AHMET TAŞTAN

 Döner sahneli beş çeşit dekor yer almakta  bu tiyatroda. En önemli sahne üçüncü perde olan “Dünya Hallerimiz” ismini taşımakta.

Bundan önce oynanmış birinci perde “Berzah alemi”, ikinci perde “Ana Rahmi”, bundan sonra oynanacak dördüncü perde “Kabir Hayatı” ve  nihayet son perde “Ahiret Hayatı” ismini taşımakta. Beş perdelik bir senaryo bu.

Senaryo yazarı, “Kader” diye yazdığı satırları, oyunucu insan “kaza” diye eyliyor. Her biri için çok doğal bir şekilde başarabileceği rol-karakterler inşa edilmiş. Öyle büyük öyle geniş, öyle çaplı bir senaryo yazılmış ki senaryonun içinde bazı karakterler adaptasyon yaparak “yeni bir oyun/piyes” bile sahnelemek istemişler.

Dekoru kuran Yönetmen, yardımcısına sahneyi dik tutacak, kasırgalara karşı emniyetli olabilecek yalçın dağları diktirmiş; yeşil ağaçlar ve binbir çiçekle bezenmiş düz bir zemini yeryüzü diye yayarken döşek gibi, denizle doldurmuş çukurları. Bu dekor içinde olan her şeyden istifade etmemiz sağlanmış. Gökten bol bereketli yağmurlar, topraktan taptaze yiyecekler yetişiyormuş.

Bu dekor içinde her artiste lazım olacak aksesuar elinin altında hazır bulundurulmuş. Adamı öldürecek silah hemen yanı başında duruyor; sevgisini anlatacak bir demet çiçek elini uzatabileceği kadar yakınında imiş...

Herkes ağzının içine bırakılmış bir kemiksiz et parçasıyla diyaloglar kurabilir, başının ön kısmındaki tüysüz zemine duygularının dili  mimikler serpiştirilmiş. En çok çeşit kostümlere ayrılmış. Her perdede, her fasılda bir başka kostümle sahneye çıkmış, makyajını ona göre  yapmış, repliğini ona göre seslendirme yeteneği verilmiş oyuncu insana.

Bazen sahnede seslendireceği her bir repliki, kulisin köşelerinde fısıldaşan rol arkadaşlarından devşirmiş insan. En büyük hatayı da burada yapıp kusurlu davranış sergilemiş. Sahneye çıktığında mecburen suflöre kulak kabartmış. Yönetmenin görevlendirdiği bir suflör sağda, biri de korsan bir suflör olarak solda yerini almış. Bu iki suflör sahnede rol yapmaya çalışan oyuncu-insana sözler fısıldarmış.

“Kader Senaryosu”ndaki rolüne ait sözleri çok iyi ezberlediğinde sahnede çok rahat rolünü yapar, vakti geldiğinde her bir jestini de mimiğini de yakıştırırmış. Sağ perdenin arkasındaki suflör, oyuncu insanın unuttuğu repliği hatırlatırken senaryodan; sol perdenin arkasına saklanmış suflör de büyüleyici ses tonuyla biraz daha yüksek sesle konuşuyormuş kafasını karıştırmak için.

Ne zaman ki yüksek sese kulak vermiş o zaman diğer rol arkadaşlarının ne dediğini anlamıyor, ne cevap vereceğini bilmediğinden bol bol tiradlar terennüm ediyormuş. İşte bu kafa karışıklığı içinde tuluat yapabilme kabiliyetini fark ediyor ve yalan yanlış da olsa senaryo uydurmaya çalışıyormuş oyuncu-insan.

Bu tiyatro çok farklı demiştik ya... Sahnede rolünü oynayan da izleyenlerde hep oyuncuymuş. Biri oynar gibi yapıyor diğeri seyreder gibi yapıyor ve sonunda “Kader Senaryosu” sahneleniyormuş. Kimileri işini çok ciddiye alıyor, hakkını vererek yapmaya çalışıyor; nurani harflerle yazılmış senaryoyu unutmadan, aksatmadan, değiştirmeden takip ediyor; kimileri ise Yönetmenin önlerine sunduğu repliği unuttuğundan zihninin karanlıklarından derlemeye çalışıyor, kelimelerin yerini değiştirip oyunun düzenini bozuyormuş.

Hatta bu oyun bozanlardan bazıları da kendini çok akıllı zannedip oyun içinde oyun kurabileceğini sanıyor yönetmen koltuğuna oturarak yeni senaryolar yazıyormuş. Küçük figüranlar tespit ediyor kendi sahnesini inşa ediyormuş.

Lakin bu beş perdelik oyunun beşinci perdesini bilemedikleri için yeni bir şey ortaya koyduklarını sanıyorlarmış. “Kader Senaryosu”nun hakiki oyuncuları bu tür yönetmen bozuntularına bazı hakikatleri açıklamakta zayıf kalabiliyorlarmış. Üçüncü perdenin orta yerinde, öttüğü için sabah olduğunu sanan horozlar misali işin gerçeğini  anlayamadan  kötü rollerini oynuyorlarmış.

Karşılıklı konulmuş aynanın yansıttığı sonsuzluğun içinde kendilerinin de “Kader Senaryosu”na benzer bir şeyler yazabileceklerini sananlar son perdedeki mahkeme faslından habersizlermiş.


KADER SENARYOSU

Oyunucu insan “Kader Senaryosu”nun birer figüranı olarak dünya isimli sahnede icra-yı sanat yapıyor.

Tarih: 26.03.2021 11:45