Mustafa Özdal

Haberi Kanal 16’da okudum.

Karacabey’de çiftçilik yapan Ali İhsan Kardeş, ürünleri para etmediği için çöpe atan üreticilerin aksine sosyal medyada çağrı yaparak tarlasındaki domatesleri  bedava dağıttı.  Tarlaya gelenler kendi imkanlarıyla topladıkları domatesleri çuval çuval evlerine götürdü.

Ali İhsan Kardeş, soyadı gibi kardeşçe bir davranışla, dar gelirli köylülere faydası olmuş.

Yani zarar etse de, duygularını bir kenara koyup, şerden hayır çıkarmış.

Ne ki Karacabey’deki kardeşimizin takdire şayan davranışı, sorunu çözmüyor.

Nitekim bu yıl Karacabey’de yer, gök domates.

Bu durumda domatesi 3 liradan alma sözü de sorunu çözmemiş belli ki.

Ali İhsan Kardeş gibi istisnaları dışında, Karacabeyli üretici ya domatesini protesto olsun diye çöpe attı ya da 3 kuruşluk toplama bedeli karşılığı mahsulünü, maliyetin altına sattı.

Yani zarar etti.

Daha önce de yazdık, yılların ihmali, yıllarca kronikleşmiş bir sorunun kaçınılmaz sonudur yaşananlar.

Sorunun temel nedeni de tarımda plansızlıktır. 

 

***

Karacabey’de domates, Yenişehir’de biber üretiminin talepten çok daha fazla olduğu ve domateslerin elde kaldığı bir dönemde, Tarım Bakanlığı, 2 yıl üst üste ekilmeyen arazilerin, devlet eliyle kiralanacağına dair bir yasa çıkardı.

Oysa tarımdaki sorunun, ekilmeyen araziler olmadığı, tarlada kalan domateslerden görüldü.

Keşke Tarım Bakanlığı, ekilmeyen arazilerle ilgili yasa çıkaracağına, tarımda doğru planlamayla ilgili kendisini revize etse.

 

***

 

AK Parti dönemindeki tarım bakanlarının mezuniyeti:

Mehdi Eker: Veteriner Fakültesi mezunu. 

Faruk Çelik: Yüksek İslam Enstitüsü ve İşletme bölümü mezunu.

Bekir Pakdemirli: İşletme bölümü mezunu.

İbrahim Yumaklı: İşletme bölümü mezunu. 

Yorum sizin. 

 

***

 

Bursa trafiğinin yükünü; ortasından Bursaray’ın geçtiği, İzmir-Mudanya-Ankara Yolu’nun çektiği malum.

Bu yola tek alternatifin  Yakın Çevre Yolu olduğunu da biliyoruz.

Yani, yeni yol yapmak, yeni köprülü kavşak inşa etmekle Bursa’da trafik sıkışıklığını çözmeyeceğiniz belli.

Geriye 4 çözüm kalıyor.

Birincisi, ana yolları, sokakları ve bulvarları daraltan cadde otoparklarını kaldırmak.

İkincisi, kent merkezlerine araç girişini kısıtlamak veya araç girişlerini paralı yapmak.

Üçüncüsü, mesai saatlerini düzenlemek.

Dördüncüsü ve en önemlisi de toplu taşımayı teşvik etmek, toplu taşıma ağını yaygınlaştırmak.

Bu dört çözümün de maliyetinin düşük olduğunu bilmem belirtmeme gerek var mı?

 

***

 

“Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek istifa etti” diyerek, piyasayı allak bullak eden DP Milletvekili Cemal Enginyurt’un, nasıl savunma yapacağını merak ediyordum.

Enginyurt, gayet pişkince, duyumlara dayanarak istifa yalanını ortaya attığını söyleyip, kendisini eleştirenlere hakaret etti.

Biz buna ‘Yavuz hırsız ev sahibini bastırır’ deriz.

Ve ne yazık ki Türk siyasetinde bu tiplerden çok fazla adam var. 

 

 


Çeşni

Dilruba Kayserilioğlu olayıyla ilgili görüşüm çok net: Ülkenin yarısına siyasi tercihi nedeniyle hakaret eden birinin, muhalif kesim tarafından putlaştırılması, dahası ana muhalefet partisi lideri tarafından protokol üyesi muamelesi yapılması kabul edilemez. Ancak 18 yaşındaki bir gencin, hakaret gibi, Türk Ceza Kanunu’nda müeyyidesi belli olan suçun çok ötesinde muamele görmesini de vicdanım kabul etmiyor.

31.08.2024 13:27:00