Ev sahibi ekibin gollerini Ömer Faruk Sezgin(2) ve Günay Sağır ağlara gönderirken…Bursaspor’un tek golünü de Yiğitali Bayrak, kaydetti.

İşin aslına bakarsanız Bursaspor’un haftalardır olumsuz sinyaller veren saha içini performansını yazan bir gazeteci olarak bu mağlubiyete çok şaşırmadım.

Bu maçın özelinde detaylara bakacak olursak;

Bu maçta Bursaspor, iyi savunma yapabildi mi?

Hayır.

Hücum organizasyonlarda çok yeterli miydi?

Hayır.

Peki, yeşil/beyazlılar oyun içinde Gökay Eser, Veysel Karani Ünal ve takımı adına 2 gol kaydeden Ömer Faruk Sezgin’i kontrol edebildi mi?

Bu sorunun cevabı da: hayır.

O zaman maçı nasıl kazanacaksınız?

Nasıl kazanırsınız biliyor musunuz?

Nadir yakaladığınız pozisyonları gole çevirecek kaliteli bir santraforunuz olur işte o zaman iyi oynamadan da belki maç kazanırsınız.

Mücahit Can Akçay, çok özverili ve çok mücadeleci bir oyuncu ama…

Maalesef iyi bir golcü değil.

Eğer Mücahit, 18.dakika ve 45.dakikada yakaladığıfırsatları gole çevirmiş olsaydı Bursaspor’da soyunma odasına 2-2’lik beraberlikle gitme şansını yakalayabilirdi.En kötü özellikle 18.dakikada yakaladığıpozisyon daha net olduğu için devre 2-1 bitebilirdi.

Bu bile maçın tüm dengesini değiştirebilirdi.

Sakın ola ki tüm kabahatin Mücahit’de olduğu sonucu da çıkartılmasın.

İkinci yarının başı ile 60.dakika arasında oynanan tempolu oyunun dışında takım oyunu var mı?

Maalesef o da yok.

Bu nokta da rakip takım oyuncularının özellikle 60 ve 70.dakika arasında yere çok yattıklarını söyleyebilirsiniz…

Hatta 86.dakikada tribünde çıkan yangın sonucu da oyunun durduğunu ifade edebiliriz…

Bütün bunlar oldu ama…

Maçın sonuna da 12 dakika ilave oldu.

Sizin tecrübenizle bu olumsuzlukları bertaraf etmeniz gerekmiyor mu?

Sorduğumuz soruların aslında cevapları da basit ancaktakımda golcü olmayınca Sedat Cengiz’in 84 ve 86.dakikalarda yararlanamadığı fırsatlara hayıflanıyoruz.

Allah’tan bu mağlubiyetle Bursaspor’un sadece ütüsü bozuldu!

Ya aradaki puan farkı 7 olmasaydı!..

İşte o zaman elbise paramparça olurdu(!)

Şimdi enseyi karartmadan önümüze bakalım…