Maçla ilgili konuşmanın anlamsız olduğunu düşünüyorum.

Fakat Mustafa Er’in verilmeyen penaltımızın akabinde “buldunuz çocukları her hafta doğruyorsunuz ” sitemini irdelemek gerek.
Sahipsizlik, sessizlik, pasiflik gibi “lik” ekleriyle biten terimler fazlasıyla canımızı sıkmaya başladı.
Kaybedecek bir günümüz yokken aylar sonra yapılan günah çıkarma videosunda ödenen doğalgazdan, havuzdaki otlardan ve kaldırımlardaki renk çalışmalarından bahsedip saçmalamanın nirvanısını yaşatan mevcut yönetimin oyuncağı olduk adeta..
He pardon birde hangi futbolcuya ne kadar borcumuz varmış ne kadarı ödenmiş bunları da öğrendik.

Gelin geçmişe sünger çekelim..
Bursaspor’a zor zamanda sahip çıktınız yada çıkmaya çalıştınız kabul, teşekkür ederiz. Ama artık kulübün önünü açın.
Geleceğimizle oynamayın. Resmî olarak kongre işlemlerini başlatın..
Bu çocuklara giydikleri formanın önemini koyulan hedefler doğrultusunda benimsetmek gerek.

Türkiye’nin Avrupa’ya açılan Anadolu kapısı Bursaspor’u şu ligde bu hakemlerle bu yoklukla izlemek gerçekten içimizi acıtıyor.

Sözleşmesi biten ve seneye Bursaspor’da devam etmek istemeyen oyuncular özelinde konuşacak olursak; zorluklar içinde boğuşup, Türk futboluna oyuncu armağan etmekten öteye gidemediğimizi kabul edelim.

Gelecek adına umut taneleri ekmek için camianın bütünleşeceği bir yönetime ihtiyaç olduğu âşikar.
Maddi gücünü futbol bilgisiyle birleştirip eksileri artı yaparak ait olduğumuz süperlige döndürecek bir başkandan bahsediyorum..
Varmı öyle biri ? Umarım vardır.

Bu sezondan ders çıkarıp önlem almazsak eğer
ait hissetmediğimiz TFF birinci liginde kalabilmek tek gayemiz olur.