Canlı yayın
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Müslüman aleminin geride kalan Ramazan Bayramı'nı bir kez daha kutluyorum. Salgın sebebiyle gönlümüzce bir bayram geçiremediğimiz açıktır.
Bu ortamda başka türlü hareket edebilmemiz mümkün değildir.
Kısmi ve tam kapanma tedbirleri sayesinde salgını büyük ölçüde kontrol altına aldık.
Ay sonuna kadar olan süreçte vaka sayılarını daha da aşağıya çekmek için kademeli normalleşme tedbirlerine milletimizin uyumunu rica ediyorum.
Aşı tedarikine hız veriyoruz. Öğretmenler başta olmak üzere, riskli grupların tamamını aşılamaya çalışıyoruz.
1 Haziran'dan itibaren başlayacak kademeli normalleşme takviminin ikinci etabını ayrıntılı şekilde görüştük. Önümüzdeki günlerde alınan kararları açıklayacağız.
En zorunu geride bıraktık artık katı tedbirlere ihtiyaç olmayacağını umuyoruz.
Hiçbir sorumluluk üstlenmeyip sadece klavye ve ekran silahşörlüğü ile ortada gezenlerin asıl niyetlerini biliyoruz.
Milletimin her bir ferdine şükranlarımı sunuyorum. Bugünleri geride bıraktığımız her şeyin çok daha güzel olacağı bir geleceği hep beraber göreceğiz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Salgın büyük ölçüde kontrol altına alınmış durumda
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kabine Toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Erdoğan, 'Kısmi ve tam kapanma tedbirleri sayesinde salgını büyük ölçüde kontrol altına aldık. Ay sonuna kadar olan süreçte vaka sayılarını daha da aşağıya çekmek için kademeli normalleşme tedbirlerine milletimizin uyumunu rica ediyorum. En zorunu geride bıraktık artık katı tedbirlere ihtiyaç olmayacağını umuyoruz' dedi.
Salgınla mücadele ederken sanayi ve tarım üretiminde, ihracatta en küçük bir aksamaya yol açmamak için çalıştık.
Önemli istihdam ve gelir kaynaklarından olan turizm sektörünü ayakta tutmak için ayrıca çalışıp çabaladık.
Vergi ve primle ilgili attığımız adımların yanında kredi kolaylığı ve taksit erteleme imkanı sunduk.
Yaptığımız yardımlar yıl sonunda 104 milyar lirayı bulacak.
Yaklaşık 645 bin emeklimizin maaşını bin 500 liraya çıkardık. Bu süreç içerisinde de dezenformasyon yapıyorlardı. Bunlarda haya edep söz konusu değil.
Esnafa verilen destekten 1 milyon 200 bin vatandaşımız yararlandı. Devletin 26 milyar liralık alacağından vazgeçerek birçok sektöre destek olduk.
Desteklerin tutarı şimdiden 55 milyar lirayı buldu, haziran sonunda 67 milyar liraya ulaşacak.
Toplamda 661 milyar liralık kaynağı insanımızın emrine vermiş olduk.
Salgın tedbirleri nedeniyle işlerine ara veren esnafa iki grup halinde destek olmayı amaçlıyoruz.
İlk grupta; kahvehane, kafe, çay bahçesi, öğrenci yurtları, kantinler, hamamlar internet kafeler gibi işletmeler yer almaktadır. Sayıları toplamda 235 bine ulaşan işletmelere bir defaya mahsus 5 bin liralık hibe ödemesi yapacağız.
İkinci grupta; bakım, onarım, tamirat, kaporta işleriyle uğraşanlar, hırdavatçılar, müzisyenler, oyuncak, kozmetik, çilingir, ayakkabıcılar, tuhafiyeciler, tekstilciler, lokantalar, terziler, berberler ve pazarcılar vb. işle uğraşan toplamda 1 milyon 150 bini kapsayan vatandaşlarımıza bir defaya mahsus 3 bin lira hibe ödemesi yapacağız.
Böylece 1 milyon 384 binden fazla işletmeye, 4 milyar 622 milyon liralık kaynağı karşılıksız veriyoruz.
Detayları Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından açıklanacak.
Kuraklıktan zarar gören çiftçilerin Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçları ertelenecektir.
Toprak Mahsülleri Ofisi'nin buğday alım fiyatını 2 bin 250 liraya, arpa alım fiyatını da bin 750 liraya yükseltiyoruz.
Bakliyat alım fiyatları kırmızı mercimek 5 bin, yeşil mercimek 4 bin 150 lira ve nohut 4 bin 50 lira olarak belirlenmiştir.
Ton başına hububatta 275 lirayı, bakliyatta ise 910 lirayı bulan prim ve destekler verilerek üreticilerimizin giderlerine katkı sağlanacak.
Yaş çay alım fiyatı bu yıl için kilo başına 3,87 liraya destekleme ile birlikte 4 liraya yükseltilmiştir.
Çiftçilerimizden tek isteğimiz bir karış bile toprağı boş bırakmadan ekip biçmeleridir.
Vatandaşlarımızdan helallik istememiz kültürümüzün gereğidir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan esnafa müjde: Bir kereye mahsus 5 bin ya da 3 bin TL hibe verilecek
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kabine Toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Erdoğan, 'İlk grup esnafımıza bir kereye mahsus olmak üzere 5 bin TL hibe verilecek. Bu grupta kahvehane, kafe, çay bahçesi, düğün salonları, kantinler, kırtasiyeler, hamamlar yer alıyor. İkinci grupta bakım onarım, tamirat, hırdavatçılar, müzisyenler, oto yıkamacılar, oyuncak, kozmetik, bakırcılar, ayakkabıcılar, konfeksiyonlar vb. yer almaktadır. Bu gruba berberler, otobüsçüler, pazarcılar dahildir. Toplamda 1 milyon 150 bini aşkın işletmeyi kapsayan bu gruba bir defaya mahsus 3 bin lira hibe desteği vereceğiz' dedi.
Kudüs'ün bugünkü fiziki görüntüsü, surlarıyla çarşılarıyla Osmanlı padişahlarının eserleridir.
Ecdadımız, buradaki eserleri asırlarca korumak, imar etmek ve oradaki her dinden insanı huzur içinde yaşatmak için çalıştı.
Bugün Biden'ın İsrail'e silah onayıyla ilgili imzasını gördük. O da bakıyoruz ki, çok çok önemli. 850 bin silah onayı. Lafa geldiğinde silahsızlanma şu bu vs. bunları konuşuyordu. Sayın Biden, sözde Ermeni soykırımında, Ermenilerin yanında yer aldın. Şimdi de ciddi manada orantısız bir saldırıyla Gazze'ye saldıran ve yüz binlerce insanın şehadetine vesile olan siz de bu olayda, kanlı ellerinizle bir tarih yazıyorsunuz. Bunu söylemeye bizi mecbur ettiniz. Biz konuda daha fazla duramayız, durmayacağız. Bugün de 84 milyon hep birlikte Kudüs nöbetimizi devam ettiriyoruz, ettireceğiz.
Bunlar ancak kan emmekle doyar. Diplomasi alanındaki mücadelelerde Filistin'i hep yalnız bıraktılar. Hepsi terör içerisinde yetişmişlerdir. Şu andaki başbakan da aynı.
Bunlar yavruları öldürecek kadar katiller. Kadınları yerlerde süründürerek öldürecek, yaşlı insanları öldürecek kadar katil. Bunların eşi benzeri yok. Aynı suda beslenenler de bunları destekliyor.
Kudüs'ün mahremiyetine el uzatan, diğer yandan Gazze'deki sivilleri bombalayanlar işte bu terör devleti İsrail'dir.
İsrail kendisini savunan Filistinlilerin direnişini zulmüne bahane etmekten geri durmuyor.
Çocuklar öldürülürken değil, uyutulurken sessiz kalınmalıdır.
Buradan Avrupa'ya sesleniyorum. Yeri geldiği zaman dost olarak bize hitap edenlere sesleniyorum: Başbakanlık binasına İsrail bayrağı çeken Avusturya devletini telin ediyorum. Böyle bir resmi makama terör devletinin bayrağını çekmek, terörle izdüşümlü bir hayat yaşamak demektir.
Avusturyalılar soykırımla katlettikleri Yahudilerin günahını Müslümanlarla çıkarmaya çalışıyor.
Bağımsız egemen bir Filistin devletinin kurulması için gereken çabayı göstereceğiz. Müslümanların, Yahudilerin ve Hristiyanların vazgeçilmez dini sembollerini barındıran Kudüs için herkesin fedakarlık yapması gerekiyor.
Papa ile görüşmemde, bu hissiyatımı paylaştım. Şu teklifi yapıyoruz. Kudüs'ün üç dinin temsilcileri tarafından yönetilmesi, günümüz şartlarında en tutarlı yol olacaktır. İsrail güvenlik güçlerinin her saldırısı, fitili ateşlenen bir bomba etkisi yapmaktadır.
Perşembe günü Türkiye'nin girişimleriyle toplanacak BM Genel Kurulu'nu önemsiyoruz.
Son olarak diyorum ki, bu millet de bu ümmet de bu insanlık da bizimdir. Biz medeniyet ve ecdadımızın mirasına uygun şekilde, herkesi kucaklayarak kendimiz ve kardeşlerimiz için en güzelini yapmayı sürdüreceğiz.
Ümmet bilincine sahip olmayanların, mensubu olan milletin değerlerine düşmanlık yapanların sonunda hak ettikleri zillet çukuruna yuvarlanacaklarından şüphe duymuyoruz.
