Öncelikle 6 Şubat depremlerinde kaybettiğimiz canları saygıyla analım.
Ancak onları anmak, ne gidenleri geri getiriyor ne de sonraki depremlerde yitireceklerimize çare oluyor.
Ne yazık ki, 1999 depreminden üzerinden 26 yıl, 6 Şubat depremlerinin üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen, şehirlerimiz hala depreme hazırlıksız, hala olası bir Marmara depreminde felaket senaryolarını konuşuyoruz.
***
İşte bu vahim tabloyu gözler önüne seren bir meclis oturumunu takip ettik.
Nilüfer Belediye Meclisi’nin şubat ayı olağan oturumunda gündem depremdi.
Ancak partiler üstü olması gereken konu, AK Partililerin ve CHP’lilerin söz düellosuna sahne oldu.
***
Önce CHP’li meclis üyesi Günce Çelik söz aldı ve konuşmasının başından sonuna kadar hükümeti hedef aldı.
Özetle; enkazının altında hükümetin kaldığını savunan Çelik, deprem sonrası verilen sözlerin yerine getirilmediğini öne sürdü, imar barışının felaketi kaçınılmaz kıldığını belirtti.
Yanıt AK Parti Sözcüsü Şahin Biba’dan geldi.
Biba da özetle, bölgeye o kadar çok yardımın gitmesinden dolayı kendilerinin götürdükleri yardımı geri getirmek zorunda kaldıklarını, 1999 depremine kıyasla 6 Şubat’ta hem yardımların daha çabuk ulaştırıldığını hem de yaraların çok daha kısa zamanda sarıldığını belirtti.
Ecevit’in, deprem yardımlarıyla memur maaşlarını ödediklerini itiraf etmesini de hatırlatan Biba, Nilüfer Belediyesi’nin, bu konuda Türkiye’de en son konuşması gereken kurum olduğunu savundu.
Önceki dönemlerde müteahhitlere verilen hormonlu imar haklarını hatırlatan Biba’nın“Böyle devam ederseniz, gelecek meclislere dosyalarımızla geleceğiz. Bir projede 300 daire yerine 450 daire yapılmış. Nilüfer’de asrın yolsuzluğu yapıldı. İstediğiniz her yere Nilüfer yazın, karşınıza rant çıkar” sözlerini hayretle dinledim.
Şaşırmamın nedeni, Biba’nın konuşmasının içeriği değil, noktasına, virgülüne kadar imzamı atabileceğim konuşmanın, ilk kez AK Parti grubu tarafından dile getirilmesiydi.
Nitekim bu sözler, Nilüfer’de 25 yıldır süren AK Parti-CHP örtülü ittifakının çatırdadığını gösteriyor.
Ancak Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir ve CHP’li meclis üyelerinin savunmasız kaldığı sözler doğru olsa da eksikti.
Nitekim, Biba’nın sözünü ettiği ‘asrın imar yolsuzluğunun’ bir tarafında CHP’liler diğer tarafında AK Partililer yok mu?
Hayır sadece, 100 dairelik projeden 200 daire çıkaran AK Partili müteahhitlerden söz etmiyorum.
Bizzat AK Partili eski Osmangazi ve eski Nilüfer meclis üyeleri, Nilüfer’de binlerce dairelik projeler yapmadılar mı?
Nilüfer’in ünlü müteahhitlerinden biri, geçen dönem Şahin Biba’nın koltuğunda oturmuyor muydu?
AK Parti’nin eski il yönetim kurulu üyesi, Nilüfer’e diktiği onlarca binanın yanı sıra, güzelim yeşil alana kebapçı yapmadı mı, üstelik yap-işlet-devret denilen ucube modelle.
Özlüce’nin böğrüne hançer misali saplanan, bilmem kaç kat yüksekliğindeki heyula gibi binanın sahipleri kimlerdi?
***
Tüm bunlara rağmen, Biba’nın sözleriyle Nilüfer’de cin şişeden çıkmıştır ve suç ortakları, farklı partilere mensup siyasetçiler olan rantçı müteahhitlerin hesap vakti hiç bu kadar yakın olmamıştır.
Ancak ‘günah dönemini’ son 5 yıl olarak tarif etmek de adil değildir.
Öyle ki Nilüfer’i 25 yıl yönetenlerin suç ortaklığı yüzünden ilçe betona boğulmuştur.
***
Mevcut Nilüfer Belediye yönetimimin açmazını eklemeden geçmeyelim.
MHP Nilüfer İlçe Başkanı Levent Karakoç da, Nilüfer Belediye bütçesine giren 1 milyar 520 milyon liralık bağışı sordu.
Babanın, oğluna bin lira bile veremediği bu devirde, müteahhitler neden Nilüfer Belediyesi’ne, 1 milyar 520 milyon lira bağış yapsın?
Eğer müteahhitlerin önceki dönemlerde yaptıkları inşaatlar, projeye aykırı ise iskan vererek yasallaştırılmamalı
Yok eğer, bağış yoluyla inşaatlar yasal hale getirilecekse, bunun çok eleştirdikleri imar barışından ne farkı olacak?
Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, bir servet değerindeki bağışların gerekçesini kamuoyuna mutlaka tatmin edici şekilde açıklamalı.
***
Levent Karakoç’un bir başka eleştirisi ise bütçe kalemlerindeki dengesizlikti.
Mesela özel kalem bütçesine 57 milyon lira ayrılmışken, afet bütçesi sadece 7 milyonda kalmış.
Hem oyuncu hem de oyun sayısı bakımından zayıflatılan Nilüfer Kent Tiyatrosu’na 85 milyon lira ayrılmasının var mı bir açıklaması?
Mustafa ÖZDAL