Abdulvasih Duran

Sabır kavramını ele aldığımızda sabır, namaz gibi, oruç, hac ve zekat gibi şekli olan bir ibadet değildir. Yani ruku’u, secdesi yok, ihrama girmesi, Ka’be’yi tevafı yok v.b. Peki  tıpkı şu ayette va’d edildiği gibi neden mükafatı fazladır? ”Sabredenlere ise ödülleri hesapsız şekilde verilecektir.”(Zümer,10).
    Sabır, şekli olan bir ibadet türü olmasa da taşıdığı anlam çok büyüktür. Sabredildiği takdirde büyük cinayetler, kırmalar dökmeler olmayacaktır. Tıpkı yıllar önce Hapishaneye Din Kültürü Dersi vermek için gittiğimde oradaki yaşlı bir amcanın bana söylediği sözü hiç unutmuyorum.” Hocam! Burada ki mahkumlar 5 dakika  sabretseydiler burada olmayacaklardı”.
     
     Sabır, çok farklı bir kavramdır. Bunu normal hayatın akışıyla anlatmaya çalışırsak anlayamayız. Çünkü insan genellikle gördüğünü devam ettirerek olayı anlamaya çalışır.
        Şöyle ki:
        Kışın  bir ağacın dalına dokunun. Kurudur. Düz mantığa göre bir ay sonra daha da kuruyacak,3 ay sonra kupkuru olacak. Oysa 3 ay sonra o kuru dal canlanıp yeşerecek, çiçek açacak ve meyve verecektir.
     İnsan düz mantıkla bir konuyu ileri taşırsa karamsarlığa girer. Örneğin, bakıyorsunuz hayat zordur. İleriyi düşündükçe daha da zorlaşacağını hesaba katarak sizi bir ümitsizlik kaplar.(Nitekim intihar edenler o gün için değil gelecekte çekeceği sıkıntıları kafasında büyüttüğü için intihar ediyormuş).Zaten Kur’an da bizi uyarmıyor mu? ” Şeytan, sizi fakirlikle korkutuyor ve size çirkin -hayasızlığı emrediyor. Allah ise, size kendisinden bağışlama ve bol ihsan (fazl) vadediyor. Allah (rahmetiyle) geniş olandır, bilendir.(Bakara,268).
       Allah  bir şey yapmak istediği zaman insanlar için geçerli olan kurallarla yapmaz.
        Örneğin:
-İnsanlar için geçerli olan kurala göre  çocuk olması için bir anne ve babanın olması lazımdır.
-Oysa bu kural Allah için geçerli değildir. Hz. Adem (as) ve Hz. İsa’nın (as) yaratılışı gibi.

- İnsanlar için geçerli olan kurala göre  denizde karşıya geçmek için bir deniz aracına ihtiyaç vardır.
- Oysa bu kural Allah için geçerli değildir. Hz. Musa’nın (as) ve ordusunun yürüyerek denizde geçmesi gibi.

- İnsanlar için geçerli olan kurala göre  ateş insanı yakar.
- Oysa bu kural Allah için geçerli değildir. Hz. İbrahim’in (as)  ateşte yanmaması gibi .

     Allah için “Mukallibül  kulub” kavramı kullanılır. Her ne kadar anlamı verilirken “Kalpleri çekip çeviren” deniyorsa da bir başka anlamı da “Olayları hiç beklenmeyen şekilde tersine çeviren” demektir. Hiç beklenmeyen bir şekilde Rabbim zorlukları kolaylığa çevirebiliyor:
-“Şüphe yok ki, her güçlükle beraber bir kolaylık  vardır.”(İnşirah,5-6).
- "Kim Allah’tan sakınırsa, Allah ona bir çıkış yolu gösterir."(Talak,2).

      Öyleyse  son sıkıntılara bakıp (elim kırılsaydı da diyen) ümitsizlik ve karamsarlığa düşen kardeşlerim.
Lütfen yukarıda ki yazıya bir kez daha göz atar mısınız?

 


DÖRT MEVSİMDE SABIR MESAJLARI

Sabır kavramına Kur’an’da çok yer verilmiş aynı şekilde sabredenlere de büyük mükafatlar vaat edilmiştir.

24.08.2023 12:00:00