Abdulvasih Duran

Tarih: 21.04.2024 11:58

BAŞKAN ALİNUR AKTAŞ

Facebook Twitter Linked-in

İnegöl İmam Hatip lisesine tayinim çıktığı sene Alinur Aktaş son sınıftaydı.     

Hikmet  hocam (mekanı Cennet olsun) benim rehber hocam olduğu için derslere beraber girerdik. Bazen de ben tek başıma girerdim. Alinur bey cam kenarında son sıralarda bir yerde otururdu. Saygılı ve samimiydi.   Alinur bey  İmam Hatip lisesinden mezun olduktan sonra sırasıyla üniversite, akabinde kısa süreli bir öğretmenlik tecrübesi, ticaret ve neticede siyaset...     

Siyasete atılırken çok gençti. Başarısı, çalışkanlığı ve samimiyeti onu bu günlere getirdi.   Alinur Başkanımızı  herkes tanır ve sever. Mütevaziliği, telefonunun herkese açık olması ve davet edildiği bütün cemiyetlere gitmeye çalışması konusunda sanırım herkes müttefiktir.    

31 Mart seçimlerinde Türkiye'yi etkileyen olumsuz dalga ne yazık ki Bursa'ya da zarar verdi. Hiç kimsenin tahmin edemediği bir sonuç alındı.(Sanırım kazanan aday bile şaşırmıştır).    

Bursa' da Alinur beyin 20 yıllık emeği heba olmaz inşallah. Alinur Başkan Bursa'yı çok seviyordu, Bursa'da onu çok  seviyordu. Kampanyalarında kullandığı "Bursa için Canla Başla" ve "Her şey Bursa için" sözleri içten gelen sözlerdi. Günde sadece 3 veya 4 saat uyuması bunun en açık şahidiydi.   Bilirsiniz bir hikaye biterken nokta konur. Bu nokta iki anlama gelir: -Ya hikayenin bittiğini gösterir, -Ya da noktadan sonra büyük harfle tekrar başlanacağını gösterir.    Bu hikaye burada bitmeyecek yeni projelerle yeni enerjiyle büyük harfle tekrar başlanacaktır inşallah.    Şunu da ifade etmeden geçemeyeceğim. Alinur Başkanın seçim sonuçlandığında duygularını dile getirirken  satır aralarında geçen şu kelimeler beni çok etkilemişti "Çok rahatım ve bu gece SABAH NAMAZINA kadar uyuyacağım".    Evet. Neden sabaha kadar değil de sabah namazına kadar? Çünkü 'sabah namazı' ifadesi bir inancın semboluydu. Bilerek bu kelimeleri seçmemişti. İman dolu yürekten otomatik olarak çıkmıştı. Çünkü O samimi bir Mü'mindi.     O kelimeler samimi bir inancın semboluydu.    

Gösterişsiz ve içtendi. Zaten hayatı imanının şahidi değil midir? ( Abdulvasih DURAN).


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —