Mustafa Özdal

Terör örgütü liderinin PKK’ya fesih çağrısında, bir cümlenin altını kalın şekilde  çizmek gerekir.

Öcalan, silahlı mücadelenin artık anlamsızlaştığını ve miadının dolduğunu savunuyor.

Aslında bu ifadeler sadece PKK’ya yönelik olsa da, tüm terör örgütlerinin akıbetini göstermesi bakımından ibretliktir.

Tarih, hiçbir ayrılıkçı terör örgütünün düzenli orduya karşı başarılı olduğunu yazmıyor.

Bu yazıyı kaleme aldığım dakikalarda PKK, Öcalan’ın çağrısına olumlu  yanıt vermişti.

Ancak yanıtları ne olursa olsun, bizzat lideri tarafından feshedilmesi gerektiği bildirilen bir örgütün artık tüm çabaları zaten nafileydi.

 

***

Birkaçı hariç ulusal gazetelerin manşetleri, silah bırakma sürecini destekleyici nitelikteydi.

Bir gazete ise meseleye farklı bir pencereden bakmış ve “Türk ordusu PKK’yı bitirdi/Öcalan bu gerçeğe teslim oldu” başlığını manşetine taşımıştı.

O gazete Aydınlık!

Müzakere mi, mücadele mi?” tartışmasına bir de bu gözle bakın.

 

***

Herkes CHP Genel Başkanı Özgür Özel’den ne bekliyordu?

Bahçeli’nin başlattığı, Erdoğan’ın desteklediği, Öcalan’ın çağrısıyla ete, kemiğe bürünen süreci eleştirmek, en azından destek vermemek, değil mi?

Ancak Özgür Özel, DEM’lilerin okuduğu açıklamanın ilk saatlerinde, süreci destekleyen değerli bir açıklama yaptı.

Özgür Özel’in bu tutumu, birçok CHP’liye de yol haritası oldu.

 

***

PKK’ya silah bıraktıran süreci kimler destekledi?

Türk milliyetçisi MHP’liler…

Kürt milliyetçisi DEM’liler…

Muhafazakar AK Partililer…

Sosyal demokrat CHP’liler…

Siyasi yelpazenin farklı kanatlarını birleştiren 2 şey var:

Sağduyu ve rasyonellik.

 

***

 

Bu yıl da Ramazan geldi.

Geldiği gibi de mekanların iftar menüleri paylaşılmaya başlandı sosyal medyada.

Mekanların iftar menüleri, her geçen gün artan gıda enflasyonuyla örtüşüyor.

Yani hayli pahalı.

Geçen yıllarda 5 yıldızlı otellerde iftar açmak lükstü, bugün ise mahalle arası bir restoranda iftar açmak bile yürek  ister!

 

***

 

Bursa’da veya Marmara’da yaklaşan depremleri, fayların on yıllar, hatta yüz yıllardır sessiz olduğu, binlerce binanın inşa edildiği yerleşim birimlerden fayların geçtiği, binaların bilmem kaçının riskli olduğu haberlerinin artık bir önemi kalmadı. 

Çünkü 1999 depreminin bu güne, yani çeyrek asırdır dönen bu haberleri artık millet ezberledi.

Ezberledi ama içselleştiremedi.

O halde artık söz değil, icraat zamanı.

Merkezi hükümet ve yerel yönetimler eliyle, gerekirse yasa zoruyla dirençli kentler yaratmak zorundayız. 


Çeşni

.....

1.03.2025 13:29:00