Mustafa Özdal

Çoğu asgari ücretle çalıştırılırken, part time, yani ders başına ücretle istihdam edilen öğretmenler modern kölelik sisteminin en zayıf halkalarını oluşturuyor. 

Öğrenciden küçük bir servet alan özel okul sahipleri, onları yetiştiren öğretmenleri olabildiğince sömürüp, servetlerine servet katıyor.

Bu sistem maalesef vakıf adı altında özel üniversitelerimizde de var.

Tek fark şu:

Özel okullarda öğretmenler, vakıf üniversitelerinde ise akademisyen eğitimciler sömürülüyor.

Ancak enseyi karartmayalım.

Çünkü sömürüye dur diyen öğretmenler de var bu kentte.

Bursa’da bir özel okul, öğretmeninin tavan ücretini 40 bin lira olmasına karar veriyor. 

Yani maaş skalasını asgari ücret ile 40 bin lira arası belirliyor. 

Buna öğretmenler itiraz etse de özel okul sahipleri geri adım atmıyor.

Öğretmenler bir WhatsApp grubu kurup ne yapacaklarını tartışıyorlar.

Karar şu oluyor:

Yarın herkes istifa edecek.

Bu karar, patrona ulaştırılıyor.

Ne mi oluyor sonra?

Patron geri adım atıyor ve 40 bin lira olan tavan ücret taban ücret oluyor.

Yani o okulda en düşük öğretmen maaşı 40 bin lira oluyor.

“Hak verilmez alınır” dedikleri bu olsa gerek. 

Darısı diğer özel okulların başına!

 


Bursa’da bir özel okul direnişi: Hak verilmez alınır

Özel okullardaki sömürü sistemine son yazılarımda değinmiştim. Bir genelleme yapmak istemiyorum ama KPSS duvarını aşamayan öğretmenler, özel okulların çoğunda emek sömürüsüne maruz kalıyor.

19.09.2024 10:48:00