Ercümen, dalış sırasında müsilajla ilk kez bu kadar yakın temasa geçtiğini belirterek, “Çok enteresan bir dokusu var. Kaygan, sabun köpüğü gibi... Deniz salyası gibi de adlandırabiliriz belki ama ondan kurtulmak çok mümkün değil. Yani elimle temizlemeye çalıştıkça onlar daha çok ve tekrar bir araya geliyor sanki yok etmesi mümkün olmayan bir organizma gibi suyun içinde ve tüm canlılığın üzerini kaplamış durumda. Suyun altı ve denizlerimiz can çekişiyor ve boğuluyor aslında.” dedi.
Müsilajın sadece görsel değil, ekolojik ve ekonomik zararları olduğuna dikkat çeken Ercümen, “Denizler nefes alamıyor, bunu müsilajla haykırıyorlar. Gördüklerim karşısında çok etkilendim. Atıklarımız konusunda herkesin sorumluluğu var” ifadelerini kullandı. Yönetimlerin denetimlerini artırması gerektiğini vurgulayan Ercümen, "Eylem planlarını acilen uygulamamız gerekiyor. Umarım denizlerimizi müsilajdan kurtarabiliriz" dedi.