İlçelerin ardından, il kongresiyle süreç tamamlanacak.
İl başkanlığının, değişim olmayacakmış gibi kongre hazırlıklarına başladıklarını duyuyorum!
***
Bursa’nın 2020 Çevre Düzeni Planı ile yönetildiğini defalarca yazdık.
Yani vakit kaybetmeden 2040 Çevre Düzeni Planı’nın hayata geçmesi gerekir.
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nde yönetim değişti.
Ancak yeni yönetimin başında olan ismin açıklamasından, 2040 Çevre Düzeni Planı’nın en az 2 yıl daha Büyükşehir Meclisi’ne gelmeyeceğini anlıyoruz.
Daha önce de yazdığım gibi, Bursa’yı plansız yönetmek işine geliyor olsa gerek.
Da geçen dönem 2040 Çevre Düzeni Planı’nın hayata geçmesi için haklı olarak sesleri çıkan akademik oda temsilcilerinin, bu dönem neden baskı yapmadıklarını da merak etmiyor değilim.
***
2040 Çevre Düzeni Planı neden önemli?
Önemli, çünkü nüfus değişti, konut ihtiyacı arttı, sanayi tesisleri kent içinde kaldı, düzensiz sanayi işletmeleri saatli bomba misali tehlike arz etmeyi sürdürdü.
Hasılı, Bursa 2000’lerin Bursa’sı değil ve 1998 yılında hazırlanan planla idare edilen bir kent de Avrupalı bir kent değildir.
***
Yeni bir Çevre Düzeni Planı’na neden ihtiyaç olduğuna dair, buyurun önemli bir veriye…
Yıl 2006, Bursa’nın tarım topraklarının toplam alanı 417 bin hektar…
Yıl 2024, Bursa’nın tarım alanları 360 bin hektar…
Son 18 yılda 75 bin hektar tarım toprağı buharlaşmış.
Sadece 1 yılda 3 bin 300 hektar tarım alanı yok olmuş.
Sadık kalınacak bir kent anayasası demek, geleceğimiz olan tarım alanlarının da korunması demek.
***
İşim gereği her gün sabah ve akşam trafiğine gözlemleyebiliyorum.
Daha doğrusu trafiğe, en yoğun olduğu saatlerde takılıyorum.
Bursa trafiği her geçen gün yoğunlaşıyor, her geçen gün daha da sıkışıyor.
Üstelik yakıt fiyatlarının cep yaktığı şu günlerde.
Ne ki sorun Bursa ve Türkiye’nin değil, dünyanın.
Ve Bursa gibi nüfusu yoğun, kişi başına düşen araç sayısının 5,5 olduğu bir kentte yeni yol, köprü ve kavşaklar köklü bir çözüm getirmiyor.
Kalıcı çözüm, trafiğe çıkan araç sayısını azaltıp, toplu taşımayı yaygınlaştırmak ve kent merkezini olabildiğinde yayalaştırmak.
Bursa’yı yönetenlerin var mı böyle bir niyeti veya planı?
Gülümsediğinizi görür gibiyim…
***
CHP’li bazı milletvekillerinin İçişleri Komisyonu önünde etten barikat kurmasını sekter bir eylem olarak yorumluyor ve Özgür Özel’in bile sahip çıkmadığı, eleştirdiği bir eylemin doğruluğunu tartışmanın yersiz olduğunu düşünüyorum.
Barikatçı vekiller arasında bizim Bursa Milletvekili Hasan Öztürk de var.
Naif bir siyasetçi profili sergileyen Öztürk’ün orada olmasını yadırgadım.
Ancak bugüne kadar sesi soluğu çıkmayan ve Bursa’nın kayıp vekilleri arasında gösterilen bir siyasetçinin, itiş, kalkış görüntüleri arasında da olsa kendini hatırlatması fena olmamış.