Dirençli kentler için seferberlik ilan edilsin 10 yıl hizmet almayalım!

...

Dirençli kentler için seferberlik ilan edilsin 10 yıl hizmet almayalım!
Haberi Sesli Oku
GÜNDEM 14.02.2025 22:00:00 0

Vakit kaybetmeden depremlere dirençli kentler inşa edilmesi gerektiğini, aksi durumda daha binlerce binanın yıkılacağını,  10 binlerce yurttaşımızın enkaz altında kalacağını, 100 binlerce  kişinin yaralanacağını, telafisi 10 yıllarca sürecek ekonomik faturalar ödeyeceğimizi söylemekten,  yazmaktan; konuya duyarlı gazetecilerin kaleminde mürekkep, konuya hakim uzmanların dilinde tüy bitti.

 

***

Osmangazi Belediyesi’nin konuğu olarak kentimize gelen Prof. Dr. Naci Görür çok şey söyledi ancak en çarpıcı üç tespitini yazının başında paylaşmak isterim:

-Olası İstanbul depreminde Marmara ekonomisi çöker. Marmara ekonomisinin çökmesi demek, Türkiye ekonomisinin diz çökmesi anlamına gelir. İstanbul depreminden sonra hem siyasi hem de ekonomik bağımsızlığımız kalmayabilir.

-11 ilimizi vuran 6 Şubat depremleri öncesi, devlet 11 milyar lira harcamış olsaydı, o 2 depremden etkilenmeyecektik. Ancak 11 milyar lira ödemekten sakınan devlet 105 milyar lira harcamak zorunda kaldı.

-Bursa’yı dirençli bir kent yapmanın maliyeti 10 milyar liradır. Eğer bugün 10 milyar lira harcanmazsa, depremden sonra Bursa’yı yeniden inşa etmenin bedeli 100 milyar lirayı bulacak!

 

***

 

Peki Görür’ün çözüm önerileri neydi?

Dört madde halinde özetleyeyim:

-Önce merkezi hükümet bir deprem yasası çıkaracak.

-Mikrobölgeleme etüt çalışmasıyla deprem haritaları oluşturulacak  ve tüm yapılanmalar bu bilimsel çalışma üzerine bina edilecek. 

-Ardından koordinatörler sahaya inecek. Önce bürokratik anlamda yapılması gerekenler resmi yazışma yoluyla gerçekleştirilecek, ardından halka depremin önemi anlatılacak.

-Son olarak, depreme dirençli konut ve iş yerlerinin inşası için finans desteği sağlanacak. 

Ancak Naci Görür, tüm bunların gerçekleşmesi için halkta bir deprem bilinci veya deprem kültürü oluşmasının şart olduğunu söyledi.

 

***

Görür, üzerine basa basa, depreme dirençli kentler için vatandaş, yerel yönetim ve merkezi hükümetin omuz omuza çalışması gerektiğini kaydetti.

Bu üç paydaştan birinin duyarsız kalması durumunda ise depreme dirençli kentlerin inşasının hayal olacağını kaydetti.

 

***

 

Görür’ün şu sözlerini de özellikle not ettim:

“İnanın Tayvan’da, İtalya’da, Japonya’da 7 ve üzeri depremlerde halk gündelik hayatlarına devam ediyor. 3,5 kişi ölüyorsa, enkazdan değil, tesadüfen ölüyor. 7 ve üzerindeki hiçbir depremde, bir Tayvanlının, evdeki eşinin hayatta olup, olmadığıyla ilgili bir kaygısı olmuyor. Bizde, 6 büyüklüğündeki bir depremde can kayıpları oluyor. Tüm bunlar eğitim ve yasalarla oluyor. Bir Japon bürokratın kafasına silah dayasanız, kaçak bir projenin altına imza atmaz. Bizim kentlerimizde kaçak yapıdan bol başka bir şey yok!”

 

***

 

Görür’ün Bursa’daki faylarınve üzerinde deprem üretecek potansiyeli olduğunu, bilmem yazmama gerek var mı?

 

***

 

Naci Görür Hoca, deprem konusunda bir kez daha acı gerçekleri dile getirdi.

Sadece gerçekleri hatırlatmadı, çözüm önerilerini de anlaşılabilir bir şekilde anlattı.

Toplantıya ev sahipliği yapan Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, ilk düğmeyi yanlış iliklemedi ve selefi gibi boş arsaya bina inşa etmeye kalkmadı. 

Osmangazi’nin en riskli bölgesinden başlayarak, kendi ifadesiyle 6 büyüklüğündeki depremde yıkılacak konutların dönüşümü için adım attı.

Ayrıca Kiptaş modelinden esinlenip, İmar A.Ş’yi kurdu.

Ancak Bursa, sadece Osmangazi Belediyesi’nin imkanlarıyla depreme dirençli bir kent haline  dönüşemez. 

Hükümetin el vermesi ve vatandaşın desteği şart.

 

***

 

Önerim şudur:

Gerekirse 10 yıl, hem merkezi hükümet, hem yerel yönetimler, hayati ihtiyaçlar dışında hizmet etmesinler, yatırım yapmasınlar. 

Yani yeni yolları, yeni kavşakları, yeni parkları, yeni kültür merkezlerini bir süre inşa etmesinler, bir süreliğine yeni toplu taşıma araçları satın almasınlar, konserlere para harcamaya biraz ara versinler.

Hasılı, devletin ve yerel yönetimlerin tüm imkanları, kaynakları Naci Görür Hoca’nın ısrarla ifade ettiği depreme dirençli kentlerin inşası için kullanılsın.

Eğer iyi anlatılırsa, buna hiç kimse itiraz etmez. 

 

***

 

CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk ile Parti Meclisi Üyesi Canan Taşer’in de katıldığı, mesai saatleri içerisinde olmasına rağmen salonun ağzına kadar dolduğu toplantının soru-cevap bölümünde,  Naci Görür’e 2 soru yöneltecektim ancak tam bana sıra geldiğinde, toplantı sona erdi.

Ben de Görür’e, yanıtlaması umuduyla sorularımı köşemden yöneltiyorum:

-Bursa merkezli büyük depremlerin tarihsel periyoduyla ilgili uzmanlar farklı görüşler paylaşıyorlar. En son Bursa depremi 1855’te olmuş. Yani aradan 170 yıl geçmiş. Bursa’da kaç yılda bir büyük deprem oluyor?

-Büyük İstanbul depreminin Bursa’yı  sallayacağını ancak yıkmayacağını söyleyen uzmanlar var. Naci Görür Hoca da böyle mi düşünüyor?

 

Mustafa Özdal