Türkler, Bulgar derin devletiyle ilişkili Peevksi’yi değil HÖH ittifakını destekleyecek

Balgöç Genel Başkanı Prof. Dr. Emin Balkan, yaklaşan Bulgaristan parlamento seçimleri öncesi ilk değerlendirmesini Kanal 16’ya yaptı.

BURSA HABER 29.09.2024 09:36:00 0
Türkler, Bulgar derin devletiyle ilişkili Peevksi’yi değil HÖH ittifakını destekleyecek

Bulgaristan’da 27 Ekim’de yapılacak parlamento seçimleri öncesi değerlendirmelerde bulunan Balgöç Genel Başkanı Prof. Dr. Emin Balkan, Türk azınlığın, Bulgar derin devletiyle bağlantısı olan HÖH Eş Başkanı Peevski’ye destek vermeyeceğini, Hak ve Özgürlükler ittifakı listesini destekleyeceğini söyledi. HÖH  il ve ilçe teşkilatlarının Ahmet Doğan ile hareket ettiğini kaydeden Balkan, “Türkler Hak ve Özgürlükler ittifakı adı altında önceden örgütlenmiş bir partiye destek verecekler” diye konuştu.

Türkiye’de 250 bin, Bursa’da 73 bin Bulgaristan vatandaşının ikamet ettiğini hatırlatan Emin Balkan, önümüzdeki seçimlerin yaz sonuna denk gelmesi nedeniyle katılımın yüksek olacağını belirtti. Balgöç’te yaşananlara da değinen Balkan, eski genel başkanlardan Turhan Gençoğlu’nun istifa davetine şu yanıtı verdi: “Turhan Bey benim amirim değil. Ben de şamar oğlanı değilim.”

 

---------------------------

 

Balgöç Genel Başkanı Prof. Dr. Emin Balkan, yaklaşan Bulgaristan parlamento seçimleri öncesi ilk değerlendirmesini Kanal 16’ya yaptı. Mustafa Özdal’ın sorularını yanıtlayan Balkan, Bulgaristan seçimlerinin yanı sıra, Balgöç’te yaşananlara da değindi. 

 

“BULGARİSTAN SEÇİME GİDERKEN BELİRSİZLİK SÜRÜYOR” 

27 Ekim’de Bulgaristan’da erken seçim yapılacak. Seçim öncesi Bulgaristan’daki siyasi tabloyu değerlendirir misiniz?

Maalesef  Bulgaristan’da önceki seçimlerden sonra da hükümet kurulamadı. Emek verildi ama olmadı. Bu nedenle 27 Ekim’de parlamento seçimlerinin yapılmasına karar verildi. 27 Ekim’de Bulgaristan’da, AB ülkelerinde ve dış temsilciliklerde oy verme işlemi olacak. Türkiye’de de oy verme işlemi olacak. Bulgaristan’da 3 yıl içinde 7. seçim yapılacak. Diğer 6 seçimde katılım çok düşük oldu ve çok partili bir koalisyon çıktığı için hükümet kurulamadı. Batı Avrupa ülkelerinde koalisyonlar kurulabiliyorken Bulgaristan’da kolay kurulamıyor. Önümüzdeki seçimlerde de belirsizlik sürüyor. Seçim sandığından hükümeti kuracak bir sonuç çıkacak mı, bu belirsiz.  

“HÖH EŞ BAŞKANI PEEVSKİ BULGAR DERİN DEVLETİNE ÇALIŞIYOR!”

-Hak ve Özgürlükler Hareketi son seçimlerde yüzde 16,56  gibi bugüne kadarki, en yüksek oy oranına ulaşmıştı. 27 Ekim öncesi HÖH’ün seçim öncesi siyasi gücünü ve durumunu özetlemek gerekirse neler söylersiniz? Diğer yandan Hak ve Özgürlükler Hareketi, son yıllarda siyasi çalkantılarla anılıyor. Öyle ki HÖH, Delyan Peevski ve Cevdet Çakırov eş başkanlığında yönetiliyor. HÖH tarihinde ilk kez Bulgar kökenli bir siyasetçi genel başkanlık koltuğunda  oturuyor. Bu durum, HÖH’ün Türk azınlığını temsil eden parti kimliğini nasıl etkiliyor? Daha da açık bir ifadeyle, HÖH için hala Türk azınlığın haklarını savunan bir parti tanımlaması yapabilir miyiz?

Hak ve Özgürlükler Hareketi içinde son yıllarda bizleri rahatsız eden bazı gelişmeler oldu.HÖH, Bulgaristan’daki Türk azınlığı temsil eden ancak üyeleri arasında Bulgarlar ve Pomaklar gibi farklı kökenden gelenlerin de olduğu etnik olmayan bir partidir. Ancak Peevski isminde Bulgar derin devletiyle bağlantılı olan ve parasal gücü de olan bir üye, yıllar içinde etkin oldu. Bu durum bizi rahatsız ediyordu. HÖH genel kurulu öncesi genel başkan adaylığına hazırlanan Peevski, çok sayıda delegeyi parasal gücü sayesinde satın almayı başardı. Balgöç olarak, bu ismin genel başkanlığına karşı çıktık. Bu şahıs sadece Türkler tarafından değil, Bulgarlar için de olumlu bir şekilde anılmıyordu. 2024 Ocak ayında eş başkanlık formülünü geliştirdiler. Buna göre Cevdet Çakırov, HÖH içinde Bulgaristan’daki Türk azınlığından sorumlu olacak, Peevski de diğer yetkileri elinde bulunduracaktı. Genel kurulda bu formül kabul edildi ve biz de genel kurul iradesine saygı duyduk. Peevski, Bulgaristan’daki son seçimlerinden sonra hükümet kurma aşamasında HÖH Parti Meclisi’nin bilgisi dışında hareket etti. Cevdet Çakırov grubu, koalisyonda yer alınmasına ret yanıtı verdi. Böylece parti içinde kılıçlar çekildi. Bu süreçte Onursal Genel Başkan Ahmet Doğan dışlandı. Peevski, bazı bölgelerde Türk siyasilerin de desteğini alarak yol almaya başladı. Hükümetin içinde olmamasına rağmen 6 ilde Türk valisi atadı. Atadığı valilerden bazıları Ahmet Doğan’dan yana olduğunu ilan edince, 1 ayları dolmadan görevden aldırdı. Böylece bu arkadaşın Bulgaristan derin devletiyle olan ilişkileri deşifre oldu. Peevski ve grubu, Bulgaristan derin devletiyle olan ilişkileri ve parasal gücünü de kullanarak Türk azınlığın birlik ve beraberliğini bozmaya çalışıyor. Maalesef bugün 1989 öncesi olaylar yaşanmaya başladı. Mesela Jivkov’un, “Bulgaristan’da Türk yok, Müslüman olan Bulgaristanlılar var” söylemi devam ettirilmek isteniyor. Peevski ile hareket etmeyen Türk muhtarlar gözaltına alınıyor, karakola çekilip baskı uygulanıyor. İşten uzaklaştırma, görevden almalar oluyor. Diğer yandan yaklaşan seçimler öncesi milletvekilliği listesini hangi eş başkanın yapacağı tartışması başladı. Konu yargıya taşındı ve Bulgar mahkemeleri yetkiyi Peevski’ye verdi. 

“TÜRKLER HAK VE ÖZGÜRLÜKLER İTTİFAKINA OY VERECEK” 

Peki bu durumda ne olacak? Yani Türk azınlığı Peevski’nin milletvekili listesini belirleyeceği HÖH’e oy verecek mi?

HÖH’ün il ve ilçe teşkilatları Ahmet Doğan ile hareket ediyor. Ancak seçime Hak ve Özgürlük Hareketi amblemiyle Peevksi girecek. Dağdan gelen bağdakini kovdu. Türkler ise Hak ve Özgürlükler ittifakı adı altında önceden örgütlenmiş bir partiye destek verecekler. 

-BALGÖÇ , HÖH içindeki genel başkan ayrışmasında nerede duruyor?

Biz şu anda Ahmet Doğan liderliğindeki grubun güçlü olmasını istiyoruz. Bizi bölmeye çalışan Peevski’nin yanında olmamaya karar verdik. Ahmet Doğan’ın eksikleri olsa da biz Bulgar derin devletiyle hareket edenlere karşıyız.  

“TÜRKLER, BULGARSİTAN’DA 2. SINIF VATANDAŞ MUAMELESİ GÖRÜYOR” 

-Bulgaristan, AB üyesi olmasına rağmen, Türk azınlığının haklarında ilerleme kaydedilmedi. Bugün Bulgaristan’daki Türk azınlığın sorunları nelerdir? 

Kısmen yol alınmasına rağmen Bulgaristan Türkleri hala ikinci sınıf vatandaş olarak kabul ediliyor. Bulgaristan Parlamentosu’nda Türk azınlığı ifadesi kullanılmıyor. Anayasada ana dili Bulgarca olmayan Müslüman topluluk olarak tanımlanıyoruz. Oysa AB, azınlıklara bu hakkı vermesine rağmen Bulgaristan, Türk azınlığını Bulgar toplumu içinde eritmeye çalışıyor. Özlük haklarımızla ilgili büyük sıkıntılarımız var. Türkçe dersi sadece seçmeli olarak var ve öğrenciler başarı puanını etkilediği için Türkçe tercih etmiyor. Devletin dolaylı baskısı nedeniyle 100 bin Türkçe eğitim alan öğrenci sayısı 3 bine düştü. Kamu kurumunda Türklerin sayısı hayli az. Toplum içinde Türkçe konuşanlar dışlanıyor. Parlamentoya Türklerle ilgili bir konu geldiğinde çoğu parti olumsuz bir kararda  birleşiyorlar. Bize olumlu karar çıkmıyor. 

-Bursa’dan Bulgaristan seçimlerine katılım sayısıyla ilgili bir öngörünüz var mı?

Türkiye’de 250 bin, Bursa’da 73 bin Bulgaristan vatandaşı ikamet ediyor. Seçimlere Bursa’dan en yüksek katılım önceki yıllarda 40, 45 bin oldu. Son seçimde 25 bin katılım vardı. Ama son seçimde Bulgaristan’da oy kullanmak daha avantajlı olduğu için oraya gitme imkanı olanları teşvik etmiştik.  Yaklaşık 10 bin kişi Bursa’da oy kullandı. Bu seçimler yaz sonuna denk geleceği için biraz daha yüksek katılım olacağını öngörüyoruz. Bulgaristan Türklerinin üzerinde oynanan oyunlar, bizlerin sandığa gitme heyecanını arttırıyor.  

BALGÖÇ’TE NELER OLUYOR?

-Biraz da Balgöç’ten konuşalım. Seçildiğiniz günden bu yana genel bir değerlendirme yapmak gerekirse neler söylersiniz?

Balgöç’te 3 Temmuz seçimleri öncesi camiaya yakışmayan çirkinlikler yaşadık, olmayacak yakıştırmalar, yasa dışı davranışlar gördük. Beni, genel başkan adaylığına ikna eden kişiler, başkan olduktan sonra bana hükmetmeye çalıştılar ama buna izin vermedim. Camiada maalesef kutuplaşma oldu ama benim hiçbir çirkinliğim olmadı.  Son güne kadar bizim yanımızda olanlar, toplu üye yapma suçlaması gerekçesiyle karşı tarafa çalıştılar. Sonradan öğrendi ki bize destek vereceklerin üyelikleri engellenmeye çalışılmış.  Seçime gittik ve 3 grup vardı. Ayrı  ayrı seçime girmeyelim, birleşelim dediler. Ancak gene de biz kazandık. Hoş olmayan süreçler oldu. 3 Temmuz’da  genel kurul oldu. Daha sonra, biz kimseye önyargılı olmadığımızı, etik kuralları içinde herkesle beraber olabileceğimizi söyledik. Ancak biz göreve gelirken Balgöç’ü kimseden teslim almadık, devir teslim olmadı. Bir anahtarla içeri girdik. Balgöç’ü seçime götürenler Balgöç’ün hesaplarını vermediler. Mali tabloyu 2 ay sonra alabildim. Üye listesi, bilgiler, şifrelerin kimde olduğunu bilmiyorduk. Tüm bunları birkaç ayda toparlayabildik. Fiziki ortam çok kötü olduğu için fiziki ortamı düzelttik. Dediğim gibi kimseye önyargılı değildik ama sosyal medyadan veya dolaylı yoldan yönetimimize hakaret edenler, üyelik formlarını, aidat bilgilerini içeren kayıtları vermediler. Soruyoruz, o, ona verdim diyor ama kimsede yok. Kader Özlem’e yakın olanların üye formları ortadayken, bize yakın olanların formlarının yok edildiğini gördük. Oysa Balgöç’e başvurmuş herkesin kaydı olması gerekir. Tüm bunların incelenmesinin ardından Kader Özlem’e yakın bir kişiyi disipline verdik. Yine gördük ki Balgöç’ün paraları hoş olmayan bir süreçte harcanmış. Kavga etmeyelim diye yargıya intikal etmedik ama yapılan harcamaları önlerine koyabiliriz. Toplu şekilde para transferleri olmuş mesela. Dernek kararı olmadan olmaması gereken harcamalar yapılmış. Bu işlemler nedeniyle bazı kişiler disiplin kurulu kararıyla ihraç edildiler. Ailece yanlış işler yapılmış maalesef.  Ama biz hep sağduyulu davranıp huzursuzluk yaratmadık. 

“İŞ TAKİBİ YAPANLARI GÖREVDEN ALDIK” 

-Yönetim içinde istifalar yaşandı, bazı yönetim kurulu üyelerinin görevini bırakmalarını siz istediniz. Yönetimde bir ayrışma var mı?

Süreç içinde bazı yönetim kurulu üyeleri ve şube başkanları, yönetim kurulu kararlarının dışına çıktılar. Yönetim kurulunun sözlü ve yazılı uyarılara rağmen. Kendi isteğiyle istifa edenler oldu, 2 arkadaşımız da yoğun iş tempoları nedeniyle ayrıldılar.  O arkadaşlarımızla hala görüşüyoruz.  Bunun dışında, yanlış yapan üyeler vardı ve biz önce onları uyardık. Ancak aynı tavırlarını sürdürdükleri için istifa etmemeleri halinde disiplin kuruluna sevk edileceklerini ilettik. Onlar da istifa etti. 

-Bazı Balgöç şube yönetimlerini görevden aldınız. Gerekçeniz neydi?

Yazılı ve sözlü talimatlarımızı yerine getirmeyen şube başkanları vardı.  Muhalif grupların kontrolünde olan, iş takibi yapan ve bazı siyasilerden maddi destek alan kişiler vardı. Önce görevden aldık ama görevden almamıza rağmen bu arkadaşların yanlışları devam ettiği için disipline sevk ettik. 

“KADER ÖZLEM HAKARET ETTİĞİ İÇİN DİSİPLİN KURULUNDA”

Kader Özlem’i neden disiplin kuruluna sevk ettiniz?

Kader Özlem digital ortamda yönetime hakaret eden ifadeler kullandı. Biz de kendisini disiplin kuruluna sevk ettik. Disiplin kurulu değerlendirmesini yapıyor. Ondan sonra kararımızı vereceğiz. Yönetim elbette eleştirilebilir ama hakareti kabul edemeyiz. 

-Kader Özlem, Balgöç üyeleri arasında Doğu ve Güneydoğu illerinde doğmuş olan vatandaşların olmasını eleştirdi. Bu üyeler sizin zamanınızda mı yapıldı? Balgöç tüzüğünde, her hangi bir kentte doğmuş olanların derneğe üye olmasına engel olacak bir madde var mı?

Bu üyeleri biz yapmadık. Sonradan öğrendik ki bunlar, Kader Özlem’e yakın kişiler tarafından üye yapılmış. Bize çamur atıyorlar ama biz göreve gelmeden önceki yıllarda üye olmuşlar. Bizim tüzüğümüze göre Balgöç, il bazlı bir dernek değil.  Balkanlardan göç edenlerin yanı sıra, Balkanlarla bağlantısı olanlar, 145 yıl önce Anadolu’ya göç edenlerin torunları da üye yapılıyor. Balkan göçmenlerinin eşleri de üye olabilir. Göçmen olmayan ama bize gönül bağı olanlar da üye olabiliyor. Bizim 53 kentte göçmen derneklerimiz var. Dolayısıyla Kader Özlem’in ifadesi çok talihsiz. Balkan göçmeni olmayıp, gönlü bizden yana olanlar üye olabilir ama onları da ben üye yapmadım.  

“HASAN ÖZTÜRK MUHALİF GRUPLARLA HAREKET EDİYOR” 

CHP Milletvekili Hasan Öztürk, Balgöç genel başkanlığına aday olmuştu. Seçimi kaybeden Öztürk’ün, bir hesaplaşma içinde olduğunu düşünüyor musunuz?

Hasan Bey milletvekili aday adayı olduğu dönemde kendisine destek verdim. Bir dönem rakip olabiliriz ama camiamızdan bir kişi aday olmuşsa destek veririz. Hasan Bey’in de arkasında olduk. Milletvekili adaylık açıklamasında yanındaydık. Ama zaman zaman Hasan Bey’in muhalif gruplarla hareket ediyor  gözükmesi bizi üzüyor. Buna rağmen Hasan Bey’e bir önyargımız yok.

“İSTEKLERİNİ YERİNE GETİRMEDİĞİM İÇİN TURHAN GENÇOĞLU BANA TAVIR ALDI” 

-Balgöç eski genel başkanlarından Turhan Gençoğlu, yaklaşık 1 yıl önce bana yaptığı açıklamada sizi istifaya davet etti ama kendisine yanıt vermediniz. Bugün bir yanıtınız var mı? 

Turhan Bey kurucu genel başkanımızın oğlu ve eski genel başkandır. Mümin Bey rahmetli olduktan sonra federasyon ve konfederasyon genel başkanlığı yapmıştır. Biz ona ve ailesine olumsuz bir ifade kullanmadık, hala da kullanmıyoruz. Ama kendisi, benim adaylığımı ikna etmeye çalışan kişilerden biriydi. Ben 10 yıl adaylık düşünmemiştim. Aday olduktan sonra dolaylı olarak kendisine yakın olan bazı kişileri yönetime almam, bazı isimleri de yönetime almamam için yönlendirme yapmak istedi. Ben isteklerini kabul etmediğim için bana tavır koydu ve bana desteğini çektiğini ilan etti. Ama benim bir saygınlığım olduğu için adaylığımı devam ettirdim. Daha sonra Turhan Bey, yoğun şekilde aleyhime çalıştı. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, Balgöç, bir kişinin veya ailenin vesayeti altında değildir. Ben de şamar oğlanı değilim. Kendisi Balgöç’e destek vermeden veya çok az katkı koyarak, derneğin ismini kullanmaya çalışıyor. Turhan Bey, benim amirim değil, patronum değil, derneğin onursal başkanı değil. Ancak kendisini, Balgöç’ün onursal başkanıymış gibi lanse ettiriyor. Turhan Bey’in benim üstümde bir makamdaymış gibi davranmasını kabul edemem. Kendisinden icazet almak zorunda değilim. Benim seçimde kaybetmem için var gücüyle çalışmış, bugüne kadar da hep aleyhime çalışmıştır. Bundan camiamız çok rahatsızdır. 

HABER:MUSTAFA ÖZDAL 


Kentsel dönüşümde kira desteği artırıldı

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bölgemizdeki gelişmeleri en doğru okuyan parti ve ittifak biziz

Osmangazi’de bir kreş daha, muhtardan şok sözler, Çelikten’den meydan okuma

Osmangazi Belediyesi dördüncü kreşin temelini attı

Yenişehir, Genç Dostu Şehir Oluyor

Mehmetçiğin nefesi, teröristlerin ensesinde!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bursa'ya geliyor

Kafa kafaya çarpıştılar

Palandöken'de çığ düştü

TBMM Genel Kurulu'nun 180 saatlik bütçe mesaisi sona erdi

Oktay Yılmaz’dan örnek davranış: Başkanlık konutunu yıkıp, spor merkezi yapacak

AK Parti, Almanya’daki Noel pazarı saldırısına karşı tepki gösterdi

Keles’te çifte açılış: Spor kompleksi ve kadın konukevi hizmete girdi

Cep telefonu ve taşıt satışlarına taksit düzenlemesi

19 İlde dev operasyon: 40 PKK/KCK şüphelisi yakalandı!

Trafik kazası İznik’te can aldı

Yıldırım’da yeni kentsel dönüşüm alanı: Başkan Yılmaz Kanal 16’da açıkladı

Genç Bakış programında ortak akıl çağrısı

Hakan Fidan Suriye'ye gidecek

Kestel Belediye Başkanı Erol’dan sıra dışı tasrarruf uygulaması

Nutuk’un önemi, Osmangazi'de sahneye taşındı

Emevi Camisi'nde Esad'ın adı tarihe karıştı

5 bine yakın işçiye yılbaşı erzak paketi verilecek

İnegöl’ün tarımsal değeri: Özündenkuru öğrencilerle buluştu

Şehir hastanelerinde rekor hizmet: 8 yılda 306 milyon muayene ve 9 milyon ameliyat

İnegöl Belediyesi, Akıncılar Mahallesi'nde 8 kaçak yapıyı yıktı

TBMM’de yoğun gündem: Bütçe ve kanun teklifleri oylanacak

İhsan Aydın, "Paşa'nın Sofracısı" ile Bursa'da okurlarıyla buluştu

Kestel Belediyesi, tasarruf tedbirleriyle 8 ayda 240 milyon borç ödedi

Önce iktidarı yıkıldı şimdiyse evliliği

Yükleniyor