MAHMUT MACİT

Tarih: 01.07.2022 14:18

AH...NE RÜYAM VAR NE DE KURBANIM

Facebook Twitter Linked-in

AH...NE RÜYAM VAR NE DE KURBANIM

 

        Kurban, İslam kültüründe hepimizin bildiği gibi, Allah’a manen yaklaşmak maksadıyla belirli özelliklere sahip, belirli hayvanlardan birini ,belirli günlerde kesmek suretiyle yapılan bir ibadettir. İslam'ın bütün ibadetlerinin özünde, tek olan Allah’a yaklaşma boyutunun olduğu söylenebilir. 'Onların ne etleri ne de kanları Allah’a ulaşır fakat O’na ancak sizin takvanız ulaşır. (Hac 22/ 37) 

        Ayeti kerime üzerinde tefekkür ettiğimizde, İslam’da genel olarak bütün ibadetlerin, özel olarak da kurban ibadetinin altında yatan derin felsefeyi ifade ettiğini görürüz.

        Diğer ibadetlerde olduğu gibi, Kurban da, Allah Azze ve Celle nin ihtiyaç duyduğu bir şey değildir. Kurbana ihtiyaç duyan, sadece insandır. Zira kurban, insanın içine yerleşmiş olan ve onu içten içe kuşatarak kemiren putlarını kırmasını sağlayan, insanı bu putların esaret prangalarından kurtaran bir özgürlük hareketidir.

        "Kurban, insanın içindeki putları, kötülükleri yok etmek için uygulanan bir eylemdir. “Metoduna gelince, Hz. İbrahim gibi en değerli varlığını, yani kişinin kalbine yerleşmiş ve kendisini özgür bir tercihte bulunmaktan menedebilecek, görünenin arkasındaki görünmeyen hakikat ve hikmeti görmesini engelleyici tüm bağlarını feda etmektir. Bu sebepledir ki kurban, kişinin en değerli varlığını temsil etmektedir.

        Müslümanın kestiği kurban, aslında canının, evladının, malının, yani neyi çok seviyorsa onun sembolü olmaktadır. Ey kurban kesen Müslüman, Hz. İbrahim gibi davranacaksın. O, oğlu Hz. İsmail’i kurban etmek için harekete geçmişti…

        Peki senin İsmail’in kim? Ya da ne? Makamın, mevkiin mi? mesleğin, evin, bağın bahçen, araban, yatın, katın, servetin, aşkın, ailen, statün, sanatın, şöhretin, tarzın, güzelliğin, gençliğin…hangisi? bunları en iyi tabii ki sen bilirsin…O her ne ise ve ne pahasına olursa olsun kurban etmelisin…

        Demem odur ki, inancını ne zayıflatıyorsa, kulluktan ne alıkoyuyorsa, sorumluluktan ne kaçırıyorsa, ulvi çağrıyı duymana ve gerçeği itiraf etmene ne engel oluyorsa, hakikate sırtını dönmeye ne zorluyorsa, bahaneler bulmana ne yol açıyorsa, seni kör ve sağır eden ne ise, işte odur kurban edeceğin. Bi düşün, Allah aşkından, O’nun yolundan, O’na kulluktan seni alıkoyan ne? İşte o senin İsmail’indir. İsmail’in ne ise onu kurban edeceksin vel hasıl...

        Kurbanın özünde teslimiyet vardır ve bu teslimiyet her şeyden önce kulun Allah ile yapacağı her türlü menfaat ve pazarlık mantığını reddeder.

        İbadetlere anlam kazandıran niyettir. Kurban ibadetinde de Müslümanların her türlü gösteriş ve zaaflardan uzak durarak gizli şirk tehlikesine karşı dikkatli olmaları şarttır.

        Kurbanın sırrını anlamak için mutlak suretle İbrahim’i bir teslimiyet içinde olmalıyız. Şeytanı ezip geçebildiğimizde, Allah’ı dost edinmenin hazzı ile bayramın gerçek ruhunu hissedebiliriz.

        Allah için kurban ile, kurban ettiğimiz ne ise, samimi olalım. Önce nefsini kurban etmeli kişi. Sonra Kurban ettiğini sevdiğinden emin olmalı. Neyi kurban ettiğini, neden kurban ettiğini…Sevdiği için mi kurban ediyor, sevdiğini mi kurban ediyor…Sevdiğini neyin uğruna, niçin kesiyor…bilmeli Müslüman.

        Ey Müslüman, İbrahimi bir rüyanın mı, yoksa riyanın mı kestiğin şu kurban...İşin gücün köfteyle kıymayla sucukla mangalla, koyunla, keçiyle, et yiyip, kurban tartıp hesaplamakla...

        Dikkat et, etleri arşı alaya fırlatmak değildir kurban, ne et ne de kan semaya ulaşmaz… Sen hangi rüya uğruna neyi kesiyorsun…Rüyan ne ki kurbanın ne olsun…Rüyan kadar kurban kesebilirsin...

        Ah...Ne rüyam var ne de kurbanım.

        Ne zaman ki kurban ile rabbine tam bir teslimiyet duygusuna ulaştın, bilki rüyan var, bilki kurban kestin, artık var olmuşsun ve yok olmayı göze almışsın demektir, yanan da sensin, aşkından pervane olmuş olan da sen…İsmail olarak bıçağı elinde iman ile tutmuşsun ve İsmail’in boynunu bükmüş ise, aşık maşukuyla buluşup teslimiyetin töreni başlamıştır, artık bıçakta tene işlemeyecek demektir...

        Sabrın, tevekkülün, teslimiyetin ve dostluğun nişanesi olan, Hz. İbrahim şuuruyla Allah’a teslim olmak, Ona yaklaşmanın azmi ve kararlılığına erişebilmek duası ile, rabbim cümlemizi, kurban ibadetiyle, niyetlerini varoluş sancısına katabilen kullarından eylesin inşallah. Cümleten hayırlı bayramlar dilerim. Selam ve dua ile.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —