Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Bursa İl Başkanlığı'nın 8. Olağan İl Kongresi'ne katılmak üzere Bursa'ya geldi.
Konuşmasına salondakileri selamlayarak başlayan Erdoğan, AK Parti Bursa teşkilatıyla eş zamanlı olarak il kongrelerini gerçekleştiren, Kars, Muş, Adıyaman, Kırşehir, Nevşehir, Düzce, Gümüşhane ve Bilecik'deki teşkilat mensuplarına da en içten sevgilerini iletti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşması:
"Evet, hikayesi sevgili Bursalılar, yeşil Bursamızın güzel insanları, kıymetli yol ve dava arkadaşlarım, sevgili genç kardeşlerim, muhterem hanımefendiler...
Sizleri en kalbi duygularımla, hasretle ve muhabbetle selamlıyorum. Bursa’nın merkezinde, ilçelerinde ve mahallelerinde yaşayan tüm vatandaşlarıma selamlarımı yolluyorum. Yine sizlerin aracılığıyla bugün kongrelerini gerçekleştiren Kars, Muş, Adıyaman, Kırşehir, Nevşehir, Düzce, Gümüşhane ve Bilecik’teki yol ve dava arkadaşlarıma da en içten sevgilerimi iletiyorum.
Şairlere ilham veren Bursa’yı, bizim de duygularımıza tercüman olan şu anlamlı şiirle selamlamak istiyorum:
"Maşallah sen hiç solmayan gönül bahçemsin, köküm sende, sendedir Bursa.
Kutup yıldızımsın, aydınlığımsın, yolum sendedir Bursa.
Seni gökte yıldız, bekten ay bekler, batı, kuzey ve güney bekler.
Gaziler, Serdar’ı Orhan Bey bekler, obam sendedir.
İl sendedir Bursa.”
Bu Davayı Ayakta Tutan Samimiyet ve Fedakârlıktır
Özellikle dikkat etmenizi istiyorum. Yeni isimlerle kadrolarımızı güçlendirirken, yokluk zamanlarında partimiz için elbisesi tozlanmış, ayakkabısı çamurlanmış; sırf bu kutlu davaya inandığı için yola seferber olmuş Ömerleri, Ayşeleri hiçbir zaman ihmal etmeyeceğiz. Bu partiyi ayakta tutanlar işte o samimiyet timsalleridir. Bu partiyi bugünlere taşıyanlar işte o fedakârlık abideleridir.
Gelmeyene biz gideceğiz, aramayanı biz arayacağız, kapısını biz çalacağız. Yorulanı biz yüreklendireceğiz. Yani, partimizi Bursa’dan her alanda hak ettiği yere tekrar taşımak için ne gerekiyorsa hep beraber biz yapacağız.
"Sürekli sahada olacağız"
Burada Roman vatandaşlarımızın şu anlamlı sözünü sizlere hatırlatmak isterim. Roman kardeşlerimiz ne diyorlar? Evde oturan ölür diyorlar. Merhum Neşet Ertaş da Aşk ile çalışan yorulmaz. Ne zaman öldüysem işte o zaman yoruldum diyor. Bizim de Bursa'da ve diğer illerimizde yapmamız gereken işte budur. Evde veya il ilçe binasında oturmayacak, sürekli sahada olacağız. Bursa teşkilatımızla birlikte kongrelerimizi yaptığımız diğer bütün illerdeki kardeşlerimden işte bu hassasiyetle çalışmalarını bekliyorum. Gayretleriniz için, emekleriniz ve samimi çabalarınız için her birinize şimdiden teşekkür ediyorum.
"Bursamız üretimin ve emeğin de lokomotifidir"
Bursa'nın göz alıcı doğal güzellikleri, insanın ruh dünyasını zenginleştiren manevi değerleriyle herkesi kendine meftun eden bir şehir olduğunu belirten Erdoğan, "Bütün bunların yanında Bursamız üretimin ve emeğin de lokomotifidir. Kongremizden sonra Bursamızın iş çevreleriyle bu akşam bir araya gelecek bazı fabrikaların resmi açılışını gerçekleştireceğiz. Bursa'yı her ziyaretimde şehrimizin sanayisinin istikrarlı bir atılım içinde olduğunu görmekten büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Bursa sanayisi bizim yurt dışında da göğsümüzü kabartıyor. Her alanda Bursa'yı destekledik, geliştirdik." diye konuştu.
"Bizim siyasetimiz hizmet ve eser siyasetidir"
Koronavirüs salgınıyla birlikte dünyanın fırtınalı sulara girdiğini hatırlatan Erdoğan, küresel ekonomide de dengelerin bozulduğunu, enflasyonun son 60-70 yılın en yüksek seviyelerini gördüğüne işaret ederek konuşmasına şöyle devam etti;
Tüm dünya gibi Türkiye olarak biz de bu olumsuzlukları hissettik. Ekonomide önce döviz kuruyla, ardından enflasyonun tetiklemesiyle başlayan hayat pahalılığı Bursamız da etkilemiştir. Bilhassa işçi, memur, emekli, çiftçi gibi sabit gelirli vatandaşlarımız bu sıkıntılarla daha çok karşılaştılar. Bir defa şu hususun bilinmesini özellikle isterim. Gerek şahsen, gerek iktidar, gerekse AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak hiçbir insanımızın serzenişine kulaklarımızı tıkamıyoruz. Yaşanan her sıkıntının, her zorluğun farkındayız. Evine ekmek götürmeye çalışan işçimizin de, saçlarını ülkemize hizmet uğrunda ağartmış emeklimizin de, yazın güneşine kışın ayazına aldırmadan toprağı işleyen çiftçimizin de, yatırım yapıp başkalarına ekmek kapısı olan sanayicimizin de, her sabah dükkanını bismillah diyerek açan esnafımızın da velhasıl hangi işi yaparsa yapsın 85 milyon vatandaşımızın her ferdinin derdini, talebini, beklentisini ve sorunlarını çok ama çok iyi biliyoruz.
Bizim siyasetimiz hizmet ve eser siyasetidir. Bizim siyasetimiz millete karşı dürüst olma şeffaf olma siyasetidir. Bizde tüm meşakkatine rağmen sadece bunu yapmaya çalışıyoruz. Türkiye ve Türk milletine millet borcumuzu layıkıyla ödemenin derdindeyiz. Partimize, ittifakımıza ve iktidarımıza güvenen bu aziz millete hayal kırıklığı yaşatmak istemiyoruz.
"Ucuz siyaset tarzını hep elimizin tersiyle ittik"
Günübirlik hesapların yakın geçmişte bu millete çok vakit ve nakit kaybettirdiğini belirten Erdoğan, "Kim ne verirse benden beş fazlası anlayışı geçmişte Türkiye’ye çok ağır bedeller ödetti. Sırf günü kurtarmak için verilen ancak sonra unutulan sözler, hem bu ülkeye hem de siyaset kurumuna çok büyük zararlar verdi. Benden sonrası tufan diyenler geride telafisi yıllar sürecek enkazlar bıraktılar. Hesap kitap yapmadan bol keseden vaat dağıtanlar arkalarında tamiri imkansız hasarlar bıraktılar. AK Parti olarak bu ucuz siyaset tarzını 2002’den beri hep elimizin tersiyle ittik. Kendimiz bedel ödesek dahi millete ve ülkeye bedel ödettirmeyeceğiz dedik. Her şart altında Türkiye için en iyisini yapacağız. Zor da olsa en doğru kararı alacağız dedik. Hamdolsun. Bu duruşumuzdan da şimdiye kadar taviz vermedik." diye konuştu.
Siyaset kurumuna güveni yeniden tesis ettiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye’nin asırlık sorunlarına çözüm yollarını biz geliştirdik. Türkiye’nin asırlık sorunlarına çözüm yollarını biz geliştirdik. Türkiye’nin şahlanışını bizimle yaşadı. 22 yıl önce hayal dahi edilemeyen büyük dönüşümleri, büyük reformları ülkemizde biz gerçekleştirdik. Artık dünyada sözünün ağırlığı olan, itibarı artan, ay yıldızlı bayrağı başta komşuları olmak üzere tüm dünya için güven veren bir Türkiye oldu." şeklinde konuştu.