile kapı kapı dolaşarak köylülerini camiye davet eden Muhammed Hoca, cami içinde yiyecekten kırtasiye ve giyeceğe kadar her türlü ihtiyacın karşılandığı bir bölüm oluşturdu. İhtiyaç sahibi her köylü, bu bölümden faydalanabiliyor.
Aracıyla hasta, yaşlı veya engelli olanları evlerinden alıp, gitmek istedikleri yere tek kuruş almadan götüren Muhammed Hoca, sadece maddi yardımlarla yetinmiyor. Kimsesiz yaşlıların odunlarını taşıyarak yorulmamalarını sağlıyor, hatta evleri kötü durumda olanlar için gerekli tamiratları yaptırıp, bazen kendi de amelelik yaparak köy halkına büyük bir destek veriyor.
Muhammed Hoca, bu yardımları yaparken, "Çoğu gün sabah dokuzda çıkarım evden, akşam dokuza kadar giremem. Beni gönderdilerse boş durmama gerek yok, biz imamlar camiyi cemaatsiz bırakmamalıyız" diyor.
Köyde 70 öğrenciyi yetiştiren Muhammed Hoca, her bir öğrencisiyle tek tek ilgileniyor. Öğrenciler de hocalarını çok seviyor ve ona olan minnettarlıklarını her fırsatta dile getiriyor. Camide, öğrencilerin ders çalışabileceği bir bölüm de oluşturan Muhammed Hoca, onların eğitimi için her türlü imkânı sağlıyor.