MAHMUT MACİT

İSLAM’IN DAVETİ

 İslam seni nereye davet ediyor? İslam’ın inanç akidesi ‘La ilahe illallah’ (Allah'tan başka hiçbir ilah yoktur) çağrısını analiz edip anlamadan hakiki manada özgür olamayız.

 İslâm’ın Tevhid inancı ile yaptığı ulvi davet; kendisini la yus'el zannederek, tanrılık konumunda görüp, çeşitli tuzak ve hilelerle insanoğlunu, tek olan Allah’a kulluktan koparıp, kendine köle yapma sevdası tavan yapmış, tüm firavunların boynunu kırmayı amaçlayan, Allah'tan başka hiçbir güç tanımama özgürlüğüne yapılan bir davettir.

     Müslüman, yalnız Allah'a kulluk ettiğinin ve yalnız Allah'tan yardım istediğinin şuuruyla, nefsinin esaretini ve zalimlerin saltanatını tanımadığını onlara boyun eğmeyeceğini hiçbir firavuna kulluk etmeyeceğini, namazının (boyun eğişinin), tuttuğu yolun, yaşamının ve ölümünün yalnızca tek olan Allah'a ait olduğunu, küfre ve şirke karşı tevhidi haykırarak ilan eder.

     İslam, söz konusu nitelikteki firavunlaşmış, şeytani, totaliter ve köle sistemlerini reddeder ve o sistemlerin tepesinde bulunan adaletsiz, zalim çıkar ve sömürü düşkünü kişilerle insanlığın huzur bulamayacağını savunur, İslam’ın bu yoldaki çağrısı adalet, ıslah, yenileme zalimin zulmüne son verip adil özgürlükçü bir yapı inşa etme gayesini güder.

     Peygamberler bu inşa sürecinde hep zor imtihanlar ile sınanmıştır. Tarihte zor günler hep yaşanmıştır. Zor yaşantı ise hayatın anlamını daha iyi anlamayı öğretmiştir

     Müslümanlar, manadan kopmanın pik yaptığı çağımızın dünyasında, insan olarak hayatta kalma ve inandıkları gibi yaşama soluklarını ancak Tevhit bilincini kuşanmaları ve çağının tüm batıl kuşatmalarına karşı aşk ile Kur'an ve sünnete hep birlikte sımsıkı tutunmaları ile başarabilirler.

      Müslüman, bu hüsran çağına teslim olmayıp, adalet, merhamet, hakikat ve ahlakı kuşanmak suretiyle, onurlu şekilde, inancında samimiyet ve duruş göstermelidir. İnançtaki duruş şuurdur. Şuur ise Müslüman isminin anlamı olan, Rabbimize teslim oluşun ifadesidir. Sözümüzle, özümüzle, tüm amellerimizle her zaman ve her yerde sınırlarını yaratıcımızın çizdiği sırat-ı müstakim ekseni üzerinde olmak en büyük gayemiz olmalıdır. Bizden beklenen budur.

      Acilen Kur'an’ın tavsiyesini dikkate alarak İslam dünyasındaki bidatci, hurafeci, menkıbeci hastalıklardan, cehaletten, Vahyin anlamına vakıf olarak tedavi olmak suretiyle zihinler arınmalı, belleklerimiz, Kur'an ve sünnet çizgisinde yeniden biçimlendirilmelidir. Hali hazırdaki marmelat kıvamımızı ve Kuran’ın davet ettiği tevhide olan mesafemizi kontrol etmeliyiz, aksi halde zillet seli önünde, bir dal parçası gibi sürüklenerek gark olup, çürümeye mahkûm olacağız.

     Allah'ın asra yemin ederek iman edip, güzel işler yapıp birbirine hakkı ve sabrı tavsiye edenlerin dışındaki tüm insanlığın hüsran içinde olduğunu belirttiği çağımızda Toplumun ruhsal yapısı hissedilir derecede erozyona uğramış durumdadır.

     Doyumsuzluk içinde nereye saldıracağını bilmeyen azgın insanlık, modernizmin pençesinde parçalanmaya devam ediyor. Modernizmi sahaya sürenler ise sömürgeci düzenlerini, entegrasyon, çağdaşlık, modernizasyon gibi papyonlu kelimeler ve takım elbise giydirilmiş cümlelerle süsleyip kibarlaştırarak yavaşça suyun ateşini yükseltiyorlar.

      Müslümanların, modernizm ve peygamberimizin ortaya koyduğu İslami hayat tarzı ile yüzleşmesi şarttır zira modern olan İslam değilse, İslam’ın şu modern olan ile mutlaka yüzleşmesi ve duyarsızlığa mahkûm edilen toplumsal vicdanın hakikati görmesi sağlanmalıdır.

      Cahili yaşam tarzının tüm hızıyla devam ettiği bu modern çağımızda bize düşen yeniden aşk ile La ilahe illallah (Allah'tan başka hiçbir ilah yoktur) anlayışını, bizi esir alan nefislerimize ve zalimlerin saltanatına haykırarak, yaşadığımız toplumsal ifsat sürecinden kurtulup, yeniden küllerimizden doğarak kendimize gelme zaruretimizin fark edilmesidir. İslam’ın bizi davet ettiği konum ile bizim bulunduğumuz konumun arsındaki mesafeyi, sonsuz ilmi ile bilen Allah’ın; “Fe eyne tezhebun” (nereye gidiyorsunuz) uyarısına artık kulak verelim.

      Allah, bizi davet ettiği tevhit inancından ayırmayıp, kula kulluk edenlerden eylemesin. Dosdoğru yolu üzerinde ayaklarımızı sabit kılıp, rızasına mazhar olan inananlarından eylesin inşallah.


İSLAM’IN DAVETİ

İslam seni nereye davet ediyor? İslam’ın inanç akidesi ‘La ilahe illallah’ (Allah'tan başka hiçbir ilah yoktur) çağrısını analiz edip anlamadan hakiki manada özgür olamayız.

4.03.2022 12:23:00