Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan tarihi açıklama!

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Bugün, tarihte yeni bir sayfa açılmıştır”

Cumhurbaşkanı Erdoğan
Haberi Sesli Oku
GÜNDEM 12.07.2025 10:01:00 0

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in, “Cumartesi sabahı Sayın Cumhurbaşkanımız tarihi bir konuşma yapacak” açıklamasının ardından gözler Kızılcahamam’a çevrilmişti. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Kızılcahamam’da düzenlenen AK Parti 32. İstişare ve Değerlendirme Kampı’nda tarihi konuşmasını yaptı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 47 yıldır Türkiye'nin kanayan yarası haline gelen terör meselesinde tarihi bir dönüm noktasına gelindiğini açıkladı. Irak ve Suriye'de sürdürülen kararlı operasyonların ardından, terör örgütünün silah bırakma kararı aldığını ve sürecin resmen başladığını duyuran Erdoğan, “Bugün, tarihte yeni bir sayfa açılmıştır” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İmralı’nın çağrısıyla toplanan örgüt kongresinin fesih kararı aldığını ve dün itibarıyla silah bırakma merasiminin gerçekleştirildiğini vurgulayarak, “Dün itibarıyla 47 yıllık terör belası inşallah sona erme sürecine girmiştir” dedi. Sürece ilişkin kararlılık vurgusu yapan Erdoğan, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti dimdik ayaktadır, hatta düne göre çok daha kudretlidir” sözleriyle ulusal birliğe dikkat çekti.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar ise şöyle

Teröre karşı tarihi süreç başladı


Irak sahasındaki harekatlarımız ve Suriye'de gerçekleşen 8 Aralık devrimi terörle mücadelede elimizi daha da güçlendirdi. İttifak ortağımız Sayın Devlet Bahçeli'nin de tarihi çağrısıyla terörsüz Türkiye projemizi gerçekleştirmek için bir dizi adım attık. Güvenlik birimlerimiz tam bir koordinasyon içinde çalıştı. Ülkemizin önünde açılan bu fırsat penceresini değerlendirmek için çok hassas, çok temkinli bir süreç yönettik. Bilindiği gibi terör örgütü, İmralı'nın da çağrısıyla kongresini topladı ve kendisini feshettiğini açıkladı. Dün de örgüt, aldığı kararı hayata geçirdiğini, özellikle de bir merasim yaparak silahlarını bıraktı. Dün itibarıyla 47 yıllık terör belası inşallah sona erme sürecine girmiştir.

"Bugün tarihte yeni bir sayfa açılmıştır"
Türkiye, uzun, acılı, sancılı, gözyaşlarıyla dolu bir sayfayı dün itibariyle kapatmaya başlamıştır. Bugün unutmayalım, yeni bir gündür. Bugün tarihte yeni bir sayfa açılmıştır. Bugün Büyük Türkiye'nin, güçlü Türkiye'nin, Türkiye yüzyılının kapıları ardına kadar aralanmıştır. Bir kere burada şu hususun altını çizmek durumundayım. 1984'teki ilk eylem sonrasında Türkiye Cumhuriyeti Devleti terörü bitirmek için her yola ve yönteme başvurmuştur. Dünyadaki örneklere bakılarak terörü bitirmek için silahlı mücadelenin ötesinde formüller denenmiştir. Ancak hiçbirinde başarı sağlanamamıştır. Son dönemde takip ettiğimiz terörsüz Türkiye projesi, açık söylüyorum, bir müzakerenin, bir pazarlığın, bir al-ver sürecinin neticesi değildir. Onun için başından beri çok dikkatliydik. Bugün daha da dikkatliyiz. Kanı durduracak, annelerin gözyaşını dindirecek, acıları hafifletecek, kardeşliği güçlendirecek her türlü girişimi yakından takip ediyoruz.

 

“Devlet Bahçeli'nin milliyetçiliğini sorgulamak kimsenin haddi değildir”

"Herkes şundan emin olsun, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin onurunu, gururunu çiğnetmeyiz. Türkiye'nin başını öne asla eğdirmeyiz. Terörsüz Türkiye projemizi de işte bu anlayışla izliyoruz. En başta bütün Türkiye'nin şunu bilmesini isterim; İttifak ortağımız Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli ve kadrosunun milliyetçiliğini, vatanseverliğini, Türkiye aşkını sorgulamak, takdir edersiniz ki, hiç kimsenin haddi değildir. Aynı şekilde şahsımın ve işte burada olanlarla ve olmayanlarla birlikte Ak kadronun milliyetçiliğini, vatanseverliğini ve Türkiye aşkını da hiç kimse sorgulayamaz. Bu kimsenin haddi değildir, hakkı da değildir.

Biz Sayın Bahçeli ve kadrosu ile beraber terörsüz Türkiye için canımızı, kanımızı, bütün tecrübemizi, bütün hayatımızı ortaya koyduk. Biz Türkiye'nin hayrına olmayan hiçbir işin içinde olmadık, olmayız. Bugün de anlayışımız, politikamız, istikametimiz, çabamız sadece ve sadece Türkiye'nin hayrınadır. Türkiye'nin hayrına olan her girişimde bizi en önde göreceksiniz. Türkiye'nin hayrına olmayan her girişimde de bizi o girişimin tam karşısında yine en önde görürsünüz. Biz ne yaptığımızı çok iyi biliyoruz. Hiç kimse korkmasın, kimse tedirgin olmasın, kimse endişeye kapılmasın, kimsenin zihninde soru işareti oluşmasın. Ne yapıyorsak Türkiye için yapıyoruz, ne yapıyorsak milletimiz için yapıyoruz, istiklalimiz için yapıyoruz, istikbalimiz için yapıyoruz."


"Ne yaparlarsa yapsınlar, terör bitecek"


Bugün bazı gerçekleri açıkça konuşmak mecburiyetindeyiz. Bakın, terör daha en başından itibaren karşıtlarıyla da bir sektör, bir ekosistem oluşturdu. Terör eylemlerinden, terör tarafındakiler nemalandığı kadar terör karşıtı gibi görünenler de nemalandı. Milleti istismar ettiler. İstikrarsızlığı körüklediler. Terör saldırılarından kendi kirli emellerine rant devşirmeye yeltendiler. İşte onlar bugünlerde kendilerini belli ediyorlar. Terörün bitiyor olması en çok onları rahatsız ediyor. Çünkü rant kapıları kapanıyor, çünkü çıkarları zedeleniyor, çünkü tezgahları bozuluyor, çünkü ellerindeki oyuncağı kaybediyorlar. Ortalığı bulandırmak için, zihinleri karartmak için yoğun bir gayret içindeler. Milletim işte bunları görsün. Milletin bunları gördükçe çok daha güçleneceğimizi unutmasınlar. Milliyetçiyiz diyorlar değil mi? Vatanseveriz diyorlar. Terör bitiyor, sevinsenize. Ama sevinemiyorlar. Niyet okuyarak, hayaller kurarak, komplo teorileri üreterek, korku yayarak, açıkça yalan söyleyerek, milletin sevincini gölgelemeye, yeşeren umutlarını kırmaya çalışıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar, terör bitecek. Göreceksiniz, hepsi işsiz kalacak.


“Aziz milletimizin her ferdi bu tablodan dolayı sevinmeli”


Bugün terör biterken, terör istismarı da bitmektedir. Milletimin bu sahte kahramanları görmesi de bugün artık en büyük arzumuzdur. Evet, kimsenin zihninde soru işareti olmasın. Hükümet olarak, AK Parti kadroları olarak son 23 yıldaki mücadelemiz, içerideki ve dışarıdaki baskılarımız, gayretlerimiz neticelenme yoluna girmiştir. Türkiye kazanmıştır, milletim kazanmıştır. Türk, Kürt, Arap, 86 milyon her bir vatandaşımız kazanmıştır. Tekrar altını çiziyorum. Birliğimize, bütünlüğümüze, vatanımıza, devletimize, milletimize, huzurumuza, devletimizin onur ve gururuna kasteden, kastedecek hiçbir girişimin içinde olmayız. İçinde bulunmayız. Böyle girişimlere asla ve asla müsaade etmeyiz.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti dimdik ayaktadır ve hatta Türkiye Cumhuriyeti Devleti bugün düne göre çok daha kudretlidir, azametlidir, gururludur, onurludur ve en önemlisi istikbali için düne göre çok daha umutludur. Hamdolsun, 41 yıllık parantez kapanmaktadır. Milletimizin fertleri arasına örülen terör duvarı yıkılmaktadır. Bırakınız tedirgin olmayı. Aziz milletimizin her bir ferdi bu tablodan dolayı sevinmeli, bayram etmeli, Türkiye'nin her sokağı, caddesi, her hanesi ay yıldızlı bayrağımızla donatılmalıdır.

 

"Türk deyince Müslüman, Müslüman deyince de en çok Türk akla gelir"


Biz tarih sahnesine dün çıkmış bir millet değiliz. Her zamanda hem de zeminde uzun bir yürüyüş gerçekleştiriyoruz. Türklerin, İskitler ve Sakalar isimleriyle milattan önce 8. yüzyıldan bugüne tarih sahnesinde olduğunu biliyoruz. 751 yılında Talas Savaşı'nda Türkler kitleler halinde İslam ile tanıştılar ve Müslümanlıkla müşerref oldular. O günden itibaren Türk deyince Müslüman, Müslüman deyince de en çok Türk akla gelir. Mekke-i Mükerreme'den, Medine-i Münevvere'den sonra Semerkant, Buhara, Rey, Merv, İsfahan, Tebriz, Herat, Diyarbakır, Konya, Bursa, İstanbul, Ankara ve daha nicesi, Türklerin ve Müslümanların medeniyet merkezi, ilim merkezi, sanat merkezi, devlet merkezi oldular. Selçuklu orduları Bağdat'a, Şam'a, Malazgirt'e ulaşırken orada Kürt kardeşleriyle, Arap kardeşleriyle kaynaştılar. Malazgirt Zaferi, Kudüs'ün fethi, İstanbul'un fethi, Çanakkale savunması, İstiklal Savaşı, Türk, Kürt, Arap ve daha nice Müslüman halkın ortak savaşlarıdır, ortak zaferleridir. Binbir Gece Masalları'nın Bağdat'ını Türk, Kürt ve Arap inşa etmiştir. Kudüs'ü, Selahaddin Eyyubi'nin komutasında Türk, Kürt, Arap fethetmiştir. Şam bizim ortak şehrimizdir. Diyarbakır bizim ortak şehrimizdir. Mardin, Musul, Kerkük, Süleymaniye, Erbil, Halep, Hatay, İstanbul, Ankara bizim ortak şehrimizdir.

 

“Gerektiğinde kılıçları çıkarıp omuz omuza savaştık”

Bizler yani Türkler, Kürtler, Araplar ittifak yaptığımızda atlarımızın rüzgarı Çin denizinden Adriyatik'e serin esintiler yaydı. Unutmayın, atlarımızın şahlanışından coğrafyaya huzur yayıldı. Kılıç şakırtıları bu bölgeye barış getirdi. Kılıçlarımızı gerektiğinde kınından çıkarıp omuz omuza savaştık. Gerektiğinde hançerlerimizle bir dilim ekmeği üçe böldük. Gerektiğinde kılıçlarımızı, hançerlerimizi kınına koyduk. Kalemlerimizi çıkardık. Yeryüzüne, gökyüzüne, birbirimizin yüreğine 'Lâ ilâhe illallah, Muhammedün resûlullah' hattını hep beraber kazıdık."