11 asır kilise, 5 asır cami olarak hizmet veren Ayasofya için,
Abdulhakim Arvasi nin “yıkılsa da Müslümanlar bu zilletten kurtulsa” dediği rivayet edilir.
Müslümanların kanayan yarasıdır Ayasofya.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan 24 Temmuz 2020 Cuma günü,
Cuma namazı ile birlikte Ayasofya nın ibadete açılacağının müjdesini verdi.
Dikkatler 24 Temmuza çevrildi,
Neden 24 Temmuz?
Rastgele bir tarih midir, yoksa bir mesajı mı var.
24 Temmuz tarihinde;
İkinci meşrutiyet ilan edildi.
29 yıldır askıda olan Osmanlı anayasası yürürlüğe girdi.
Lozan barış antlaşmasının 97. Yıl dönümü. Günümüz Türkiye sinin sınırları çizildi.
Türk basınında sansürün kaldırılmasının yıl dönümü, basın bayramı.
Ulusal basın, Ayasofya nın açılış tarihi ile, Lozan arasında bir bağlantı kurmaya çalışıyor.
Oysa 24 Temmuzun, gözden kaçırdıkları, HİÇ BİRİNİN BU GÜNE KADAR DEĞİNMEDİĞİ bir başka anlamı vardır.
Bu tarih Recep Tayyip Erdoğan için çok önemlidir.
24 Temmuz,
Recep Tayyip Erdoğan ın Kırklareli Pınarhisar cezaevinde dört ay on gün hapis yattıktan sonra tahliye olduğu tarihtir.
Bu nedenle de bana göre;
Cumhurbaşkanımızın 24 Temmuz u seçmesi tesadüfi değildir.
Kendisinin özgürlüğü ile Ayasofya nın özgürlüğü arasında bir bağlantı kurmuş olabilir.
Bakalım ulusal basın mı ters köşe olacak,
yoksa ben mi?