Malum son bir haftadır, Bursa'da gündem BUSKİ'deki yolsuzluk.
Gerçi yolsuzluk denince aklıma bana İSKİ'de geçmişte yapılan yolsuzluk gelir.
Bizim çocukluk yıllarımızda gerçekleşen bu yolsuzluk uzunca bir süre gündemi meşgul etmişti.
O zamanın belediye başkanı yolsuzluğu örtbas etmeye çalışırken Bursa'da ise üzerine giden bir başkan var.
Şimdi gelelim iddia edilen BUSKİ'deki yolsuzluk olayına…
Konu ile ilgili olarak Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş dün basının karşısına çıktı akıldaki sorulara yanıt vermeye çalıştı.
Ama yolsuzluğun çıkış noktası oldukça dikkat çekici...
Aktaş'ın adaylıkla ilgili süreci açıklanmasına yakın bir süreç öncesi açıklanması ister istemez bizleri düşündürmedi desek yalan olmaz.
İddialar karşısında susma hakkını kullanmayan basın karşısında Aktaş, oldukça samimiydi
İddialar noktasında ise net yanıt verdi.
Yolsuzluğun biri de bir onu da, yüzü de bir diyerek olayın üstüne gittiğini ifade etti.
Hatta geçmişte iki paket rüşvet sigara isteyen mezarlıklar şube müdürlüğündeki danışıklı dövüşü de ortaya çıkaran suça bulaşanları memuriyetten çıkarmak isteyen başkan olduğunu da Aktaş bizlere hatırlattı.
Ardından olayın kendisine zuhur etmesinin ardından ilgili mercilere başvurarak soruşturma başlatmış.
Ardından iki gün yoğun mesai yapan personel ve ortaya çıkan yolsuzluk.
Olay şimdi adli mercilerde...
Bazı isimler gözaltında bazılarına denetimli serbestlik uygulanıyor.
Bazı kişilerin de maddi varlıklarına tedbir konulduğu gibi tüm sanıklara yurtdışı yasağı getirilmiş durumda.
Ama olayla ilgili şunu net ifade etmek gerekiyor.
Hırsızlığı yapanlar tam kılıfına uydurmuşlar...
Ne sayıştay ne de yeminli mali müşavir denetimine takılmamış.
Olayı yaptığı iddia edilen memur ise 20 yılı aşkın süredir BUSKİ'de çalıştığını öğrendik.
Önümüzdeki günlerde yargı süreci başlayacak, nihayetinde kararını verecek.
Ama Aktaş basın toplantısında birilerine de göndermede bulundu.
Benim ailem adına ne vakıf var, ne de bağış alıyorum, ne de müteaahhitlik yapıyorum dedi.
Bu sözler yerini buldu mu, bulmadı mı?
Onu bizler ilerleyen günlerde göreceğiz.
Bize düşen süreci takip etmeye devam edeceğiz.
