Gün’ün açıklamalarına geçeceğim ama önce kendisiyle ilgili bir tespitimi paylaşayım.
Zor bir dönemde göreve geldi İlhami Gün.
Hem zor bir seçimi atlattı hem de seçim öncesi belediye meclis üyeliklerinde çıkan krizi yönetti.
***
Gelelim sorularımıza verdiği yanıtlara…
İlhami Gün ve yönetimi, adeta parti içi bir darbe yöntemiyle, görevden düşürülmek istenmişti.
Ancak bu krizi atlatmasını bildi ve süreçten güçlü çıktı.
Gün’ün, o günlerde dair değerlendirmesini sordum.
Dahası, istifaların arkasında İl Başkanı Nihat Yeşiltaş ve Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey olduğu iddiasını hatırlattım.
“Bununla ilgili net bir şey söyleyemem ama basına böyle yansıdı” diyerek, iddialara şüpheyle baktığını belirtti.
Konuyla ilgili düşüncesi ise şöyle:
“Bu parti içi bir mesele ama istifa edenler özgür iradesiyle değil, etki altında kalarak, süreç manipüle edilerek ve dış etkenlerden kaynaklı bir şekilde gelişmiştir. Bu durumu kendi içimizde çözdük ve yedek yönetim kurulu üyeleriyle birlikte siyasi faaliyetlerimizi sürdürdük. Belediye başkanlarımızın siyasetin içine çekilmelerini doğru bulmuyorum. Belediye başkanlarımızı biz destekledik ve artık onların hizmet etmek gibi önemli bir görevi var. Bizlerin de onların görevlerini kolaylaştırmak ve ellerini güçlendirmek gibi sorumluluklarımız var. Belediye başkanlarımızın parti içi çekişmelere dahil edilmelerini doğru bulmuyorum ve parti içi çekişmelere dahil olduklarını da düşünmüyorum. Onların belediyecilik gibi bir sorumlulukları var ve zaten iş yükleri çok ağır. Kendilerini gece, gündüz buraya adamış insanların emin olun bu işlere ayıracak vakitleri yok. Ama partide pragmatist ve bireysel hesaplar üzerinden çıkar sağlamak adına sivrilenlerin, kendilerine güç yaratmak adına belediye başkanlarının isimlerini kullandıklarını düşünüyorum. Bu yaklaşım belediye başkanlarımıza zarar veriyor.”
Başkan Gün’ün özellikle parti içinde güç devşirmek isteyenlerin belediye başkanlarını kullanmalarını söylemesi kayda değer.
Ancak kanımca fazla iyimser…
Nitekim bir belediye başkanının elinin sürekli örgütün içinde olduğunu biliyoruz.
***
İlhami Gün’ün, Yıldırım Gençlik Kolları Kongresi’nin ardından, kazanan aday ve ekibiyle birlikte halay çekmesi eleştirilmişti.
Doğrusu ben de o görüntüleri izleyince Gün’ü eleştirmiş ve eleştirilerimi köşemden paylaşmıştım.
Bugün söz İlhami Gün’de:
“Aslında partimizin tüm kongreleri bittikten sonra, kongre salonunda eğlence yapılıyor. Ana kademe il ve ilçe kongrelerinde de oluyor, gençlik ve kadın kolları kongrelerinin ardından da oluyor. Ben kongre sonrası her 2 adayımızın da elini kaldırdım ve bu kongrenin kaybedeni olmadığını söyleyip, birleştirici tavrımı ortaya koydum. Kongre dağıldıktan sonra gençler kendi aralarında bir eğlence düzenlemişler. Beni de görüp, kolumdan tuttular ve halaya girmemi sağladılar. Toplasınız 20 saniye halay çekmişimdir. Ancak bu hadiseye ilişkin abartılı ve hak etmediğim eleştiriler geldi. Halay görüntüsünü malzeme olarak kullandılar. Sanki kongre sonucunu kutluyormuşum algısını yaratılar. Ancak bu doğru değil.”
***
İlhami Gün ile 31 Mart seçimini de konuştuk elbette.
Ben, Yıldırım’da CHP’nin oy kaybına uğradığını söyledim ancak bu sözlerime itiraz etti.
Seçime ittifakla değil, tek başlarına girdiklerini ve 1980’den bu yana en yüksek oy oranına ulaştıklarını hatırlatarak.
Ancak daha da önemlisi, 1. oldukları mahalle sayısının 7’den 12’ye çıkarmaları olmuş.
Bu noktada İlhami Gün’ün, “Siyaset anlayışımız değil ama siyaset yapma tarzımız değişti” sözlerini, anahtar cümle olarak notlarımın arasına aldım.
***
Peki bir sonraki seçime de aynı adayla mı girecekler?
Çok erken bir soru olduğunu biliyordum ancak İlhami Gün’ün eğilimini öğrenmek istedim.
“Bir şey söylersem örgütün iradesini çiğnemiş olurum ama Önder Mutlu adayımızın mütevazi ve çalışkan kişiliğini de belirtmem gerekir” diyerek sorumu yanıtladı.
***
Yıldırım’ın sorunlarını da konuştuk Gün ile.
İlçenin en büyük sorununun kaçak yapılaşma ve kentsel dönüşüm olduğunu düşünüyor Gün.
Sosyal yaşam alanlarının sınırlı olması ve işsizlik diye de devam ediyor.
Önerisi ise şu:
“Akademik odalarla işbirliği yaparak, bazı bölgelerde dikey, bazı yerleşim birimlerinde de yatay yapılaşmaya gidilmeli.”
***
Son olarak şunu ekledi Gün:
“Ovayı boşaltmamız gerekir. Bu çok maliyetli bir iş ancak eski Bursa’yı ancak böyle yaratabiliriz.”
***
Efendim İlhami Gün’ün açıklamaları kısaca böyle.
Yazımın başında belirttiğim gibi zor bir dönemde görev alan Gün, parti içi darbe girişiminden güçlenerek çıktığı için, önümüzdeki dönemin en önemli siyasi aktörlerinden biri olacağı anlaşılıyor.
