...
Bugün, yaklaşık 250 sektörü ilgilendiren inşaatla ilgili bilgi notlarımı ve 2 yeni haber paylaşacağım.
Nitekim, son yıllarda adeta can çekişen sektörde canlanma işaretleri gelirken, istatistikler, sektörün başta sıkı para politikası olmak üzere tüm olumsuzluklara rağmen, direndiğini ve ayakta kalmayı sürdürdüğünü gösteriyor.
***
Çok fazla rakama boğmadan önce tabloyu ortaya koyalım:
-İnşaat sektörü, 2024 yılı üçüncü çeyreğinde yüzde 9,2 ile genel ekonominin üzerinde bir büyüme kaydetti. Sektör, üst üste 8 çeyrek kesintisiz büyüme gösterdi.
-Sıkı para politikasına rağmen, yüksek büyüme rakamlarına deprem bölgesinin yeniden imarı ve özellikle büyükşehirlerde devam eden kentsel dönüşüm çalışmaları büyük katkı sağladı.
-Türkiye genelinde inşaat sektöründe faaliyet gösteren girişim sayısı 261 bin. Her 100 işletmeden 7’si inşaat sektöründe. 2009 yılında bu oran yüzde 5’ti.
-İnşaat sektörü istihdamı 2024 yılında 1 milyon 847 bin çalışanla tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı.
***
Gelelim konut satışı verilerine…
-Türkiye’de 2024 yılında 1 milyon 478 bin 25 konut satıldı.
-Konut satışlarında bir önceki yıla göre yüzde 20,6 artış meydana geldi.
-İstanbul, geçen yıl konut satışlarında 239 bin 213 ile en yüksek paya sahipken, Bursa, 53 bin 362 konut satışı ile 5. sırada yer aldı. (Bir önceki yıla göre yüzde 17,4 artış)
-Türkiye’de yabancılara yapılan konut satışı, 2024’te bir önceki yıla göre yüzde 32,1 azalarak, 23 bin 781 oldu.
-Bursa’da 2024 yılında yabancılara yapılan konut sayısı 528 oldu. Bir önceki yıl bu sayı 588’di.
-Önümüzdeki süreçte faiz indirimlerinin sürmesi ve bu paralelde konut fiyatlarındaki reel gerilemenin tersine dönebileceğine ilişkin beklenti de bu görünümü destekliyor.
***
Yazının başında belirttiğim inşaatta canlanma işaretleri, işte bu verilere dayanıyor.
Ancak her ne kadar enseyi karartmamak gerekse de TÜİK verilerine göre, inşaat sektörü güveninin, 2024’ün ilk 10 ayında da iyimserlik eşiği olan 100’ün altında seyrettiğini belirteyim.
Diğer yandan sektördeki canlanmanın başat faktörü de deprem bölgelerinde 200 bini aşkın konutun inşa edilmesi olarak görülebilir.
Ve yine satılan konutların büyük çoğunluğunun konut kredisiz olması, sektörün içinden geçtiği zorlu koşulları gösteriyor.
***
Bursa özeline gelirsek…
Malum, Bursa bir deprem kenti ve tüm uzmanlar her an Marmara depreminin meydana gelebileceğini söylüyor.
Kentimizde 2000 öncesi inşa edilmiş yapıların 100 binlerle ifade edilmesi, Bursa’nın büyük bir risk altında olduğunu gösteriyor.
Tabii tehlike sadece konutlarla sınırlı değil.
Türkiye’nin GSYH’sinin neredeyse yarısı Bursa’nın da içinde olduğu Marmara Havzası’nda üretiliyor.
Ve Bursa’daki sanayi tesislerinin büyük bir bölümünün 2000 öncesi inşa edilmiş olması ekonomik anlamda da büyük bir risk altında olduğumuzu gösteriyor.
***
OSB’ler dışında kalan ve sanayinin yüzde 45’ini oluşturan plansız sanayi alanları ise bir başka büyük sorun olarak karşımızda!
Yangın felaketlerinde kendisini daha fazla hissettiren bu yakıcı sorunun çözümü KOBİ OSB’nin vakit kaybetmeden kurulması.
Ancak somut bir adım hala atılmadı.
***
İşte bu sorunların gölgesinde bir fuar ve bir zirve düzenlenecek Bursa’da.
İki organizasyonun düzenleyicisi de BTSO…
İlki 23 Nisan’da Uludağ Dirençli Kentler Zirvesi.
23 Nisan’da Business Scholl’da gerçekleştirilecek zirvenin mottosu “Şimdi Dönüşüm, Dirençli Şehirler, Yenilikçi Yarınlar” olacak.
Zirve, sektörün uzmanları, akademisyenler ve kamu temsilcilerini bir araya getirecek.
***
Ve 4 yıl aradan sonra Rising City Yapı Yaşam Fuarı, 24-27 Nisan tarihlerinde yeniden düzenlenecek.
KFA Fuarcılık’ın yönetimini devraldığı Bursa Uluslararası Fuar Merkezi’nde 10 bin metrekarenin üzerindeki alanda düzenlenecek fuar, teknoloji ve trendlerin ön planda olduğu iş odaklı bir deneyim sunmayı hedefliyor.
***
Bu 2 organizasyona kadar sektördeki canlanmanın daha belirgin olacağını öngörüyoruz.
Umarız fuar ve zirve, hem daralan sektörün canlanması adına katılımcılara yol gösterir, hem de deprem kenti Bursa’da alınacak önlemleri hızlandırır.
Mustafa ÖZDAL