Yazıyı okuduktan sonra, kürsü konuşmalarında ve kameralar  karşısında beylik laflar eden kimi siyasetçilerin, söyledikleri ile yaptıkları arasında gece ile gündüz kadar fark olduğunu, savundukları şeylerle, uygulamalarının örtüşmediğini göreceksiniz.

***

Yazımızın baş rolünde Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir var.

Özdemir, 31 Mart seçimleri öncesi diğer akademik oda yönetimlerini ziyaret ettiği gibi Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şube yönetimini de ziyaret eder.

Özdemir, ziyarette şube yönetimine şunları söyler:

“Arkadaşlar, Nilüfer’i ortak akılla yöneteceğiz.Ben seçildikten sonra, tarım alanlarının korunması noktasında bana çok baskı yapacaklar. Baskılara göğüs germem için sizin varlığınız çok önemli. Ben sizin görüşlerinizi ve raporlarınızı göstererek, baskıları savuşturacağım. Bu nedenle, seçildikten sonra işbirliği yapacağız.”

Bu sözler, Fevzi Çakmak başkanlığındaki ZMO Bursa Şube yönetiminin çok hoşuna gider ve 31 Mart’tan sonra Nilüfer’de tarım alanlarının korunacağına dair umutlarını arttırır.

***

Malum, seçimi Şadi Özdemir kazanır.

ZMO yönetimi de seçimden sonra Özdemir’den randevu talep eder.

Ancak günler, hatta aylar geçmesine rağmen, neredeyse sokaktaki simitçiye bile randevu veren Şadi Özdemir, ZMO yönetimine randevu vermez.

***

Nihayet seçimden 4,5 ay sonra özel kalemden aranan ZMO yönetimi Nilüfer Belediyesi’ne davet edilir. 

Fevzi Çakmak ve arkadaşları için bu rutin bir hayırlı olsun ziyaretinden öte, Nilüfer’deki tarım alanlarının korunması ve Özdemir’in verdiği işbirliği sözünün yol haritasını belirmek için bir çalışma toplantısı anlamını taşımaktadır.

Ancak Özdemir’in odasına girdiklerinde, yasak savma kabilinde bir geçiştirme ziyaretine geldiklerini anlarlar. 

Çünkü Özdemir, ZMO yönetimini karşıladıktan sonra koltuğuna oturur ve masasında, 1O dakikaya ayarlanmış kum saatini ters çevirerek, süreyi başlatır.

Tabii başta Fevzi Çakmak olmak üzere oda yönetimi, kum saatini görünce  çok rahatsız olurlar.

Çünkü kum saati, hem kendilerine yönelik bir hakaret anlamı taşıyordur hem de 10 dakikayla sınırlı bir ziyarette yanlarında getirdikleri dosyaların hiçbir anlamı kalmıyordur.

10 dakika geçer ve Fevzi Çakmak, Şadi Özdemir’e, “Başkan 10 dakika geçti ama ziyaret anısına size bir hediye takdim edeceğiz. Hediyeyi getirecek arkadaş yolda olduğu için izin isteyemiyoruz” der.

Şadi Özdemir ise, “Arkadaşlar estağfurullah” demez tabii ki, “Hımm öyle mi” yanıtıyla, kum saati nezaketsizliğinin üstüne tüy diker!

ZMO heyetinin Şadi Özdemir’e hediyesi ise bir köpek mamasıdır.

O günlerde kamuoyunda katliam yasası olarak bilinen “Hayvanları Koruma Kanunu” gündemde olduğu için ZMO heyeti köpek maması ile  yasaya karşı duruşlarını göstermek ve can dostların yanında oldukları mesajını vermek isterler.

Neticede geç de olsa hediyeyi getirecek yönetim kurulu üyesi gelir ve ziyaret sonlanır.

***

Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Fevzi Çakmak, kendilerine yapılan muameleden rahatsız olduğu için, sosyal medya hesabından ziyaret fotoğrafını paylaşmaz.

O günden sonra da bir kez bile aranmaz.

***

Yazının başlığında da belirttiğim gibi bazı siyasetçilerin kamuoyuna yansıyan sözlerini ve açıklamalarına şüpheyle bakın.

Paylaştığım hadisede olduğu gibi Şadi Özdemir’in “Nilüfer’i ortak akılla yöneteceğim” sözleri en hafif ifadeyle doğru değil.

Bırakın Nilüfer’i ortak akılla yönetmeyi, Şadi Özdemir, Nilüfer’in birinci sınıf tarım arazilerine yönelik tecavüzlere ses çıkarmayarak niyetini de politikasını da belli etmiştir.

Dahası yönettiği belediyenin encümenin aldığı yıkım kararını bile uygulamayarak, tarım alanlarının korunması için mücadele etmeyeceğini ilan etmiştir. 

Rehberi sadece bilim olan akademik oda temsilcilerine kum saati göstermesi ise bu niyetin ve politikanın yansımadır.

Ve bundan böyle, Şadi Özdemir’in tarımla ilgili sözleri samimiyetsiz, kaçakla yapıyla ilgili açıklamaları değersiz, ortak akılla ilgili söylemlerinin içi boştur.