Bursa Uludağ Üniversitesi tarafından düzenlenen ve iki gün boyunca sürecek olan ’Ölümünün 52. Yılında Kemal Tahir Sempozyumu’ bugün başladı. Sempozyum açılışına Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Uludağ Üniversitesi Rektörü Ferudun Yılmaz, İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Başkanı İsmail Coşkun, Bursa Valisi Erol Ayyıldız, İl Emniyet Müdürü Sabit Akın Zaimoğlu, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral İdris Tataroğlu, AK Parti Bursa Milletvekili Emine Yavuz Gözgeç, AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Yavuz ve öğrenciler katıldı.
Türkiye’de mahalle baskısı ile yol yürüme döneminin geride kaldığını söyleyen Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Hem Türkiye hem de Kemal Tahir, hayatı boyunca batıcılıktan ve batının kültür ajanlığını yapan kurumlardan, aktörlerden çok çekmiştir. Dayatmacı, topluma tepeden bakan, kompleksli ve kifayetsiz muhterislerin tavırlarından bu ülke ve bu ülkenin gerçek fikir insanları çok yoruldu. Bugün de geçmişteki o konforlu saltanatlarını koruyamıyor olsalar da ne yazık ki batıcı kültür ajanlarının züppece tavırlarına şahitlik etmeye de devam ediyoruz. Kendisinden olmayanı yaftalayan, tarafsızlığa tahammülü dahi olmayan amorf bir linç kültürünü ısrarla ve inatla yaşatmaya çalışan bir güruhtan bahsediyoruz. Türkiye’de muhalefet de buna zemin hazırlıyor. Türkiye, gerçekliğinden uzak, ön yargılarla yoğurulan söylemlerin etki oluşturma ve mahalle baskısıyla yol yürüme dönemi artık geride kalmıştır. Biz, dünü, bugünü ve yarını kavrayışımız için bize sunduğu imkanlar dolayısıyla, kültür değerlerimizi maharetli anlatımı dolayısıyla ve hegemonya girişimlerine karşı ortaya koyduğu direnç nedeniyle Kemal Tahir’in eserlerini önemsiyoruz.
Kemal Tahir’in eserleri bugün de bu nedenlerle bizim için değer üretmeye devam ediyor ve üretmelidir. Kurtuluş Kayalı hocamızın dediği gibi, batının dünya hakimiyetine ekonomik, toplumsal ve özellikte kültürel direnç olduğu sürece Kemal Tahir’in yaklaşımları hep önemini koruyacaktır. Baykan Sezer’in dediği gibi Türk toplumu sorgulamayı sürdürür, kendisiyle ilgili söz sahibi olma konusunda kararlı olursa Kemal Tahir’in başlattığı düşünce canlılığını, zenginleşmesini sürdürecek ve koruyabilecek. Günümüz Türkiye’sinde Kemal Tahir’in çalışmalarını, onun bıraktığı yerden ileriye götürme imkanı da fazlasıyla mevcuttur. Sempozyumumuzun hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. İstanbul Üniversitesi ve Uludağ Üniversitesi’ni tebrik ediyorum. Bu vesileyle Uludağ Üniversitesi’nin 50. yılını da kutluyorum" şeklinde konuştu.
"
