Cumhurbaşkanı Erdoğan, TRT World Forum'da dünya genelindeki vicdan ve liderlik krizine dikkat çekerek, Birleşmiş Milletler reformunun şart olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen TRT World Forum'un açılışında açıklamalarda bulundu.
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
"İnsanların arasındaki bariyerleri kaldıran bu tip etkinlikler küresel meselelerin çözümünde kritik önemdedir. Forum kapsamında dünyamızı tehdit eden meseleler, alanında yetkin isimlerce masaya yatırılacak. İnsanların arasındaki bariyerleri kaldıran bu tip etkinlikler küresel meselelerin çözümünde kritik önemdedir. Hakikatin kıvılcımı fikirlerin çarpışmasından ortaya çıkar.
Dünya vicdan ve liderlik kriziyle karşı karşıya
Bugün dünya savaşlar, çatışmalar, ihlaller ve eşitsizliklerin pençesinde kıvranmakta; derin bir vicdan ve liderlik krizinden geçmektedir. Nereye baksak istikrarsızlık dram görüyoruz. Aynı şehrin iki farklı ucunda iki farklı hayat yaşanıyor. Sınır komşusu iki ülkenin birinde zenginlik hakimken diğerinde açlık ve yoksullukla boğuşuluyor. İnsanlık bir dönüm noktasındadır. Evlatlarımızın torunlarımızın da geleceğini de etkileyecek mahiyette hadiseler yaşanmaktadır. Her kriz aynı zamanda bir imkandır adalet açılan bir fırsat penceresidir. Layıkıyla ile değerlendirebilen için her kriz yeni bir başlangıcın öncüsü olma potansiyeline sahiptir.
Birleşmiş Milletler Reformu şart
Birleşmiş Milletler'in reforme edilmesi gerekmektedir. Dünya, beş daimi üyenin eline ve diline bırakılamaz. Bu anlayışla dünya yönetilemez. Artık İkinci Dünya Savaşı'nın şartlarında değiliz. Dünya değişiyor ve bu değişime yönelik ciddi bir dönüşüm şart. Gazze'de sadece insani değerler değil, aynı zamanda Birleşmiş Milletler başta olmak üzere uluslararası sistemin güvenilirliği de sınanmıştır. Gazze krizinde ne insanlık ne de mevcut sistem başarılı bir sınav verebilmiştir.
“Türkiye ne yapıyorsa barış için yapmaktadır”
Holokost utancı sebebiyle yol verilen bu insanlık faciasının sonu çıkmaz sokaktır, felakettir. Türkiye ne yapıyorsa barış için yapmaktadır. Bizim hiçbir ülkeye millete kategorik olarak düşmanlığımız yok. Sırf farklı bir kültürden kökenden diye kimseye öfke duymuyoruz. İspanya'da kobvulan 500 bini alşkın Musevi'ye kapısını açan bu millettir. Bizim zihin dünyamızda ne mazluma kimlik sorulur ne zalimin inancına bakılır. Bu cinnet halinin artık son bulmasını arzu ediyoruz.
Gazze'de kalıcı ateşkesin tesisi şart
Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM), Netanyahu ve Gallant hakkında verdiği yakalama kararını çok önemli buluyoruz. İsrail ile Lübnan arasında ateşkesin kalıcı olmasını temenni ediyoruz. Daha fazla masum kanı dökülmeden, Gazze'de de sürdürülebilir bir ateşkesin bir an önce sağlanması gerekmektedir.
“LGBT denilen aile düşmanlığı yapıya karşıyız”
Son haftalarda tamamen izlenme kaygısıyla çekilen diziler, propgramlar ve filmler ne kültürümüze ne toplumsal barışımıza hiçbir fayda sağlamıyor. Hatta sırf daha fazla reyting alabilmek için başta kadına ve çocuğa şiddet olmak üzere şiddetin yoğunlaştırıldığını görüyoruz. Aile adeta kötülüklerin kaynağı olarak yansıtılmaktadır. LGBT denilen aile düşmanlığı yapıya karşıyız. Son dönemde milletimizin sinir uçlarıyla bilerek oynandığını müşahede ediyoruz. 28 Şubat'a giden yolun taşlarının nasıl döşendiğini hepimiz gayet iyi hatırlıyoruz."