Cumhurbaşkanı Erdoğan: Dimdik, sapasağlam ayaktayız!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısı'nda güncel konuları ve parti politikalarını değerlendirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Dimdik, sapasağlam ayaktayız!
Haberi Sesli Oku
SİYASET 15.05.2024 13:57:00 0

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bize süre biçenler oldu, 'bu iş bitti' deyip yolunu değiştirenler oldu, bu davaya ihanet edenler oldu. Ama Allah'a hamdolsun biz buradayız, dimdik, sapasağlam ayaktayız" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısı'nda açıklamalarda bulundu. 

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:

Grup toplantımızın ülkemiz, milletimiz ve partimiz için hayırlara vesile olmasını niyaz ediyorum. Vefanız için her biriniz için teşekkür ediyorum. 2024 yılının ilk il başkanları toplantısında hem 5 ayın muhasebesini yaptık, illerimizin röntgenini çektik. Partimizin genel başkanı olarak büyük bir gurur duydum. Bizi örselemeye çalışanlara inat yolumuza pekleşe pekleşe devam ediyoruz. Partimizin kuruluşundan itibaren ortak akılla hareket ettik. Son 1 yılımıza damga vuran seçimler dolayısıyla gelenekselleşmiş istişare toplantımızı yapamamıştık, önümüzdeki haftalarda gerçekleştireceğiz. Belediye başkanlarımızla 1-2 Temmuz'da bir araya geleceğiz. Bu toplantıların davamız için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Kongre takvimini de yakında ilan edeceğiz. 

"YORULAN  ARKADAŞLARIMIZI DİNLENMEYE ALACAĞIZ"

Her kongre sürecini bayrak yarışı olarak görüyoruz. Yorulan, motivasyonunu yitiren arkadaşlarımızı kardeşlik hukukumuzu koruyarak dinlenmeye alacağız; yeni, heyecanlı arkadaşlarımızla kadromuzu güçlendireceğiz. Kurulduğumuz günden beri yenilenerek geliyoruz. Bundan sonra da aynı çizgide hareket edeceğiz. Genel seçimin üzerinden 1 yıl geçti. TBMM bu yıl içerisinde gece gündüz demeden çalıştı ve milletimizin beklentilerini karşılayacak yasaları çıkardı. Tüm kabine üyelerimizle ülkemizin refahı ve güvenliği için ter döktük. Son grup toplantımızdan bu yana yurt içinde ve yurt dışında bir çok programa katıldım. 

"ÜLKEMİZİ YENİ REKORLARLA BULUŞTURACAĞIZ"

Diplomasi de olduğu gibi iç siyasette de yoğun gündemdeyiz. Gerek hayat pahalılığı ve fırsatçılık gerekse öğretmenlerimize yönelik şiddete karşı yasal zeminin düzenlemesi. Meclis tatile girmeden yasal düzenlemeleri çıkarmamız gerekiyor. Yeni anayasa çalışmalarında Meclis Başkanına destek vermemiz gerekir. Sivil anayasayı geçici gündemlere kurban etmemeliyiz. Aceleye getirmeden ama çok da uzatmadan adımlar atılmalı. Biz sonuna kadar yapıcı tutumumuzu koruyacağız. Önümüzde kesintisiz 4 sene daha var. Bu 4 senenin her gününü ilk günkü aşkla geçireceğiz. Ülkemizi yeni rekorlarla buluşturacağız. Türkiye'nin son 21 yılında mührünü vurmuş bir kadro olarak eserlerle devam edeceğiz. Aziz milletimiz bize bir ikazda bulunmuştur, 31 Mart seçimleri bir güven oylaması değildir. 28 Mayıs'ta seçmen kararı bir şekilde hükümeti Cumhur İttifakı'na emanet etmiş, 31 Mart'ta tercihini farklı şekilde yansıtmıştır. Milletimizin verdiği mesajı duymazdan gelecek değiliz, biz o mesajı aldık ve gereğini yapmaya başladık. Milletimizin AK Parti'den elini çektiğine inananlar yanılırlar. Bu emanetin bize 5 yıllığına yüklendiğinin farkında olacağız. 

"BÜROKRATİK VESAYETE İZİN VERMEYİZ"

AK Parti'nin çalışma usulü bellidir, hemen yarın seçim olacakmış gibi hazırlıklıyız. Aynı zamanda biz hiç seçim olmayacakmış gibi çalışan bir kadroyuz. Şunu çok net ifade etmek isterim, ne teşkilatımızda ne de bürokrasi kadrolarında isteksizliğe asla ve asla tahammülümüz olamaz. Bürokratik vesayetin yeniden hortlamasına izin vermeyiz. Ülke ve millete karşı vazifesini yapmamanın bahanesi olmaz. Biliyorsunuz son 22 yılda AK Parti ile ilgili de kötümser senaryolar yazanlar oldu. Bize gazete manşetlerinden ömür biçenler oldu. Bu iş bitti deyip yolunu değiştirenler oldu. Korkanlar, ürkenler, hırslarına yenilenler oldu. Onların şimdi esamesi okunmuyor. Ama Allah'a hamd olsun biz buradayız. Dimdik, sapasağlam ayaktayız. Dava burada ve yarın da inşallah burada olacak.

Önceki hafta sayın Özgür Özel’i AK Parti Genel Merkezi’nde kabul ettikçe. Kendisiyle verimli bir görüşme gerçekleştirdik. Türkiye’de siyasetin bir yumuşamaya ihtiyacı var ve biz bu konuda üzerimize düşeni yapıyoruz. Biz hiçbir zaman kutuplaşmanın tarafı olmadık. Hiçbir ayrım yapmadan 85 milyonun tamamını kucakladık. Milletimizin her bir ferdini ortak paydada bulaştırmak için mücadele verdik.

“FİTNE VE NİFAK ODAKLARINA GÖZ AÇTIRMAYACAĞIZ”

FETÖ’ye diyet borcunu ödemek isteyenler asla boş durmuyorlar. İnsanları ayırarak olanların nereye varmaya çalıştığının farkındayız. Kuklayı da kutlayıcıyı da oyunu kimin yazdığını da çok iyi biliyoruz. Ne kadar çirkinleşirse çirkinleşsinler biz o tuzağa düşmeyeceğiz. Bize yakışan ağırbaşlılık, hoşgörüdür. Başkaları ne yaparsa yapsın biz kucaklayıcı ve kuşatıcı olacağız.

Partimizin kapıları bizim ilkelerimizle örtüşen herkese açıktır. Biz milletimizin çıkarları için çalışırız. İhanete varmayan her dostluk bizim için bakidir. Yeter ki samimiyet olsun, ülkeye hizmet derdi olsun. Siyasette yumuşama iklimini kara kışa çevirmeye çalışanlar olduğunu biliyoruz ve görüyoruz. Daha önce de bu tarz teşebbüslerle karşılaştık, hepsinden güçlenerek çıktık. Fitne ve nifak odaklarına kesinlikle göz açtırmayacağız. Cumhur İttifakı daha da güçlenerek yoluna devam edecek. Türkiye Yüzyılı'nın inşası için omuz omuza çalışmayı sürdüreceğiz

"HİTLER BİLE BU KADAR CÜRETKAR DEĞİLDİ"

Kıymetli yol arkadaşlarım bugün burada bazı gerçekleri açık açık konuşmak durumundayım. Hitler soykırım yaparken unutmayın yalnız değildi, Avrupa'daki birçok ülke destekliyordu. Hitler kendisini çok güçlü hissediyordu, ne oldu? Kafasına bir kurşun sıktı, yanmış cesedi bulundu. Bosna'da kıyım yaparlarken Avrupa ülkeleri destek veriyordu. Dünyanın gözü önünde 8 bin 372 Boşnak kardeşimizi şehit ettiler. Yenileceklerini asla düşünmüyorlardı, ne oldu? Yakalandılar, mahkemeye çıktılar ve bir zamanların kudretli politikacıları hesap verdiler. Şimdi de hapiste ölümü bekliyorlar. Netanyahu'yu aynı akıbet bekliyor. Göreceksiniz, döktükleri her damla kanın hesabını verecekler. Gazzelilerin ahı bunların peşini bırakmayacak. Biz de hukuka hesap vermeleri için enselerinde olacağız. Artık dünyanın bir hakikati kabul etmeleri lazım. Kimse bizden sözümüzü yumuşatmamızı beklemesin. En ölümcül silahlarla insan öldürdüler. Hastaneleri vurdular. Güya güvenli bölgelere gönderdiler, orada sivilleri katlettiler. Annelere evlatlarının parçalarını toplattılar. Hitler bile o holokostu yaparken bu kadar cüretkar değildi. Bunlar o kadar pervasız ki daha kundaktaki bebekleri katlettiler. Bundan kaçamayacaklar. Bedelini ödeyeceksiniz.

Ellerindeki lobi gücünü kullanarak herkesi susturmaya çalışıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar insanlık bu katillerin yakasını bırakmayacak, insanlık bıraksa dahi bu katillerin peşini bırakmayacağız.

“HAMAS, FİLİSTİN'İN KUVA-İ MİLLİYE'SİDİR”

Şimdi Hamas’ı destekliyoruz diye dışarıda ve içeride bizi eleştiriyorlar. Siz de hiç mi vicdan yok. Sanmayın ki İsrail Gazze’de duracak. Bu azgın devlet, bu terör devleti durdurulmazsa vadedilmiş topraklar hezeyanıyla gözlerini er ya da geç gözlerini Anadolu’ya devireceklerdir. Hamas, Gazze’de Anadolu’nun ileri hat savunmasını yapıyor. Bunu göremeyecek kadar kör müsünüz? Ben Hamas’ı Kuva-i Milliye’ye benzetince rahatsız olanlar var.  Bu millet her zaman mazlumun yanında durmuştur.

"MAZLUMLARIN HAKKINI SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİM"

Bunlara bugüne kadar boyun eğmedik, Allah’ın izniyle bundan sonra da geri adım atmayacağız. Azimle, sabırla yürüyeceğiz. Tayyip Erdoğan olarak tek başıma kalsam da mazlumların hakkını savunmaya devam edeceğim.

Korkaklar zafer anıtı dikemez. Ne yarım asrı bulan siyasi hayatımızda, ne de 21 yıllık iktidarlık sürecimizde zoru görüp kaçanlardan olmadık. Gün oldu vesayetçilere meydan okuduk, gün oldu Emniyet, Yargı, Emniyet içinde örgütlenmiş yapılara karşı durduk. Yine dimdik durmaya devam edeceğiz.

Gazze’de soykırım bitince, katiller hukuk önünde hesap verinceye kadar Filistin halkına sahip çıkacağız. Kimi vicdan fukaraları Filistin’den gelen yaralıları tedavi etmemizden rahatsız olmuşlar. İstedikleri kadar rahatsız olsunlar. Biz kendi vatandaşımıza da misafire, muhtaca, yaralıya en kaliteli sağlık hizmetini verecek bir ülkeyiz. Bunlar şefkat, merhamet kavramını bilmezler. Bizim kültürümüzde misafir bereketiyle gelir. Sen bir hastaya, bir yaralıya kucak açarsın. Allah da onun mükâfatını verir.