ÜLKÜ OCAKLARINDAN 3 MAYIS TÜRKÇÜLÜK KONFERANSI

?YÜCE TÜRK MİLLETİNİ İNKAR EDENLERLE KARŞI KARŞIYAYIZ.?

ÜLKÜ OCAKLARINDAN 3 MAYIS TÜRKÇÜLÜK KONFERANSI
6.05.2008 00:11:36 0

3 Mayıs Türkçülük Günü nedeniyle İnegöl Ülkü Ocakları tarafından önceki akşam Sani Konukoğlu konferans salonunda  Türkçülük konulu konferans düzenlendi.

Yenişehir MHP İlçe Başkanı emekli Müftü Zekeriya Kılıç`ın konuşmacı olarak katıldığı konferansı, MHP İnegöl İlçe Başkanı Tuncay Şenol ve Yönetim Kurulu üyeleri, İnegöl Ülkü Ocakları eski Başkanı Ümit Kaplan ile partililer ve ülkücüler katıldılar.

Konferansın açış konuşmasını yapan İnegöl Ülkü Ocakları Başkanı Cevat Koçak, 3 Mayıs 1944`de  Nihal Adsız ve dava arkadaşlarının  Türkçülük ve Turancılık davasından yargılandıklarını belirterek, zafere giden yolda kendilerine ışık olduklarını söyledi. Dava uğruna dökülen kanlar henüz kurumamışken, kendilerinin onların ardından yol alırken, önlerinin engelli ve dikenli olmasına rağmen ülküdaşları ile bir olmanın gururunu yaşadıklarını belirten Cevat Koçak, "Dün insanım diyen, vefa diyen, dost diyenlerin bu gün `Her canlı mutlaka bir gün ölümü tadacaktır` Ayetini unutmuşçasına günlerini gün ededursunlar, bizler ise can diyen, dava diyen  bu salonu dolduran dostlarımızla birlikteyiz. Son zamanlarda herkes bir yol tutturmuş, kendi istek ve arzuları doğrultusunda vatanı bir yerlere çekmeye çalışıyorlar. Daha dün 1 Mayıs adı altında terör örgütünün provokatörlüğünü yapanlar, memleket sevdalısı peçesi altında boy gösterdiler. Dün vatana kurşun sıkanlar şimdi siyasetin göbeğinde oturmuş, elebaşlarından aldıkları emirlerle Türkiye siyasetinde yer tutmuşlar.  Vatana ihanet etmeye devam ediyorlar. İşte bunun için diyoruz ki, asıl şimdi Allah Türk`ü korusun" diye konuştu.

Konferansın konuşmacısı emekli Müftü, Yenişehir MHP İlçe Başkanı Zekeriya Kılıç ise, buğday tarlasında gezip, buğdayı inkar eden nankörler gibi, yüce Türk milletinin inkar edilmesini isteyen uzaktan kumandalı beyinlerin, dün olduğu gibi bu günde var olduğunu ileri sürdü.  İktidarın, Türk milletinden aldığı oylarla Türklükle oynadığını ifade eden Zekeriya Kılıç, "Kimin safında yer alacağını milletimiz iyi bilsin. Her İbrahim`in karşısında bir Nemrut, her Muhammed`in karşısında bir Ebu Cehil vardır. Nemrut, İbrahim`i yakmak için çevresindekilere odun toplattı. Bir ana karınca ise ağzına aldığı su ile ateşi söndürmeye gitti. Nemrut`un yalakalarından biri sordu `nereye gidiyorsun?`, ana karınca `Ateşi söndürmeye` dedi. `Bir damla su ile nasıl söndüreceksin` diyen yalakaya, `Söndüremezsem de safımı belli ediyorum` diye cevap verdi karıca.  Müslüman Türk milleti de, Türk gençliği de safını belli etmelidir. Ya karınca gibi İbrahim`in yanında, yada Nemrut`un yanında. Hiçbir Türk bunu aklından çıkarmamalıdır, muhteva çok önemlidir. Bir sürü kafir dinine severken, `Allah` diyen Bilal-i Habeş-i gibi olmalıyız. Türkiye`den kaçıp ABD`ye sığınacak sonra da ben `Hicret ettim` diyeceksin. Bu nasıl hicrettir? Hicret, küfürden, zalimden emniyete gitmektir. Türkiye ehli küfür de, ABD ehli İslam mı? Bunların adını sorsan filan Cemaatçiyiz diyorlar. Türkiye`yi bırakıp ABD`ye veya Almanya`ya gidenlerin Hicreti  olsa olsa Dolar veya Euro Hicreti olur" dedi.

Dinler arası diyalog çalışmalarını da eleştiren Kılıç, "Süt ile şarap nasıl eşleştirilir? Biri değiştirilmiş, biri ebediyete kadar değiştirilemeyecek Hak dindir. Afganistan`daki, Filistin`deki, Bosna`daki akan Müslüman kanlarının üzerine kurulan bir medeniyetle nasıl Medeniyetler Arası İttifak kurulabilir?.." diye konuştu.