Genç bedeni yaşama tutunamadı ve hayata çok ama çok erken veda etti.

***

Yer Balıkesir…

Son kurban yine UEDAŞ çalışanı, yine hayatının baharında gencecik bir teknisyen, yine elektrik direğinde feci ölüm…

UEDAŞ Edremit işletmesinde çalışan Oktay Solar, elektrik akımına kapıldı.

Havran Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Solar, doktorların tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamadı.

Solar, evli ve bir çocuk babasıydı.

O çocuk artık yetim!

***

Son aylarda peş peşe gelen bu iki ölüm haberini, bir iki istisna dışında Bursa basınında göremediniz.

Çünkü Yusuf Ziya Yüce’nin başında olduğu basın ekibi, en küçük olumsuz haberde medyaları arayıp baskı yapıyormuş. 

***

Artık tesadüf olmayan iki ölümün ardından ufak bir araştırma yapıp, enerji sektöründe çalışan dostlarımla görüştüm.

Hepsi, düşük ücret politikası nedeniyle son aylarda özellikle deneyimli mühendislerin UEDAŞ’tan ayrıldığını, yerlerine de yeni mezun, tecrübesiz çalışanların istihdam edildiğini söylediler, eğitimlerin yetersiz olduğunu belirttiler.

Zaten genç teknisyenlere yeterli eğitim verilmiş olsaydı, bir elektrik direğinin tepesinde son nefeslerini verirler miydi?

***

Bölgemizde her abonenin ödediği elektrik faturasının yüzde 65’i ‘dağıtım bedeli’ altında UEDAŞ’a gidiyor.

Gidiyor, gitmesine ama ‘insanı öncelemeyen yüksek karlılık politikası’ nedeniyle iş kazaları da kaçınılmaz oluyor.

Daha da açık ifadeyle, şirket daha fazla kazansın diye genç bedenler toprağa düşüyor.

***

UEDAŞ’ın sahibi İngiliz menşeli Actis isimli şirket.

Soruyorum onlara, ülkenizdeki çalışanlar, peş peşe elektrik akımına kapılıp, can verselerdi ne olurdu?

İngiltere ayağa kalkmaz mıydı?

Bu mu sizin insana bakış açınız, bu mu sizin iş güvenliği anlayışınız, bu mu sizin emeğe, emekçiye olan saygınız?