Hoş görü, ‘Affetmek, bağışlamak, anlayışla karşılamak“ gibi anlamlara gelir. Bazı alimlerimiz “Hoşu Görmek” şeklinde de farklı bir anlam vermişlerdir. Çünkü güzel düşünen güzel bakar, güzel bakanda hayatından tat alır.
Hoş görü ile (Affetmek, bağışlamak, anlayışla karşılamak) ilgili Kur’an’da ve Peygamberimizin (sav) Hadislerinde bir çok teşvik edici emirler vardır:
-“Onlar bollukta ve darlıkta Allah yolunda harcayanlar, öfkelerini yenenler, insanları affedenlerdir. Allah, iyi ve yararlı işleri en güzel şekilde yapanları sever.” (Ali İmran,134).
Yüce Rabbimiz Peygamberimize (sav) hitaben şöyle buyuruyor: ”… Eğer kaba, katı yürekli olsaydın, onlar senin etrafından dağılıp giderlerdi. Artık sen onları affet. Onlar için Allah’tan bağışlama dile…” (Ali İmran,159).
HOŞ GÖRÜ MÜSLÜMANLARA KARŞI NASIL “KATLİ VACİPTİR”A DÖNÜŞTÜ?
Bazı Müslüman yorumcular “Namaz kılmayanlar hapsedilir/öldürülür” fetvasını çıkardılar.
Oysa, aynı yorumcular “Ameller niyetlere göredir” hadisini açıklarken de Allah için yapılmayan ibadetler makbul değildir, demişlerdi. Zorla ibadet kabul olunmaz.
Aynı yorumcular “İbadet yapmamak insanı kafir yapmaz” fikrini kabul ederler. Peki şu ibadeti terk etti diye bir Müslüman nasıl öldürülebilir? "...Kim de bir mü'mini kasten öldürürse cezası, içinde devamlı kalmak üzere Cehennemdir" (Nisa,93).
Sahi, hapis korkusu veya öldürme korkusuyla kılınan namaz, Maun süresinde ki "Onlar ki gösteriş için namaz kılarlar" ve Kevser suresinde ki "Sadece Allah için namaz kıl ve kurban kes" ayetlerine zıt değil midir?
Dinden dönenler öldürülür anlayışı da yaygındır. Peki şu ayeti nasıl anlayacağız? "İman edip sonra inkâr edenleri, sonra yine iman edip tekrar inkâr edenleri, sonra da inkârlarını arttıranları Allah ne bağışlayacak ne de onları doğru yola iletecektir" (Nisa,137).
Ayet "İman edip sonra inkar edenler, sonra yine iman edip..." şeklinde devam ediyor.
Peki, inkar eden öldürülürse tekrar nasıl iman edecek? Hiç düşündünüz mü?
HOŞ GÖRÜ BAŞKA DİNDEN OLANLARA KARŞI NASIL NEFRETE DÖNÜŞTÜ?
Her dinin/her devletin savaş zamanlarında savunma hakkı vardır. İslam Dini de belli zamanlarda uygulanmak için bazı savaş/savunma kaideleri getirmiştir.
Ancak bazı yorumcular bu kuralları ne yazık ki tüm zamanlar için yorumlamış ve diğer dinden olanlara karşı bir nefret ve saldırgan tutuma dönüşmüştür.
Oysa, Kur’an’da “Dinde zorlama yoktur…” (Bakara,256) buyruluyor. Bu nedenle Müslüman olarak bizlerin başka dinden olanların mabetlerine (İbadet yerlerine) zarar verme hakkımız yoktur. Çünkü Yüce Allah şöyle buyuruyor: ”Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzünde bulunanların hepsi elbette topyekûn iman ederlerdi. Böyle iken sen mi mü’min olsunlar diye, insanları zorlayacaksın?” (Yunus,99).
Genellikle insanlarımız arasında “GAVUR” kelimesi pek hoş karşılanmaz ve sanki “Gavurlara” kötü davranmak gerekir gibi yanlış bir düşünce vardır.
Kur'an'da belki "Onları yakaladığınız yerde öldürün..." şeklinde ayetler okumuşsunuzdur. Bu tür ayetlerin o günkü müşrikler ile savaş ortamında nazil olduğunu unutmayın.
Ayrıca bu tür ayetlerin siyak ve sibakına (öncesine ve sonrasına) da bakmak gerekir. Buralarda ki ayetlerde af konuları da geçmektedir.
Örnek-1.
Önce gelen ayet:
"Onları yakaladığınız yerde öldürün; sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. Fitne öldürmekten daha kötüdür. Mescid-i Harâm civarında onlar sizinle savaşmadıkça siz de orada onlarla savaşmayın. Şayet sizinle savaşmaya kalkışırlarsa o zaman onları öldürün..." (Bakara,191).
Ve arkasından gelen ayet:
"Eğer onlar vazgeçerlerse, artık Allah bağışlayıcıdır, merhametlidir" (Bakara,192).
Örnek-2:
Önceki ayet:
"Allah, din konusunda sizinle savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayanlarla iyi ilişkiler içinde olmanızı ve onlara adaletli davranmanızı yasaklamaz. Allah adaletli olanları elbette sever" (Mümtehine,8).
Ve arkasından gelen ayet:
"Allah ancak, din konusunda sizinle savaşmış, sizi yurtlarınızdan çıkarmış ve çıkarılmanıza yardım etmiş olanlarla dostluk kurmanızı yasaklar. Kim onlarla dost olursa işte bunlar kendilerine yazık etmişlerdir" (Mümtehine,9).
Buradaki ayetlerden de anlıyoruz ki:
1-Dinde zorlama yoktur,
2-Bizim zorlamamızla kimse Müslüman olmaz,
3-Diğer dinden olanlar sizi yerinizden çıkartmıyorlarsa ve sizinle savaşmıyorlarsa onlara iyilik yapın ve onlara karşı da adaletli olun buyruluyor.
İyilik yapmak ve Adaletli davranmak kavramları önemlidir. Zaten bu iki kelime hoş görünün özetidir. Bütün güzel davranışlar bu iki kelimede özetlenmiştir.
İslam’ı hala şiddet dini şeklinde düşünenler varsa lütfen Kur’an’a ve Sahih Hadislere bakarak İslam’ı anlamaya çalışsın. Çünkü her şey en doğru şekilde kaynağından öğrenilir.
Bütün bu apaçık ayetlere rağmen kelime anlamı bile “BARIŞ” olan İslam Dini, nasıl oldu da “Katli Vaciptir” a dönüştürüldü?
(Abdulvasih DURAN)
