Dün sosyal güvenlik uzmanı, değerli dostum Özgür Erdursun ile sohbet ediyoruz.
Nasıl bir yanıt alacağımı bilsem de, “İşler nasıl, ekonomi ne alemde?” diye sordum.
Kapkaranlık bir tablo çizdi.
Erdursun’un ekonomiye dair düşüncelerini yarınki yazımda kaleme alacağım ama kendi ekonomisiyle ilgili söylediklerini bugün paylaşacağım.
***
Erdursun’un Tanrı bağışlasın, iki evladı var.
İki çocuğu da özel okulda okuyormuş.
Erdursun başladı dert yanmaya:
“Bir çocuğumun sadece kaydına 700 bin lira ödedim. Yemek parası için 170 bin lira istediler. Kitap parasına 40 bin lira ödedim. Birkaç kilometrelik yolun sadece gidiş güzergahı için 156 bin lira servis parası ödedim. Yani tek çocuğumun özel okul parası 1 milyon, iki çocuğumun 2 milyonu aşıyor”.
***
Erdursun’un söyledikleri karşısında nutkum tutuldu.
Özel okulların gemi azıya aldıklarını biliyordum ama bu kadarına da pes dedim.
Erdursun, şu kıyaslamayı yaptı:
“25 yıl çalışan bir öğretmen, emeklilik ikramiyesiyle (1 milyon lira) torununu sadece 1 yıl özel okulda okutabilir. İşte ekonomimizin geldiği durum budur”.
Erdursun’a “Yemek parasını verdin mi?” diye sordum.
“Valla bu kadar masrafı ben bile karşılayamıyorum. O yüzden annesi çocuklara evde sandviç yapıp, çantalarına koyuyor” dedi.
***
Erdursun, çocuklarının 2 milyonluk okul masrafını ödemek için kredi kartlarının limitlerini zorlamış.
Bugünlerde de kredi kartını borcunu ödemek için yoğun mesai veriyor.
***
Hikaye böyle değerli okur.
Özgür Erdursun, Türkiye’nin en tanınmış, çalışma hayatı denilince de akla gelen ilk ismi.
Sadece Bursa’dan ve Türkiye’den değil, yurt dışından da yüzlerce danışanı var.
Yani maddi sıkıntısı olmaması gereken bir yeminli mali müşavir bile, çocuklarının okul masrafını ödemekte zorlanıyorsa, varın memleketin halini siz düşünün!
***
Bir iki söz de Milli Eğitim Bakanlığı ile İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne…
Yazımda, özel okul ismini vermedim, çünkü sorun sadece bu okulla ilgili değil.
Sorularım İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Ali Reisoğlu’na:
-Veliden, 700 bin lira gibi fahiş kayıt parasının yanında 170 bin liralık yemek, 40 bin liralık kitap ve tek yön 156 bin liralık servis ücretleri mevzuata uygun mu?
-Özgür Erdursun gibi hali vakti yerinde olan bir vatandaşı bile çileden çıkartan, arşa çıkmış özel okul fiyatlarıyla ilgili nasıl bir politika izliyorsunuz?
-Vatandaşı adeta soyup, soğana çeviren özel okullarla ilgili yeterli denetimleri yapıyor musunuz?
***
Ve ekonomiyi yönetenler…
2 yıldır enflasyonu düşürmek için yüzde 50 gibi dünyanın en yüksek faizini uygulayıp, ticareti durma noktasına getirdiniz, binlerce fabrikanın iflas etmesine, sayısız şirketin konkordato ilan etmesine yol açtınız.
Yetmedi, daha fazla vergi toplamak için şu durgun ekonomik koşullarda bile esnafın üç kuruşluk kazancından kestiniz, kıt kanaat geçinen vatandaştan ek vergiler aldınız.
Peki 1 milyon, 2 milyon, hatta 3 milyon lira kayıt parası isteyen, yani enflasyon canavarını besleyen özel okullarla ilgili ne yaptınız?
***
Değerli okur, bu köşenin sıkı takipçileri özel okullarla ilgili yazılarımı hatırlayacaktır.
Veliden kayıt parası adı altında küçük bir servet talep eden gözü dönmüş özel okul sahipleri, üzerine yemek, servis ve kitap parası isteyerek büyük bir sömürü düzeni kurmuş durumdalar.
Üstelik sadece velileri sömürmüyorlar.
Ataması yapılmayan öğretmenleri, üç otuz paraya sabahtan akşama kadar çalıştırarak, eğitimcilerin emeklerini de sömürüyorlar.
Çevrenizde özel okul sahibi varsa, yaşantılarına dikkat edin.
Orta sınıfın, “Ya imam hatip, ya meslek lisesi”kıskacından kurtulmak için özel okulları tercih mecburiyetini, sonuna kadar suiistimal eden özel okul sahipleri son model lüks arabalara biniyor, villalarda yaşıyor ve banka hesaplarında da yedi sülalelerine yetecek nakitleri var.
Yani veli, çocuğunun geleceği için, yüksek faizli kredilerle kayıt parasını denkleştirmeye çalışırken, özel okul sahipleri servetlerini büyütüyor.
***
Sonuç: Bu artık önlenemeyen sorunun tek çaresi özel okulları kapatıp, eğitimi tamamen kamuya bırakmak olmalı. Zaten, “Kimse eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz” hükmü çok açık olan anayasamız da bunu emretmiyor mu?
Mustafa Özdal
