Psikolog Fatma Betül:
“Dünyaya geldiğimiz andan itibaren annemizle göz teması, babamızla ve çevremizdekilerle göz teması ve ten teması kurmaya başladığımız andan itibaren bir gelişim süreci başlıyor.”dedi.
“Bu gelişim süreci, hem ben algısıyla ilgili bir süreç, hem de ötekinin benim dünyamdaki yeriyle ilgili bir gelişim süreci; ayrıca sosyal becerilerle ilgili bir gelişim süreci olarak ortaya çıkıyor. Bu süreç içinde büyüdüğümüzde bir bütünlük oluşturması gerekiyor. Yani, ben içinde bulunduğum dünyada bu çevre içinde nasıl bir yere sahibim? Benim ihtiyaçlarım, benim duygularım nerede duracak? Bunlarla ilgili bir bilinç gelişmesi gerekiyor, düşünce sisteminin gelişmesi gerekiyor.”diye konuştu.
“Öte yandan, öteki var. Onunla ne yapacağım? Ona karşı sınırlarım ne? Onun sınırları ne? Onun hislerini ben ne yapacağım? Onun hislerini duyabiliyor muyum, okuyabiliyor muyum? Bunlarla ilgili de bir sosyal beceri geliştirmem gerekiyor. Empati dediğimiz, merhamet dediğimiz, bağ kurma dediğimiz süreçler bu sosyal becerilerin içine giriyor. Bu süreçlerle birlikte bir bütünlük oluşturuyoruz; bir ruhsal bütünlük oluşuyor. Bunun temelleri de ailede atılıyor. Daha sonra biz bu ruhsal bütünlük haliyle çevreye, dış dünyaya dahil oluyoruz ve orada bunu daha da çok geliştirmemiz gerekiyor.”dedi.
“Şimdi bu konularda şunu görüyoruz: Bu ruhsal bütünlüğün bozulmuş olduğunu görüyoruz. Bunu bir bulmaca gibi düşünün; bazı parçaları eksik ve dolayısıyla resmi tam olarak göremiyoruz. İşte ruhsal anlamda bazı parçalar eksik oluyor bu tür yapılarda ve sonuç itibariyle bu durum çeşitli eylemlerle sonuçlanabiliyor.” ifdelerini kullandı.
Kanal 16 ekibi olarak gerçekleştirdiğimiz sokak röportajında, vatandaşlara "Sokakta kendinizi güvende hissediyor musunuz?" sorusunu yönelttik. Aldığımız yanıtlar, kadınların sokakta yaşadığı endişeleri ve güvensizlik hissini gözler önüne serdi.
Bir vatandaş, "Kendimi sokakta güvende hissetmiyorum. Karşımda market var, oraya bile gidemiyorum. Ne kızımı gönderiyorum ne kendim gidiyorum. O derece. Hele bu kadın cinayetlerini izledikten sonra, yemin ederim saat 9'dan sonra dışarı çıkamıyorum," dedi.
Başka bir kadın ise, "Artık sokağa çıkmaya korkuyoruz. Hiçbir şey söyleyemiyoruz, elimizden bir şey gelmiyor. Her an, her dakika gözler üstümüzde gibi, gülümseyemiyoruz. Açıkçası eskisi kadar sokağa çıkmıyorum. Aileler artık kız çocuklarını sokağa salmaktan korkuyorlar," ifadelerini kullandı.
Bir başka katılımcı, son zamanlarda artan kadın cinayetleri nedeniyle güvende hissetmenin imkansız olduğunu belirtti: "Hayır, güvende hissetmiyorum. Son zamanlarda olan olaylardan dolayı kendimizi nasıl güvende hissedebiliriz ki? Her gün farklı bir kadın cinayetiyle uyanıyoruz. Gerçekten çok üzgünüm, sonumuz hayır olsun," dedi.
Röportajlarda, birçok vatandaş, bu suçları işleyenlerin cezasının idam olması gerektiğini düşündüklerini de vurguladı.
