İsmail, Taha, Emirhan muhteşeme yakın oynarken; takım arkadaşları da vasatın üstündeydi diyebilirim.

Haftalardır kazanamayan takımımız, sahada ağırlığını hissettirdiği dakikalarda yediği golle yenik duruma düştü. 

Ödenmeyen maaşlar, pirimler, tutulmayan sözler zihinlerde malubiyeti belirginleştirken; ilk yarı bitmeden yapılan iki değişiklik, devamında Burak Kapacak’ın golü maçın seyrini değiştirdi. 

Batuhan özelinde konuşmam gerekirse, girdiği pozisyonlar neticesinde yine beklentilerin altında kaldı.. Batuhanı, Batuhan yapan en belirgin özellik  hasret kaldığımız son vuruşlarıydı. Biz Ali’yi gönderirken, yanında Batuhan’ı da mı verdik acaba diye düşünmüyor değilim..

Haftaya Adana deplasmanında yine vâr olma maçlarından birine çıkacağız. Vâr olma diyorum çünkü hedefsiz kalmamak için kaybedecek puanımız yok. 
Lig’de kalmayı olanak dahilinde başarı sayabiliriz belki ama bu büyük taraftar hedefsiz kalmayı kabul edemez.

Geçen hafta Bolu mağlubiyetinin ardından yönetim kanadında suskunlukla beraber yaprak dökümü başladı..
 Tabiri caizse istifalar havada uçuştu. Belki geçerli sebeplerini suskunlukla pasifize ettiler, bilmiyorum.

Şimdi futbolcuların sosyal medya hesaplarından yaptıkları ve de altına imza attıkları açıklamadan bahsedelim, devamında
biraz empati kuralım..
Maaşın ödenmiyor, primini alamıyorsun, verilen senetler çöp çıkıyor, en büyük motivasyonun taraftarlar onlarıda malum sebeple yanında hissedemiyorsun. Ne kalıyor geriye? Kader birliği yaptığın kulübü idare etmekle görevli yöneticiler. Onlarda istifa ederek seni girdabın içine hapsediyor..

20’li yaşlarında şehrin sportif yükünü yüklediğimiz gençleri aç bırakarak, elinden tutmayarak, beklentiye sokup hayal kırıklığında boğarak yok etmiyor muyuz sizce?

Son olarak HATIRAN YETER kampanyasına destek bekleyen bu çocuklara gereken desteği vermiyorsak, yazıklar olsun bizlere.