Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
Deprem sürekli kendini hatırlatıyor. Depreme hazırlık çalışmalarını devlet ve millet birlikte yapmalı.
Marmara depreminin ardında 43 bine yakın konutu tamamlayıp vatandaşlarımıza teslim ettik. Hedefimiz, her yıl 300 bin yeni konut inşa ederek önümüzdeki 5 yılda 1 milyon 500 bin konutu dönüştürmektir.
Bugüne kadar 22 milyon vatandaşımızın oturduğu konutların depreme dayanıklılığı teyit edildi.
Karşımızda hastalıklı bir zihniyet var. Önce yargıya saygıdan bahsedip, ardından her türlü hakareti yapıyor. Bu ülkede kölelik yoktur ama zihnini ve elindeki imkanları, emperyalistlere gönüllü olarak satmış olan bir kişiyi biliyoruz; onun adı da Bay Kemal'dir.
FETÖ'den PKK'ya kadar tüm terör örgütlerini destekleyen, söylediği her sözde ve yaptığı her davranışta 'arkadaşlar' dediği teröristlerin arkalarında duran bir kişi, bu ülkenin ancak hasmı olabilir.
Suriye meselesinin ne olduğunu zerre kadar idrak edememiş bir kişinin bu konuda söylediği söz ancak sinek vızıltısı kadar değer taşır.
Bana yaptığı teklife bak ya sen daha Esed'i görmediğin zaman biz onla görüşüyorduk zaten. Ama biz ona hangi teklifi yaparsak yapalım adam olmadığını gördük.
Türkiye 2019 yılın 24 ton saman üretmiştir. Türkiye dünyanın en önemli gıda üretici ve ihracatçılarından biridir. Tarım ürünleri ihracatımız 2019'da 19 milyar dolara yükseldi.
Pek çok CHP belediyesinin yönetiminde terör örgütünün güdümündeki parti tarafından tayin edilmiş kişiler var.
Verdiğimiz süre doluyor. Talebimiz rejimin Soçi Muhtırası sınırlarına çekilmesi. (İdlib) Şu anda en büyük sıkıntımız hava sahasını kullanamıyor oluşumuzdur. İnşallah yakında buna da bir hal çaresi bulacağız.
İdlib'de en küçük bir geri adım atmayacak, rejimi mutlaka belirlediğimiz sınırların dışına çıkartacak, halkın evlerine dönüşünü sağlayacağız.
Sınırlarımız dışında macera aramıyoruz. Tam tersine sınırlarımızı güven altında tutmak, şehirlerimizde, evlerimizde huzurla yaşayabilmemizi temin için mücadele ediyoruz. Sınırlarımızı güven altında tutmak, şehirlerimizde, evlerimizde huzurla yaşayabilmemizi temin için mücadele ediyoruz.
Bu coğrafya, kendini büyük gören nicelerini daha ne olduğunu bile anlamadan bir anafor gibi savurup yutmuştur. Biz bu coğrafyanın misafiri değil ev sahibiyiz.
Your browser doesn't support HTML5 video.