Araştırma, 2 günde bir etli yemek, tavuk, balık veya muadili yemek yemeye maddi imkanı olmayanları gösteriyor.

Ve bu sıralamada Türkiye zirvede.

Öyle ki Türkiye’de kırmızı et yemeye gücü yetmeyenlerin oranı yüzde 37,3.

Bu şu demek:

Türkiye’de her 3 kişiden biri kırmızı et yiyemiyor.

Araştırmayı okuduktan sonra Avrupa’daki bazı ülkelerin kırmızı et fiyatlarına göz attım.

Mesela İngiltere’de kırmızı etin fiyatı 11 Sterlin (500 lira) Almanya’da 14 Euro (520 lira), Fransa’da 18 Euro (680 lira), Hollanda’da 11 Euro (415 lira)  İtalya’da 14 Euro (528 lira).

Görüldüğü gibi Avrupa ülkelerinin neredeyse tamamında kırmızı et fiyatları Türkiye’den daha düşük.

Avrupa ülkelerindeki milli gelirin, asgari ücretin ve genel ücretlerin Türkiye’den çok daha yüksek olduğunu bilmem hatırlatmama gerek var mı?

Üstelik adamların parası bizimkinden 38 kat daha değerli.

Buna rağmen Avrupalı, Türkiye’ye göre uygun fiyata et yiyebiliyor.

Ve yine üstelik Türkiye tarım ve hayvancılık ülkesi olmasına rağmen.

Tabii bu tabloya  gördükten sonra,  hayvancılıkta ne kadar ileri bir ülke olduğumuz da şüpheli. 

Çok değil 10 yıl önce Türk lirası Bulgar Levası’ndan değerliydi.

Bu nedenle Bulgaristan’a gittiğimizde, dilediğimizce harcayabiliyorduk.

Bugün bir Leva yaklaşık 20 Türk lirası.

10 yıl içinde adamların parası Türk lirası karşısında 30 kat değerlendi.

Ancak gidin Bulgaristan’a, Türkiye’den hala çok daha ucuz bir ülke olduğunu göreceksiniz.

Kuşkusuz ülkelerin gelişmişliklerini gösteren çok fazla parametre var.

Kırmızı et, balık ve tavuk tüketimi ise sadece bir parametre.

Ancak bu parametre, et seven bir millet olarak, ülkedeki yoksulluğun derinleştiğini göstermiyor mu?